Sevgili dostlar,
Ağustos ayı adını ne zaman duysam aklıma fındık gelir.
Fındık, Karadeniz insanının tatlı çilesi, mutluluğu, umudu, hayali, geleceği, yaşam tarzı ve geçim kaynağıdır.
Fındık, şu günlerde toplanma sürecini yaşıyor. Şimdi herkes bahçede, ocakların aralarında, elleriyle tek tek umudunu daldan, yerden toplayıp sepetlerini dolduruyor, çuvallara boşaltıyor. Sonra doğru harmana!
Toplayın, dalda yerde kalmasın.
Fındık bu; gözlerden, gönüllerden uzak bırakmaya gelmez.
Karadeniz insanının tatlı çilesi…
Fındık, Karadenizlinin yaşam hikâyesi.
Toplanacak.
Ayıklanacak.
Kurutulacak.
Çuvallanacak.
Çarşıya, pazara indirilecek.
Satılacak.
Hesaba, kitaba bakılacak.
Öyle ya, üretici bir hesap yapacak. Masrafları alt alta sıralayacak:
Toplaması, taşıması, nakliyesi, yevmiyesi…
Gübresi, ilacı, yiyeceği, içeceği…
Emeği, alın teri…
Her şey hesaplanıp, cem edilerek ortaya konacak.
Sonra fındıktan satılarak ele geçen paraya bakılacak.
Sonrası malum… Hep birlikte yine aynı türküyü söyleyeceğiz:
“Zarardayız!”
Bu şartlar altında kâr etmek mümkün mü?
Neyse, kolay gelsin.
Sağlık içinde olun.
Her ne olursa olsun, sizin yaşama sevinciniz yerinde olsun.
Ürününüz bol, harmanınız geniş, bereketiniz çok olsun.
Saygılar, selamlar.