Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

UNUTAMADIĞIM BABAM; YİNE SENSİZ BİR BABALAR GÜNÜ

Geçtiğimiz Pazar günü yine babalar günü idi. Her Babalar Günü'nde, babasını hiç unutamayan ‘Genç yaşta babasız kalmış, Babalar Günü'nün babasız olanlar için ne denli zor olduğunu bilir misiniz? Lise yıllarımda içimde yaşadığım onu kaybetme korkusuydu. Korktuğum başıma gelmişti. Çocukluk babayı kaybettiğinde biter, insan babası öldüğünde büyür’ derler ya; artık arkanı yasladığın ama yasladığını da farkında olmadığın bir anda ortada kaldığında büyüdüğünü fark etmek demekmiş o. Takdirini alacağın, ‘Bir şeye ihtiyacın var mı?’ diye soracak, arkanı sıvazlayacak biri, yaslanacak bir omuz kalmamış demekmiş. İşte sonunda benim de başıma geldi 46 yıl önce. Anladım ki gerçekten ‘Babalar Günü’ babasız olanların yarasına tuz basmak gibiymiş. Evlat sevgisini daha tatmamış birine baba olmayı nasıl anlatırsınız? Aslında tarifi zor ve karmaşık. Evladı olmayan birisine babalığı tarif etmek güç. Babam bize hep söylerdi; ‘Çocuğunuz olduğunda bizi anlayacaksınız’ diye. Ben de ‘Evet baba şimdi seni çok iyi anlıyorum’ diyebiliyorum. Aile olgusu çocuklar olduktan sonra oluşur, benden bize geçersin. Babalık, sevgi, sorumluluk, arkadaşlık, paylaşım, örnek olabilmek, yaşam boyunca… Babam sevgi dolu, hayata bağlı, hoş sohbet bir babaydı. Her konuda kendisiyle konuşabileceğim bir arkadaşımdı. O hep sosyal hayatın içindeydi. Kendine has kuralları vardı. Haberleri, futbol maçlarını radyodan takip ederdi. Babam çevresinde düzgün karakteriyle tanınan, sevilen biriydi. Bize bıraktığı en büyük miras insan evladı olmaktı. Bir baba olarak benim de önceliğim iyi bir insan yetiştirmek. Babam’la bizim ilişkimiz hep sevgi ve saygıya dayalı oldu. Ona karşı hiç bir zaman isyan etmedim. Benim de oğlumla olan ilişkim aynı olsun istiyorum. Çocukluk heyecanını, okula başlamanın heyecanını, mezun olmanın heyecanını, vatana hizmet etmenin heyecanını, yuva kurmanın heyecanını bana tekrar yaşatacak baba olmak diyorum. Baba olmak dünyanın en farklı duygularından biri. Baba olmak, sevmek demek; baba olmak şefkat demek; baba olmak sahiplenip bırakmamak demek. Yeri ve zamanı geldiğinde de bizim aile kültürümüze yakışır bir şekilde işi teslim edebilmek demek. Baba olmak hem irade, hem sabır, hem de sonsuz bir sonsuz ve karşılıksız sevgi göstermek demek. Herkesin babası kendisi için çok özeldir tabii ki. Benim babam da çok farklı bir kişilikti. O sadece benim değil çevresinde herkesin babasıydı. Kendi hayatını hiçbir zaman umursamayan, çocukları ve sevdikleri için hayatını hep geri plana atmış bir babaydı.  Esas bu yüzden onu çok özlüyorum. Onunla aynı masada oturup sohbet etmeyi,  işle ilgili konuşmayı, sevdiklerimizi konuşmayı, yanı başımda olmasını daha da önemlisi kötü giden şeylerde ona omzumu yaslamayı çok özlüyorum. Çok güçlü, çok azimli bir babaya sahiptim. Hiç bir zaman yılmayan, hiç bir zaman beni yalnız bırakmayan demokratik, hatalara sinirlenmeyen ve hatalarımdan ders almayı öğreten, insanları ve aileyi bir araya toplamayı bilen bir babaya sahiptim. Ben öyle bir baba olabildim mi bilemiyorum ama en azından etrafımdakileri bir araya toplayabilen ve ailesine sahip çıkan bir baba olmak en büyük arzum. Sanırım bunu başarabildim. Babamız, her zaman arkamızdan bizi kollayan, en zor zamanlarımızda sanki bilirmişçesine ‘Oğlum, bir ihtiyacın var mı?’ diye soran; desteğini asla esirgemeyen, maddi manevi her an yanımda olan en iyi dostumdu. Ailesi için her şeyin en güzelini yapabilmek adına sürekli çalışan biriydi. Duygularını her zaman göstermezdi. Biraz ‘eski tarz babalardan’ da diyebiliriz. Sevgisini belli etmezdi ama bizleri çok sevdiğini bilirdik. Her zaman güçlü durması bizi de güçlü hissettirirdi. Şimdilerde ise çocuklarım bana koşup sarıldıklarında kendimi dünyayı tek parmağımla kaldırabilecek kadar güçlü hissediyorum. Onun da beni tıpkı benim de babamı gördüğüm kadar güçlü gördüğünü biliyorum. Seni çok seviyorum babacığım. Allah nur içinde yatırsın...”  
Ekleme Tarihi: 22 Haziran 2021 - Salı
Erol KÜÇÜK

