Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

AMERİKA NEDİR? AVRUPA NEDİR ?

Çok eskilerde, bundan muhkem 30 sene öncesi veya daha öncesi zamanlarda okurken, çalışırken Amerika ve Avrupa hakkında bildiğim şeylerin nasılda bir masalın ardında olduğunu anlamış değildik. Zaman köprülerin altından su gibi akıp giderken sağa sola çarparak geride epeyce bir tortu bıraktı. Lisede okurken ülkenin içinde bulunduğu zorlu şartlarda bize öğretilen Amerika’nın bir sömürücü ülke olduğu ve onların her şeyi yaptığı yönünde idi. Avrupa’yı ise gözümüze sokarak bir medeniyet yatağı, insanlığın adası olduğunu ileri süren bir şey olduğunu anlatırlardı. Bu ikisinin batı denen, ulaşılmaz bir yapının ana omurgası olarak senelerce bizlere bazıları kafamıza sokmuştu. Tabii uzun bire süre böyle sandığımız içinde öyle bir zaman nefes alıp devam ettik. Sonra çok fırtına, kar boran, kasırga, deprem afet, palavra ve yalanın bizi esir alıp yolumuzu şaşırttığını anlamaya başladık. Başkalarını bilemem, onlar hala öyle olduğunu sanabilir, bu kendi meselleri. Dün evde bir gazeteyi okurken, bir köşe yazısında bu Amerika mevzusu yer alıyordu. Dediğim gibi seneler önce bize Amerika emperyalist, diye anlatılan hikayenin aynı şekilde devam ettiğini anlatan bir yazı idi. Bunda hem fikiriz. Ancak bu yazının içinde Avrupa geçmesine rağmen, uygar, modern gibi bir yafta ile hikaye ediliyor ve emperyalist yapının gerçek atasının Amerika’dan ayrı olduğu izlenimi veriliyordu. Şunu artık anlayalım? Bu sömürgeci yapı, Avrupa’da doğmuş, büyümüş, gelişmiş ve dünyanın her yerine sirayet ederek zengin olmuş bir yapı olduğu gözlerden kaçırılıyor. Zalim, zulüm eden, paragöz, katliamcı, yıkımcı, ölüm makinesi, sözde adalet, barış, hak hukuk, insan haklarını savunan ve bunu bazı içi boş belgeler ile uyguladığını ileri süren bir yapı olduğunu zamanla öğrendiğim içinde huzurluyum. Bu medeni denilen yapıların, bugüne kadar yaptıkları, bugün ve aynen devam eden planları ile sanki bize insanlığı bahşediyor sanmak çok fazla yalandan başka şey değil. Bu gazete, ona benzerler, tv’ler, yazarlar, siyasiler, yetkililer, sanatçılar ve aklınıza gelen onca batı yanlısı(özellikle Avrupa heveslisi) adamları gördükçe hadin oradan diyorum. İkisi de aynı tavanın sadece adı ayrı olan balığı. İkisine de şut çekeceğimiz günlerde gelir diyorum inşallah!...
Ekleme Tarihi: 16 Nisan 2024 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

AMERİKA NEDİR? AVRUPA NEDİR ?

Çok eskilerde, bundan muhkem 30 sene öncesi veya daha öncesi zamanlarda okurken, çalışırken Amerika ve Avrupa hakkında bildiğim şeylerin nasılda bir masalın ardında olduğunu anlamış değildik. Zaman köprülerin altından su gibi akıp giderken sağa sola çarparak geride epeyce bir tortu bıraktı. Lisede okurken ülkenin içinde bulunduğu zorlu şartlarda bize öğretilen Amerika’nın bir sömürücü ülke olduğu ve onların her şeyi yaptığı yönünde idi. Avrupa’yı ise gözümüze sokarak bir medeniyet yatağı, insanlığın adası olduğunu ileri süren bir şey olduğunu anlatırlardı. Bu ikisinin batı denen, ulaşılmaz bir yapının ana omurgası olarak senelerce bizlere bazıları kafamıza sokmuştu. Tabii uzun bire süre böyle sandığımız içinde öyle bir zaman nefes alıp devam ettik. Sonra çok fırtına, kar boran, kasırga, deprem afet, palavra ve yalanın bizi esir alıp yolumuzu şaşırttığını anlamaya başladık. Başkalarını bilemem, onlar hala öyle olduğunu sanabilir, bu kendi meselleri. Dün evde bir gazeteyi okurken, bir köşe yazısında bu Amerika mevzusu yer alıyordu. Dediğim gibi seneler önce bize Amerika emperyalist, diye anlatılan hikayenin aynı şekilde devam ettiğini anlatan bir yazı idi. Bunda hem fikiriz. Ancak bu yazının içinde Avrupa geçmesine rağmen, uygar, modern gibi bir yafta ile hikaye ediliyor ve emperyalist yapının gerçek atasının Amerika’dan ayrı olduğu izlenimi veriliyordu.

Şunu artık anlayalım? Bu sömürgeci yapı, Avrupa’da doğmuş, büyümüş, gelişmiş ve dünyanın her yerine sirayet ederek zengin olmuş bir yapı olduğu gözlerden kaçırılıyor. Zalim, zulüm eden, paragöz, katliamcı, yıkımcı, ölüm makinesi, sözde adalet, barış, hak hukuk, insan haklarını savunan ve bunu bazı içi boş belgeler ile uyguladığını ileri süren bir yapı olduğunu zamanla öğrendiğim içinde huzurluyum. Bu medeni denilen yapıların, bugüne kadar yaptıkları, bugün ve aynen devam eden planları ile sanki bize insanlığı bahşediyor sanmak çok fazla yalandan başka şey değil. Bu gazete, ona benzerler, tv’ler, yazarlar, siyasiler, yetkililer, sanatçılar ve aklınıza gelen onca batı yanlısı(özellikle Avrupa heveslisi) adamları gördükçe hadin oradan diyorum. İkisi de aynı tavanın sadece adı ayrı olan balığı. İkisine de şut çekeceğimiz günlerde gelir diyorum inşallah!...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.