Saadet Partisinden, Yerli Malı Haftası açıklaması

GÜNDEM 21.12.2022 - 13:36, Güncelleme: 21.12.2022 - 15:03 3164+ kez okundu.
 

Saadet Partisinden, Yerli Malı Haftası açıklaması

Saadet Partisi Giresun İl Başkanlığı, Yerli Malı Haftası sebebiyle bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada; “Yerli Malı Haftası, tutumlu ve bilinçli bir tüketici olmanın öneminin anlatıldığı ve yurt genelinde tüm okullarda 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan özel bir haftadır. Yerli malı; ülkede yetiştirilen, üretilen her türlü mal anlamına gelmektedir ve yerli malı haftası ile de yerli üretim ve tüketim desteklenerek teşvik edilmektedir. Merhum hocamız Necmettin Erbakan da her zaman yerli üretimi desteklemiş ve böylelikle Türkiye’nin neler yapabileceğini ortaya koymak istemiştir. Bunun için de Gümüş Motor fabrikasını ve birçok fabrikayı kurmuştur. 1982 yılında Türkiye’nin, Avrupa’nın 5 büyük ülkesinden biri olmasını temin etmek için sanayide ve tarımda üretimi yüzde 100 artırmak suretiyle küresel tedarik zincirinde ve küresel ekonomide ilk 10 ülke arasına girileceğini, bunun da büyük bir hamle olacağını anlatmıştır. Yerli üretimin teşvik edilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması için ilk olarak Sanayi Bakanlığı’nda bir birim oluşturarak yurt dışından ithal edilmek istenen makine ve teçhizatın yerli üretiminin mümkün olmadığına dair YERLİ İMAL DURUM BELGESİ alınmadan yapılacak ithalat yasaklanmıştır. Savunma sanayii dahil olmak üzere TEMSAN, TAKSAN, TÜMOSAN, GERKONSAN, TUŞAŞ, TESTAŞ vs. gibi kurum ve kuruluşlar hayata geçirilmiş, sanayi üretiminde lokomotif olacak fabrikaların temeli atılmış ve süratle yükselmeye başlamıştır. Millî Görüş her zaman yerli üretimden yana olmuş ve bu alanda pek çok adım atmıştır. Mesela,18 çimento fabrikası, 16 gübre fabrikası, 14 şeker fabrikası, 23 Sümerbank fabrikası, 6 SEKA fabrikası, 77 büyük sanayi tesisi 63 organize sanayi bölgesi ve 250 küçük sanayi sitesi. Bütün bunlara ilaveten 7 demir çelik tevziat ve yeni kuruluşlar, 32 ağır makine fabrikası ve MKE ‘nin makine sahasında yeni büyük atılımları, 4 takım tezgâhı fabrikası, 10 motor sanayine ait tesis, 11 elektromekanik sanayine ait tesis, 3 araştırma merkezi, 4 elektronik sanayine ait tesis, telekomünikasyon sanayine ait 1 tesis, 1 tane de uçak olmak üzere 72 adet ağır sanayi kuruluşu sadece 5 yıl içinde yani 1982 yılına kadar başlanıp bitirilmek üzere hedefe alınmıştır.  Değerli katılımcılar, yerli malı haftasında akla gelen üretim alanlarından biri de hiç şüphesiz tarımsal üretim ve gıdadır. Tarım, bir ülkenin en stratejik ve önemli ekonomik faktörlerinin başında gelmektedir. Bugün, içinde yaşadığımız sistemsel krizin sonuçlarını her geçen zaman daha da derinden hissettiğimiz dönemde gıda güvenliği ve tarımsal üretim kapasitesinin önemi hayati bir nitelik taşımaktadır. Tarımsal üretimin yüksekliği bir ülkenin refah kaynağıyken gıda güvenliği sağlıklı bireyler, mutlu bir toplum demektir. Ancak şu anda ülkemiz doğal kaynaklar bakımından avantajlı olmasına rağmen tarımını tamamlayıcı nitelikte olabilecek meyve-sebze, tütün, pamuk gibi ürünler dışında, çoğu tarımsal üründe özellikle hayvansal ürünlerde tarımsal işletmelerinin yapısındaki bozukluk, teknoloji kullanımdaki yetersizlik, düşük verimlilik gibi sorunlar nedeniyle gelişmiş ülkelerle rekabet edecek düzeye ulaşılamamıştır. Bu durum doğal olarak gıda sanayiine de yansımakta, üretimde maliyetleri artırmakta diğer taraftan talep düşüklüğü ve üretimdeki istikrarsızlık üretici ve sanayiciyi olumsuz yönde etkilemektedir. Tarım, bugünün dünyasında artık bir milli güvenlik meselesidir! Gıda güvencemizi ve güvenliğimizi sağlamak ise hayati öneme haizdir. Fakat ne yazık ki bugün ülkemizde, özellikle iktidar tarafından, tarımın önemi ve çiftçimizin değeri iyi anlaşılmamakta; gerekli destekler de verilmemektedir. Çiftçimiz, döktüğü alın terinin karşılığını alamamakta ve toprağa küstürülmektedir! Kanunda yer alan; "her yıl bütçeden tarımsal desteğe ayrılması gerek kaynak, GSMH'nın %1'inden az olmamalıdır." hükmü dahi hiçe sayılmaktadır. Maalesef bugün çiftçimiz, artık borçlarını dahi ödeyemez duruma gelmiş; traktörünü, toprağını ve hayvanını satmak zorunda kalmaktadır. Saadet Partisi İktidarında; Ülkemizi dışa bağımlı kılan ithalat mantığını değiştirerek, ithalata ayrılan kaynakları çiftçimize destek olarak vereceğiz! Üreticilerimizi ve ülke tarımını çok uluslu ve küresel şirketlere bağımlı hale getiren "maksatlı kotalar" kaldırılacaktır. Gübre, mazot, ilaç, tohum, elektrik, yem, sulama ücreti gibi girdi maliyetlerini doğrudan destek ve vergi indirimi yoluyla makul düzeylere çekeceğiz. Tarımsal desteklemeler tarla sahiplerine değil, gerçek üreticilere yapılacak ve yeterli seviyelere çıkartılacaktır. Tohumdan sulamaya, faizsiz kredi imkanından çiftçimizin borçlarını yeniden yapılandırmaya kadar daha birçok adımı hızlıca atarak; tarım sektörünü ayağa kaldıracağız. Bu Yüzden Biz, Saadet Partisi Olarak; Ucuz ve kaliteli gıdaya ulaşımı kolaylaştıracağız. Türkiye’nin gıda üretimini artıracak tarım politikalarına ağırlık vereceğiz. Herkesin ucuz, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşabilmesini sağlayacağız. Çünkü biz biliyoruz ki; çiftçimiz kazandıkça 85 milyon kazanır, tarım sektörü ayağa kalkınca Türkiye şaha kalkar!” denildi.