UNUTAMADIĞIM BABAM; YİNE SENSİZ BİR BABALAR GÜNÜ

Geçtiğimiz Pazar günü yine babalar günü idi. Her Babalar Günü'nde, babasını hiç unutamayan ‘Genç yaşta babasız kalmış, Babalar Günü'nün babasız olanlar için ne denli zor olduğunu bilir misiniz? Lise yıllarımda içimde yaşadığım onu kaybetme korkusuydu. Korktuğum başıma gelmişti. Çocukluk babayı kaybettiğinde biter, insan babası öldüğünde büyür’ derler ya; artık arkanı yasladığın ama yasladığını da farkında olmadığın bir anda ortada kaldığında büyüdüğünü fark etmek demekmiş o. Takdirini alacağın, ‘Bir şeye ihtiyacın var mı?’ diye soracak, arkanı sıvazlayacak biri, yaslanacak bir omuz kalmamış demekmiş. İşte sonunda benim de başıma geldi 46 yıl önce. Anladım ki gerçekten ‘Babalar Günü’ babasız olanların yarasına tuz basmak gibiymiş. Evlat sevgisini daha tatmamış birine baba olmayı nasıl anlatırsınız? Aslında tarifi zor ve karmaşık. Evladı olmayan birisine babalığı tarif etmek güç. Babam bize hep söylerdi; ‘Çocuğunuz olduğunda bizi anlayacaksınız’ diye. Ben de ‘Evet baba şimdi seni çok iyi anlıyorum’ diyebiliyorum. Aile olgusu çocuklar olduktan sonra oluşur, benden bize geçersin. Babalık, sevgi, sorumluluk, arkadaşlık, paylaşım, örnek olabilmek, yaşam boyunca… Babam sevgi dolu, hayata bağlı, hoş sohbet bir babaydı. Her konuda kendisiyle konuşabileceğim bir arkadaşımdı. O hep sosyal hayatın içindeydi. Kendine has kuralları vardı. Haberleri, futbol maçlarını radyodan takip ederdi. Babam çevresinde düzgün karakteriyle tanınan, sevilen biriydi. Bize bıraktığı en büyük miras insan evladı olmaktı. Bir baba olarak benim de önceliğim iyi bir insan yetiştirmek.

Babam’la bizim ilişkimiz hep sevgi ve saygıya dayalı oldu. Ona karşı hiç bir zaman isyan etmedim. Benim de oğlumla olan ilişkim aynı olsun istiyorum. Çocukluk heyecanını, okula başlamanın heyecanını, mezun olmanın heyecanını, vatana hizmet etmenin heyecanını, yuva kurmanın heyecanını bana tekrar yaşatacak baba olmak diyorum.
Baba olmak dünyanın en farklı duygularından biri. Baba olmak, sevmek demek; baba olmak şefkat demek; baba olmak sahiplenip bırakmamak demek. Yeri ve zamanı geldiğinde de bizim aile kültürümüze yakışır bir şekilde işi teslim edebilmek demek. Baba olmak hem irade, hem sabır, hem de sonsuz bir sonsuz ve karşılıksız sevgi göstermek demek.
Herkesin babası kendisi için çok özeldir tabii ki. Benim babam da çok farklı bir kişilikti. O sadece benim değil çevresinde herkesin babasıydı. Kendi hayatını hiçbir zaman umursamayan, çocukları ve sevdikleri için hayatını hep geri plana atmış bir babaydı.  Esas bu yüzden onu çok özlüyorum. Onunla aynı masada oturup sohbet etmeyi,  işle ilgili konuşmayı, sevdiklerimizi konuşmayı, yanı başımda olmasını daha da önemlisi kötü giden şeylerde ona omzumu yaslamayı çok özlüyorum.
Çok güçlü, çok azimli bir babaya sahiptim. Hiç bir zaman yılmayan, hiç bir zaman beni yalnız bırakmayan demokratik, hatalara sinirlenmeyen ve hatalarımdan ders almayı öğreten, insanları ve aileyi bir araya toplamayı bilen bir babaya sahiptim. Ben öyle bir baba olabildim mi bilemiyorum ama en azından etrafımdakileri bir araya toplayabilen ve ailesine sahip çıkan bir baba olmak en büyük arzum. Sanırım bunu başarabildim.
Babamız, her zaman arkamızdan bizi kollayan, en zor zamanlarımızda sanki bilirmişçesine ‘Oğlum, bir ihtiyacın var mı?’ diye soran; desteğini asla esirgemeyen, maddi manevi her an yanımda olan en iyi dostumdu. Ailesi için her şeyin en güzelini yapabilmek adına sürekli çalışan biriydi. Duygularını her zaman göstermezdi. Biraz ‘eski tarz babalardan’ da diyebiliriz. Sevgisini belli etmezdi ama bizleri çok sevdiğini bilirdik. Her zaman güçlü durması bizi de güçlü hissettirirdi. Şimdilerde ise çocuklarım bana koşup sarıldıklarında kendimi dünyayı tek parmağımla kaldırabilecek kadar güçlü hissediyorum. Onun da beni tıpkı benim de babamı gördüğüm kadar güçlü gördüğünü biliyorum. Seni çok seviyorum babacığım. Allah nur içinde yatırsın...”
 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.