Bu ülkenin gündemini kim belirliyor? Kim belirliyorsa, helal olsun! Esas konular göz ardı edilmiyor mu sizce de? Ekonomi, geçim derdi filan… Sorsak, cevap hazır: — Millet sıcaktan pes etti, olanları sadece uzaktan izliyor, gık çıkaracak halimiz mi kaldı kardeşim? Baksanıza memleketin haline. Çarşı pazar yanıyor. Gık yok. Esas mesele ekonomi değil mi? Geçim derdi filan… Kimse ağzına almıyor. Dolar tam doldu, kırkı aştı gidiyor. Tutabilene helal olsun. Diğer paralardan bahsetmiyorum bile. Gıkımız çıkmıyor be… Ekonomi nereye gidiyor böyle? Sor, cevap verecek kimse yok. Gık çıkmıyor kimseden. Gık yok yani. Yaz mevsimindeyiz. Meyve sebze zamanı değil mi? Kirazı görmeden karpuz başımıza düştü… Eskiden kabuğunu denizde görürdük. Ne kumu, ne denizi unuttuk bile oraları. Şimdi denize gidebilene aşk olsun. Lacivert sular, serin dalgalar. Demlik işi çaylar, kekler, börekler, çörekler… Akşam serinliği… Gık çıkmıyor usta. Karpuza razı olduk ama Onu almak için iki-üç ortak lazım artık. Yahu, Ne oldu bizim zamlı mayıslar? Temmuz ayında değil miyiz biz? Ayı günü unuttuk be! Mehmet’ten de ses yok. Zam almadık mı zam? Yattı mı bankaya Mehmet? Gıkın çıkmıyor be, yoksa gidici misin? Bu vekillere ne oldu dersiniz? Kime ne sorsak çıt çıkmıyor. Yoksa sizde mi zordasınız? Nasıl olsa sizin elinizde. Zam yapın kendinize. Daha önce yaptığınız gibi, Biz uyurken, gece yarısı, Geçirin gitsin… Gık çıkarmayız.