Saadet Partisi Giresun İl Başkanlığı, Yerli Malı Haftası sebebiyle bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamada; “Yerli Malı Haftası, tutumlu ve bilinçli bir tüketici olmanın öneminin anlatıldığı ve yurt genelinde tüm okullarda 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan özel bir haftadır. Yerli malı; ülkede yetiştirilen, üretilen her türlü mal anlamına gelmektedir ve yerli malı haftası ile de yerli üretim ve tüketim desteklenerek teşvik edilmektedir. Merhum hocamız Necmettin Erbakan da her zaman yerli üretimi desteklemiş ve böylelikle Türkiye’nin neler yapabileceğini ortaya koymak istemiştir. Bunun için de Gümüş Motor fabrikasını ve birçok fabrikayı kurmuştur. 1982 yılında Türkiye’nin, Avrupa’nın 5 büyük ülkesinden biri olmasını temin etmek için sanayide ve tarımda üretimi yüzde 100 artırmak suretiyle küresel tedarik zincirinde ve küresel ekonomide ilk 10 ülke arasına girileceğini, bunun da büyük bir hamle olacağını anlatmıştır. Yerli üretimin teşvik edilmesi ve dışa bağımlılığın azaltılması için ilk olarak Sanayi Bakanlığı’nda bir birim oluşturarak yurt dışından ithal edilmek istenen makine ve teçhizatın yerli üretiminin mümkün olmadığına dair YERLİ İMAL DURUM BELGESİ alınmadan yapılacak ithalat yasaklanmıştır. Savunma sanayii dahil olmak üzere TEMSAN, TAKSAN, TÜMOSAN, GERKONSAN, TUŞAŞ, TESTAŞ vs. gibi kurum ve kuruluşlar hayata geçirilmiş, sanayi üretiminde lokomotif olacak fabrikaların temeli atılmış ve süratle yükselmeye başlamıştır. Millî Görüş her zaman yerli üretimden yana olmuş ve bu alanda pek çok adım atmıştır. Mesela,18 çimento fabrikası, 16 gübre fabrikası, 14 şeker fabrikası, 23 Sümerbank fabrikası, 6 SEKA fabrikası, 77 büyük sanayi tesisi 63 organize sanayi bölgesi ve 250 küçük sanayi sitesi. Bütün bunlara ilaveten 7 demir çelik tevziat ve yeni kuruluşlar, 32 ağır makine fabrikası ve MKE ‘nin makine sahasında yeni büyük atılımları, 4 takım tezgâhı fabrikası, 10 motor sanayine ait tesis, 11 elektromekanik sanayine ait tesis, 3 araştırma merkezi, 4 elektronik sanayine ait tesis, telekomünikasyon sanayine ait 1 tesis, 1 tane de uçak olmak üzere 72 adet ağır sanayi kuruluşu sadece 5 yıl içinde yani 1982 yılına kadar başlanıp bitirilmek üzere hedefe alınmıştır.  Değerli katılımcılar, yerli malı haftasında akla gelen üretim alanlarından biri de hiç şüphesiz tarımsal üretim ve gıdadır. Tarım, bir ülkenin en stratejik ve önemli ekonomik faktörlerinin başında gelmektedir. Bugün, içinde yaşadığımız sistemsel krizin sonuçlarını her geçen zaman daha da derinden hissettiğimiz dönemde gıda güvenliği ve tarımsal üretim kapasitesinin önemi hayati bir nitelik taşımaktadır. Tarımsal üretimin yüksekliği bir ülkenin refah kaynağıyken gıda güvenliği sağlıklı bireyler, mutlu bir toplum demektir. Ancak şu anda ülkemiz doğal kaynaklar bakımından avantajlı olmasına rağmen tarımını tamamlayıcı nitelikte olabilecek meyve-sebze, tütün, pamuk gibi ürünler dışında, çoğu tarımsal üründe özellikle hayvansal ürünlerde tarımsal işletmelerinin yapısındaki bozukluk, teknoloji kullanımdaki yetersizlik, düşük verimlilik gibi sorunlar nedeniyle gelişmiş ülkelerle rekabet edecek düzeye ulaşılamamıştır. Bu durum doğal olarak gıda sanayiine de yansımakta, üretimde maliyetleri artırmakta diğer taraftan talep düşüklüğü ve üretimdeki istikrarsızlık üretici ve sanayiciyi olumsuz yönde etkilemektedir. Tarım, bugünün dünyasında artık bir milli güvenlik meselesidir! Gıda güvencemizi ve güvenliğimizi sağlamak ise hayati öneme haizdir. Fakat ne yazık ki bugün ülkemizde, özellikle iktidar tarafından, tarımın önemi ve çiftçimizin değeri iyi anlaşılmamakta; gerekli destekler de verilmemektedir. Çiftçimiz, döktüğü alın terinin karşılığını alamamakta ve toprağa küstürülmektedir! Kanunda yer alan; "her yıl bütçeden tarımsal desteğe ayrılması gerek kaynak, GSMH'nın %1'inden az olmamalıdır." hükmü dahi hiçe sayılmaktadır. Maalesef bugün çiftçimiz, artık borçlarını dahi ödeyemez duruma gelmiş; traktörünü, toprağını ve hayvanını satmak zorunda kalmaktadır.

