Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

BEN, BEN, BEN; BÜTÜN MESELE ASLINDA BU?

İşin adı tam olarak bu desem başım ağrımaz ve sıkıntı olmaz. Hafta içinde hep aynı güzergahtan akşamları eve giderim. Belki bir haber olur, belki bir şey rast gelir diye aynı yerden giderim. İlçenin ana caddesi olan 15 Temmuz caddesi ile Şemsettin caddesinin kesiştiği yerde (herkesin bildiği dört yol ağzı) akşam saatlerindeki trafik insanı nerede ise delirtecek hale geliyor. Salı akşamı burası ana baba günü gibiydi. Dört taraftan gelen arabalardan yol tıkanmış, hiçbir yere hareket edilmiyor, araçlar korna çalıyor, yayalar geçecek yer bakıyor, ancak ortalık durmuş durumda birinin yolu açması bekleniyor. Bende bisikletim ile yavaş yavaş aralardan geçmeye uğraşıyorum. Sıkış tıkış bir halde kavşağa kadar gelebildim. Yaya geçişinden geçeceğim lakin, daha adım atar atmaz tek bir araba durmuyor ve ben onları bekliyorum. Ne olur ne olmaz, diye arabaların geçmesi daha sağlıklıdır diye düşünüyorum. Kaç senedir kaç defa saymadım, bu yaya geçişlerinde araba altında kalmaktan son anda kurtuldum. Öyle siz geçiyorsunuz diye kimse durmuyor. Sen yaya olsan ne olur olmazsan ne olur! Bakıyorum sürücüye yavaşlasın diyerek, adam oralı bile değil, “fren yapayımda yaya geçsin, kurala uyalım” diyen parmakla sayılacak kadar. Yahu kaldırımda bile üstüme çıkacak araç bile oldu. Motor deseniz hiç eksik olmaz kaldırımda. Onlarda birkaç defa beni tekerlerin altına alacaktı. Niye böyle oluyor kimse bilmiyor, sorsak cevap veren yok. Ha devam edelim Salı akşamından!... Ortalık ana baba günü gibi dedim. Sonra bir dükkanın önünde durdum ve kargaşayı takip ettim biraz. Yolun yukarısında birkaç araç trafiği tıkamış adım atmıyor ve bekliyor. Bu yüzden üç ayrı yoldan gelenlerde araç konvoyu yapmış, yukarıdaki trafiğin hareket etmesini bekliyor. Sonra aradan bir pat pat çıkıp geldi ve kural falan tanımadan (ona trafik yasak olmasına rağmen) Şemsettin yoluna doğru ver etti ağzı ve geçti gitti. Dün akşamda aynı manzaralar ile karşılaştım. Bu kez yukarıdan aşağı inen bir ağır tonajlı araç yolu tıkamış, diğer araçlar yan yana sıkışmış, birisi diğerinin yolu açmasını bekliyor. Oradan evimin yoluna kadar geldim. Hani Acısu yoluna giden yol. Fındıkçıların olduğu yoldan eve giderim çoğu zaman. Tam yolun girişinde sağa sola park edenler sebebiyle, bekledim ve yol açılınca geçtim. Sanki İstanbul’da trafik çilesinin aynısı burada. Başlıkta yazdım. Anlayan anladı.     
Ekleme Tarihi: 04 Ağustos 2023 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

BEN, BEN, BEN; BÜTÜN MESELE ASLINDA BU?

İşin adı tam olarak bu desem başım ağrımaz ve sıkıntı olmaz. Hafta içinde hep aynı güzergahtan akşamları eve giderim. Belki bir haber olur, belki bir şey rast gelir diye aynı yerden giderim. İlçenin ana caddesi olan 15 Temmuz caddesi ile Şemsettin caddesinin kesiştiği yerde (herkesin bildiği dört yol ağzı) akşam saatlerindeki trafik insanı nerede ise delirtecek hale geliyor. Salı akşamı burası ana baba günü gibiydi. Dört taraftan gelen arabalardan yol tıkanmış, hiçbir yere hareket edilmiyor, araçlar korna çalıyor, yayalar geçecek yer bakıyor, ancak ortalık durmuş durumda birinin yolu açması bekleniyor. Bende bisikletim ile yavaş yavaş aralardan geçmeye uğraşıyorum. Sıkış tıkış bir halde kavşağa kadar gelebildim. Yaya geçişinden geçeceğim lakin, daha adım atar atmaz tek bir araba durmuyor ve ben onları bekliyorum. Ne olur ne olmaz, diye arabaların geçmesi daha sağlıklıdır diye düşünüyorum. Kaç senedir kaç defa saymadım, bu yaya geçişlerinde araba altında kalmaktan son anda kurtuldum. Öyle siz geçiyorsunuz diye kimse durmuyor. Sen yaya olsan ne olur olmazsan ne olur! Bakıyorum sürücüye yavaşlasın diyerek, adam oralı bile değil, “fren yapayımda yaya geçsin, kurala uyalım” diyen parmakla sayılacak kadar. Yahu kaldırımda bile üstüme çıkacak araç bile oldu. Motor deseniz hiç eksik olmaz kaldırımda. Onlarda birkaç defa beni tekerlerin altına alacaktı. Niye böyle oluyor kimse bilmiyor, sorsak cevap veren yok. Ha devam edelim Salı akşamından!...

Ortalık ana baba günü gibi dedim. Sonra bir dükkanın önünde durdum ve kargaşayı takip ettim biraz. Yolun yukarısında birkaç araç trafiği tıkamış adım atmıyor ve bekliyor. Bu yüzden üç ayrı yoldan gelenlerde araç konvoyu yapmış, yukarıdaki trafiğin hareket etmesini bekliyor. Sonra aradan bir pat pat çıkıp geldi ve kural falan tanımadan (ona trafik yasak olmasına rağmen) Şemsettin yoluna doğru ver etti ağzı ve geçti gitti. Dün akşamda aynı manzaralar ile karşılaştım. Bu kez yukarıdan aşağı inen bir ağır tonajlı araç yolu tıkamış, diğer araçlar yan yana sıkışmış, birisi diğerinin yolu açmasını bekliyor. Oradan evimin yoluna kadar geldim. Hani Acısu yoluna giden yol. Fındıkçıların olduğu yoldan eve giderim çoğu zaman. Tam yolun girişinde sağa sola park edenler sebebiyle, bekledim ve yol açılınca geçtim. Sanki İstanbul’da trafik çilesinin aynısı burada. Başlıkta yazdım. Anlayan anladı.     

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.