Sevgili okurlar,
ABD ,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğunda tanımayan ilk ülkelerden biridir.
Amerika Birleşik Devletleri,
Bağımsızlığımızın temeli ,
Ülkemizin tapu senedi olan Lozan barış anlaşması imzalandığında,onu tanımamış,
Cumhuriyet ülkemizi, tebrik edip,kutlamamıştır bile.
ABD ,
Mustafa Kemal’in
Anadolu ‘da başlattığı kurtuluş hareketini bir isyan hareketi olarak görmüş,
Mustafa Kemal ve arkadaşlarını “asiler “olarak nitelemiş,öyle tanıtmıştır..
ABD ile ilk diplomatik ilişkiler 1927 yılında başlamıştır.
Bu ilişkiler,
Demokrat Partinin iktidara geldiği 1950 yılına kadar da
Yavan bir şekilde devam etmiştir.
Haliyle
Demokrat Partinin iktidara geldiği 1950 seçimleri,
Türk/Amerikan ilişkileri açısından bir dönüm noktası olmuştur.
-TÜRKİYE ‘nin NATO’ya girmesi ,
-Kore’ye asker gönderilmesi,
-Gizli ikili anlaşmaların imzalanması ,hep,
Menderes’lı Demokrat Partinin iktidarı döneminde olmuştur..
Türkiye bu dönemde,bir anlamda,
Kurtuluş Savaşında ülkemize maddi manevi desteğini esirgemeyen,
Hep destek olan ,
Sovyetler Birliğinden ve Üçüncü Dünya ülkelerinden uzaklaşarak ,
Bağımsız /tarafsız bir ülke konumundan vazgeçerek
ABD’ye yaklaşmış,
ABD nin müttefiklerinden biri olmuştur..
Kısacası,
1950 den sonra kurulan bu yeni ilişki ,
Ülkemiz açısından hiç iyi sonuçlar vermemiştir.
Ülkemizde tarihi dönüm noktalarını oluşturan,
Demokrasi ve hukuk ülkesi /devleti olma yolunda önümüze duvar ören,
Sosyal ve siyasal gelişmeler;
-1960 İhtilali
-12 Mart askeri darbesi
-12 Eylül 1980 Darbesi
-60 yıllarda başlayan
70 lerden sonra da yükselen,devam eden üniversiteler ve öğrenci olayları,
Gencecik insanlarımızın öldürülmeleri,idamlar..
-Faili meçhul cinayetler ,
-Sivas,Maraş,Çorum olayları ,
Hukuka baskılar,
İnsanların yoksullaştırılmaları,
Anayasa ihlalleri,
Artarak devam eden yolsuzluklar,hırsızlıklar.
Doğal kaynakların yok edilmesi..
Ve,bir türlü gelişmeyen,yerine oturmayan hukuk ve demokrasi geleneğimiz ,
ABD ile dostluk ilişkilerimiz başladıktan sonra ,sürekli
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bize zarar vermiştir..
Yani,
İnsan sormadan edemiyor;
Nedir bu ülkenin hali böyle.
Niye böyleyiz,
Neden bu durumlardayız.
Bizim başkalarından,
Avrupa ‘lı insanlardan neyimiz eksik !
Sahi,
ABD bize gerçekten dost mu muhterem..!