Saadet Partisi İktidarında;

Ülkemizi dışa bağımlı kılan ithalat mantığını değiştirerek, ithalata ayrılan kaynakları çiftçimize destek olarak vereceğiz! Üreticilerimizi ve ülke tarımını çok uluslu ve küresel şirketlere bağımlı hale getiren "maksatlı kotalar" kaldırılacaktır. Gübre, mazot, ilaç, tohum, elektrik, yem, sulama ücreti gibi girdi maliyetlerini doğrudan destek ve vergi indirimi yoluyla makul düzeylere çekeceğiz. Tarımsal desteklemeler tarla sahiplerine değil, gerçek üreticilere yapılacak ve yeterli seviyelere çıkartılacaktır. Tohumdan sulamaya, faizsiz kredi imkanından çiftçimizin borçlarını yeniden yapılandırmaya kadar daha birçok adımı hızlıca atarak; tarım sektörünü ayağa kaldıracağız. Bu Yüzden Biz, Saadet Partisi Olarak; Ucuz ve kaliteli gıdaya ulaşımı kolaylaştıracağız. Türkiye’nin gıda üretimini artıracak tarım politikalarına ağırlık vereceğiz. Herkesin ucuz, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşabilmesini sağlayacağız. Çünkü biz biliyoruz ki; çiftçimiz kazandıkça 85 milyon kazanır, tarım sektörü ayağa kalkınca Türkiye şaha kalkar!” denildi.

Giresun HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.