Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Bakalım işler düzelecek mi?

İşler dediğim para pul işleri elbette. Ülkenin içinde olduğu sıkıntıların etkilemediği hiçbir kesim yok. Parası olanda, olmayanda hep daha iyisini istediği için de sürekli bir sıkıntı hali ile hayat devam ediyor. Salgın ile başlayan dünya ekonomisini yeni bir şekle sokma planında ülkemiz de nasibini alıyor. Gerçi hükümet büyüme rakamlarına bakarak, işler çok iyi dese de, görünen köy kılavuz istemez. Onların dediği gibi işler düzelecek gibi durmuyor. Ben hep sokakta olduğum içinde yangını görüyor ve söndürmek içinde çok büyük bir su kovasının lazım olduğunu anlıyorum. Hemen hemen her gittiğim yerde bu yangının yaktığı farklı yerlerin şikayetini dinliyorum. Çok para kazan kesimde dertli. Çok parası var diye insanların dertsiz tasasız olduğu gibi bir durum yok ortada. Sadece ve sadece kaymak tabakası denilen yüzde birlik kesim(bunlar ekonomiyi kontrol eden, savaşları başımıza musallat eden ve sömürünün hep sürmesini isteyenler)asla ve asla sıkıntı çekmez ve bundan mutlu olur. Olay bu kadar basit ve anlaşılırdır. Bunların dünyanın tamamından alacağı para bilinen rakamlar ile 300trilyon dolarmış. Yani hepimiz bu adamlara çalışıyor ve üstümüze düşen borcu ödemeye çabalıyoruz. Ödeyecek halde olmadığımız içinde, sürekli bir borç batağında insanlar olarak hayatımızdan tat almadan nefes alıyoruz. Her yerden saldırı altında olan ülkemizde işlerde buna göre bir türlü çözüm odaklı olamayınca, herkes feryat figan ediyor. Hızla çözüm olmayınca gelir durumu düzelmeyen kesimlerden ses gelmesi tabiidir. Bir zamanlar bu ülkede saat başı her şeye zam yapılırdı. Zamlar sürekli hale gelince ve vatandaş canından bezdiğinde o günkü hükümetler sandıkta yolcuğa çıkardı. Bu çok uzun yıllar aynen devam etti. Sonra 2000’li yıllarda gelen hükümet azda olsa işleri yoluna koydu ve millet parayı daha fazla kazanmaya başladı. Her zaman bal börek yenmeyeceği içinde bal börek azalmaya yüz tuttu. Nüfus arttı, şehirler büyüdü, ekonomi bir yere geldi ve salgınla beraber bunlar ters yüz olmaya başladı. Büyüme salgında arttı. Görünen bu. Ancak daha önce de yazdığımız gibi, bu büyüme herkese yansımıyorsa, bir şey ifade etmiyor. Şimdiki hükümette bunu düzeltmek için bir şeyler yapacağını söylüyor. Söylemek yetmez hemen uygulanmalıdır, yoksa sandık onu da yolcu eder.         
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2021 - Cumartesi
Erhan GÜNDOĞAR

Bakalım işler düzelecek mi?

İşler dediğim para pul işleri elbette. Ülkenin içinde olduğu sıkıntıların etkilemediği hiçbir kesim yok. Parası olanda, olmayanda hep daha iyisini istediği için de sürekli bir sıkıntı hali ile hayat devam ediyor. Salgın ile başlayan dünya ekonomisini yeni bir şekle sokma planında ülkemiz de nasibini alıyor. Gerçi hükümet büyüme rakamlarına bakarak, işler çok iyi dese de, görünen köy kılavuz istemez. Onların dediği gibi işler düzelecek gibi durmuyor. Ben hep sokakta olduğum içinde yangını görüyor ve söndürmek içinde çok büyük bir su kovasının lazım olduğunu anlıyorum. Hemen hemen her gittiğim yerde bu yangının yaktığı farklı yerlerin şikayetini dinliyorum. Çok para kazan kesimde dertli. Çok parası var diye insanların dertsiz tasasız olduğu gibi bir durum yok ortada. Sadece ve sadece kaymak tabakası denilen yüzde birlik kesim(bunlar ekonomiyi kontrol eden, savaşları başımıza musallat eden ve sömürünün hep sürmesini isteyenler)asla ve asla sıkıntı çekmez ve bundan mutlu olur. Olay bu kadar basit ve anlaşılırdır. Bunların dünyanın tamamından alacağı para bilinen rakamlar ile 300trilyon dolarmış. Yani hepimiz bu adamlara çalışıyor ve üstümüze düşen borcu ödemeye çabalıyoruz. Ödeyecek halde olmadığımız içinde, sürekli bir borç batağında insanlar olarak hayatımızdan tat almadan nefes alıyoruz.

Her yerden saldırı altında olan ülkemizde işlerde buna göre bir türlü çözüm odaklı olamayınca, herkes feryat figan ediyor. Hızla çözüm olmayınca gelir durumu düzelmeyen kesimlerden ses gelmesi tabiidir. Bir zamanlar bu ülkede saat başı her şeye zam yapılırdı. Zamlar sürekli hale gelince ve vatandaş canından bezdiğinde o günkü hükümetler sandıkta yolcuğa çıkardı. Bu çok uzun yıllar aynen devam etti. Sonra 2000’li yıllarda gelen hükümet azda olsa işleri yoluna koydu ve millet parayı daha fazla kazanmaya başladı. Her zaman bal börek yenmeyeceği içinde bal börek azalmaya yüz tuttu. Nüfus arttı, şehirler büyüdü, ekonomi bir yere geldi ve salgınla beraber bunlar ters yüz olmaya başladı. Büyüme salgında arttı. Görünen bu. Ancak daha önce de yazdığımız gibi, bu büyüme herkese yansımıyorsa, bir şey ifade etmiyor. Şimdiki hükümette bunu düzeltmek için bir şeyler yapacağını söylüyor. Söylemek yetmez hemen uygulanmalıdır, yoksa sandık onu da yolcu eder.         

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.