Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

TEVAZÜ ÇOĞU İNSANA NASİP OLMAZ

Tevazu alçakgönüllülük anlamına gelir. Bir yandan kibir, kendini beğenmişlik ve taban tabana zıt anlamlara gelirken, diğer yandan da aşırı alçakgönüllülük ve her yapılanı tolere edecek ölçüde hoşgörülülük olarak algılanmamalıdır. Aslında, tevazunun özünde kendini bilmek ve ona göre davranmak yatar. Mütevazı insan  eğrisiyle doğrusuyla açık konuşur, hatalarını kabul edecek kadar kendine güvenir. ‘Biz şunları gerçekleştirdik, ileri de bunları yapacağız’ gibi kendini dev aynasında gören söylemlerden uzak durur. Veriler ışığında konuşur, abartılı söylemlerden sakınır. Çevresindekilerin görüşlerine ve katkılarına açıktır, yetenekli insanları yakınında ister ve onların görüşlerine değer verdiğini her fırsatta gösterir. Ben merkezli kendi çıkarını gözeten yaklaşımlar ona göre değildir, toplumun başarısını her şeyin önünde tutar. Basit şeylerden keyif almayı tevazu sayesinde başarırız. Aynı şekilde, tevazu sayesinde hayatın zorluklarıyla, trajedilerle mücadele edecek gücü kendimizde buluruz. Mütevazı bir insansanız, hiçbir deneyimi aşağılamazsınız, hiçbir çalışma arkadaşınız değersiz değildir, hiçbir anınızı dikkatinizi vermeden geçirmezsiniz. Tevazu sizi her detaya özen göstermeye iter. Bir işi sıkıcı, yorucu, moral bozucu veya zaman kaybı olarak görüp es geçmek yerine baştan sona sabır gösterir, işi en ince noktasına kadar öğrenirsiniz.Tevazu çoğumuzun hayranlık duyduğu ancak az sayıda profesyonelin layıkıyla yerine getirdiği bir meziyettir.  Çevrenize bir sorun; ister iş dünyası olsun ister politika olsun her alanda mütevazı liderlere ihtiyaç olduğu söylenir ancak ‘fırsatınız olduğunda siz nasıl tevazu gösterirsiniz’ diye sorulduğunda kimsenin vereceği pek örnek yoktur.
Ekleme Tarihi: 28 Mart 2017 - Salı
Erol KÜÇÜK

TEVAZÜ ÇOĞU İNSANA NASİP OLMAZ

Tevazu alçakgönüllülük anlamına gelir. Bir yandan kibir, kendini beğenmişlik ve taban tabana zıt anlamlara gelirken, diğer yandan da aşırı alçakgönüllülük ve her yapılanı tolere edecek ölçüde hoşgörülülük olarak algılanmamalıdır. Aslında, tevazunun özünde kendini bilmek ve ona göre davranmak yatar. Mütevazı insan  eğrisiyle doğrusuyla açık konuşur, hatalarını kabul edecek kadar kendine güvenir. ‘Biz şunları gerçekleştirdik, ileri de bunları yapacağız’ gibi kendini dev aynasında gören söylemlerden uzak durur. Veriler ışığında konuşur, abartılı söylemlerden sakınır. Çevresindekilerin görüşlerine ve katkılarına açıktır, yetenekli insanları yakınında ister ve onların görüşlerine değer verdiğini her fırsatta gösterir. Ben merkezli kendi çıkarını gözeten yaklaşımlar ona göre değildir, toplumun başarısını her şeyin önünde tutar.
 Basit şeylerden keyif almayı tevazu sayesinde başarırız. Aynı şekilde, tevazu sayesinde hayatın zorluklarıyla, trajedilerle mücadele edecek gücü kendimizde buluruz. Mütevazı bir insansanız, hiçbir deneyimi aşağılamazsınız, hiçbir çalışma arkadaşınız değersiz değildir, hiçbir anınızı dikkatinizi vermeden geçirmezsiniz. Tevazu sizi her detaya özen göstermeye iter. Bir işi sıkıcı, yorucu, moral bozucu veya zaman kaybı olarak görüp es geçmek yerine baştan sona sabır gösterir, işi en ince noktasına kadar öğrenirsiniz.Tevazu çoğumuzun hayranlık duyduğu ancak az sayıda profesyonelin layıkıyla yerine getirdiği bir meziyettir.  Çevrenize bir sorun; ister iş dünyası olsun ister politika olsun her alanda mütevazı liderlere ihtiyaç olduğu söylenir ancak ‘fırsatınız olduğunda siz nasıl tevazu gösterirsiniz’ diye sorulduğunda kimsenin vereceği pek örnek yoktur.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.