Sevgili okurlar,
Bıkmadan, usanmadan,
Hep yazdım,
Katıldığım toplantılarda, hep söyledim.
Bıkmadan, usanmadan da yazıp, söylemeye devam edeceğim.
Kamuoyu araştırmalarında birinci görünen,
Ülke genelinde oluşan,
Halende var olan, devam eden genel kanı itibariyle,
İktidara aday olduğu düşüncesi oluşan bir partide,
Delege seçimleriyle
İktidar kadroları oluşturulamaz.
Ülkeyi yönetecek kadrolar,
Özellikle büyük şehir örgütlerinden, onların kendi aralarındaki yarıştan süzülerek ortaya çıkar.
O örgütlere tek aday ile kongrelerini yaptırtmak ta ne demek oluyor.
Parti tabanındaki hareketi daraltmamak gerekir.
İşin doğrusu,
Bu işi daha çok önemseyerek, geniş düşünmek,
Kongreleri, toplantıları, salonları bayram yerine çevirmek
Bu işleri,
Üyeler ile halk ile yapmak gerekir…
Cumhuriyet Halk Partisi kongrelerine baktığımızda
Bu heyecanı, bu coşkuyu göremiyoruz.
Evet göremedik.
Çoğu ilde yarışsız tek aday ile kongreler yapıldı.
Bunların arasında,
Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde var.
Tek aday ile bu büyük şehirlerde kongre mi olur.
Oysa,
İktidar kadroları, kendi aralarında yarışarak bu büyük şehirlerde oluşur.
Geleceğin ülke yöneticileri,
Vaatleri ve projeleri ile halkın karşısına ilk buralarda çıkarlar…
Özgür Özel tamam, hakkıdır,
On numarada diyebiliriz
Gittiği her yerde büyük kalabalıklar toplanıyor.
Halkta büyük bir coşku var.
Ülkede nereye giderse gitsin,
Halk toplanıp, saatlerce
Bekliyor,
Kendisini dinliyor.
Yiğidin hakkı yiğide.
Haliyle,
Mesele şu,
Cumhuriyet Halk Partisi biran önce, örgütlerine, yönetim kadrosuna bakmalıdır.
Yönetici kadrosuna,
İl ilçe örgütlerine yönelmelidir.
Ve şu soruyu kendisine sormalıdır;
—Ben bu kadrolarla iktidara gelebilir miyim ve
Bu ülkeyi yönetebilir miyim…!
Durum ortada, ülke olarak
Çok zor günlerden geçiyoruz.
Çok zor zamanlardayız.
Bu zorlukları aşmak için, sadece,
Özgür Özel ve onun çabası yetmez…!
İyi haftalar.