Geçtiğimiz hafta bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temellerinin atıldığı 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINI buruk bir şekilde kutladık.
Buruk da olsa!
Sessiz de olsa gördük ki
Atatürk ve kurduğu Cumhuriyet bu milletin yüreğinden asla sökülüp atılamayacak.
Bütün dünya geçmiş tarihinden ders alıp,
Milli tarihi üzerinde birleşirken
Biz hâlen Laik Türkiye Cumhuriyeti tarihinin kıymetini tam olarak idrak edemedik.
Kimi 1071 diyor
Kimi 1453
Kimi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temellerinin atıldığı 29 Ekim 1923.
Aslında büyük önder Mustafa Kemal Atatürk;
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE diyerek hepsini özetlemiş.
Bir savaş sırasında, ulusal bir dava konusunda,
Kimseye partisi sorulmuyor.
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz.
Bu vatanın evlatları bu vatanın çocukları da parçalanamaz.
Kızlı, erkekli, çoluk çocuk birlikte kurdu Cumhuriyeti.
Cumhuriyetin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk,
Türk milletinin geleceği için,
Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkaracağız derken.
Kız ve erkek çocukların bir arada oturması taciz nedeni olabilir diyen zihniyetler,
3 Eylül Pazar akşamı haklı çıktı.
Çünkü, 3 Eylül Pazar akşamı Türkiye kadın milli voleybol takımımız kızlı, erkekli tüm dünyayı taciz etti.
Tek tek isimlerini saymaya gerek yok.
Bu milletin ya istiklal ya ölüm dediği Kurtuluş Savaşı'nda bu vatan için canını verenler gibi,
Kızlı, erkekli
Hepsi Türk'tü.
Hepsi,
Ahlakın ve milli iradenin örtüler arkasında değil,
Yüreklerde olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
Bir tarafta herşeyi kadere bırakalım diyen bir ruh.
Bir tarafta tüm dünyaya kafa tutan milli bir ruh.
Bir tarafta bacak arasına bakıp tahrik olanlar da olmuştur.
Bir tarafta blok arasına bakıp haykıranlarda.
Ne gördüğün,
Beyninde ve yüreğinde ne taşıdığına bağlı.
Cumhuriyet yüzüncü yılında.
Atamızın kızlarından,
Atasına armağan.
Tebrikler Avrupa şampiyonu Türk kadınları.
Tebrikler Atatürk'ün KIZLARI.