Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

SELFİE ÇEKME ÇILGINLIĞI

Artık hiçbir anımız sadece bize ait değil, olmasını da istemiyoruz zaten. Sergilemezsek anlamı olmuyor. Paylaşmak falan değil bunun adı,birbirimizi kandırmayalım.Sevincimiz içten değil,uzaklara dalıp bakmamız sahte,aklımız fikrimiz nasıl daha iyi görüneceğimizde. Evet ‘selfie’den söz ediyorum. Televizyonda Harun Kolçak’ın  cenazesinde izledik,en dehşet vericisinden bir örnek.Adam tabuta elini koyup çok üzgün gibi görünerek kendi fotoğrafını çekmeye çalışıyor. Sonra da hemen ‘doğal haline dönüp fotoğrafa bakıyor,iyi çıkmış mı diye.Hiç kimsede sen ne yapıyorsun arkadaş,ölüye saygında mı yok demiyor.Artık selfie’nin girmediği yer kalmadı. Bu yüzden selfie çekmek için ölen gençlerimize yazık oluyor. Özellikle son birkaç yıldır yaygınlaşan akıllı telefonlar ve telefonlarda kullanılmaya başlanan internet sayesinde kişiler kendilerini asla yalnız hmemektedirler. Çünkü bu kişilerin her zaman yanlarında taşıdıkları sanal arkadaşları bulunmaktadır. Bu durum kişilerin sosyal ilişkiler geliştirmesine öyle kolaylık sağlamaktadır ki kişiler hiçbir konuda empati kurmaya gereksinim olmaksızın, her zaman gösterdikleri kadar karşı tarafın kendisini tanımasına imkan sağlamaktadır. Böylece kişiler var olduğunu düşündüğü kusurlarını örterek hep kendini mükemmel göstermeye çalışmaktadırlar. Bu kadar ilerlemiş bir teknoloji de fotoğraf çekmek için dahi artık başkasına gereksinim duyulmamaktadır. İnternetin yaygınlaşması ve özellikle internetin cep telefonlarına girmesinden sonra daha da artan bu duygusal soyutlanmadan ne yazık ki pek çok kişi memnun görülmektedir. Bu memnuniyetin en önemli nedenleri arasında ise akıllı bir telefon sayesinde yüzlerce çekilebilen fotoğraflardan en güzellerini sanal ortama koyarak, başkalarına mükemmel olduğunu ispat etmiş bulunmak vardır. Fotoğrafın altına yapılan yorumlar ve beğenilme sayısı ise bu davranışları pekiştirerek kişileri, gerçek arkadaşlık ilişkilerinden soyutlamakta ve sanal ortamda kendini ispat etmeye yönelmektedir. Geliştirme becerilerini giderek yok etmekte  ve böylece kişinin kendi kendisine kalarak ciddi bir özgüven kaybına yol açmaktadır. Aynı şekilde bu durum gerçek yaşamında kendini eksik htiği alanları sanal ortamda mükemmel olarak yansıtabilme çabasına dönüşerek, bu çaba takıntı boyutuna ulaşabilmekte. Yediden yetmişe herkesin elinde cep telefon,kitaplardan uzak bir gençlik yetişiyor.
Ekleme Tarihi: 03 Ağustos 2017 - Perşembe
Erol KÜÇÜK

SELFİE ÇEKME ÇILGINLIĞI

Artık hiçbir anımız sadece bize ait değil, olmasını da istemiyoruz zaten. Sergilemezsek anlamı olmuyor. Paylaşmak falan değil bunun adı,birbirimizi kandırmayalım.Sevincimiz içten değil,uzaklara dalıp bakmamız sahte,aklımız fikrimiz nasıl daha iyi görüneceğimizde. Evet ‘selfie’den söz ediyorum. Televizyonda Harun Kolçak’ın  cenazesinde izledik,en dehşet vericisinden bir örnek.Adam tabuta elini koyup çok üzgün gibi görünerek kendi fotoğrafını çekmeye çalışıyor. Sonra da hemen ‘doğal haline dönüp fotoğrafa bakıyor,iyi çıkmış mı diye.Hiç kimsede sen ne yapıyorsun arkadaş,ölüye saygında mı yok demiyor.Artık selfie’nin girmediği yer kalmadı. Bu yüzden selfie çekmek için ölen gençlerimize yazık oluyor.
Özellikle son birkaç yıldır yaygınlaşan akıllı telefonlar ve telefonlarda kullanılmaya başlanan internet sayesinde kişiler kendilerini asla yalnız hmemektedirler. Çünkü bu kişilerin her zaman yanlarında taşıdıkları sanal arkadaşları bulunmaktadır. Bu durum kişilerin sosyal ilişkiler geliştirmesine öyle kolaylık sağlamaktadır ki kişiler hiçbir konuda empati kurmaya gereksinim olmaksızın, her zaman gösterdikleri kadar karşı tarafın kendisini tanımasına imkan sağlamaktadır.
Böylece kişiler var olduğunu düşündüğü kusurlarını örterek hep kendini mükemmel göstermeye çalışmaktadırlar. Bu kadar ilerlemiş bir teknoloji de fotoğraf çekmek için dahi artık başkasına gereksinim duyulmamaktadır. İnternetin yaygınlaşması ve özellikle internetin cep telefonlarına girmesinden sonra daha da artan bu duygusal soyutlanmadan ne yazık ki pek çok kişi memnun görülmektedir. Bu memnuniyetin en önemli nedenleri arasında ise akıllı bir telefon sayesinde yüzlerce çekilebilen fotoğraflardan en güzellerini sanal ortama koyarak, başkalarına mükemmel olduğunu ispat etmiş bulunmak vardır. Fotoğrafın altına yapılan yorumlar ve beğenilme sayısı ise bu davranışları pekiştirerek kişileri, gerçek arkadaşlık ilişkilerinden soyutlamakta ve sanal ortamda kendini ispat etmeye yönelmektedir.
Geliştirme becerilerini giderek yok etmekte  ve böylece kişinin kendi kendisine kalarak ciddi bir özgüven kaybına yol açmaktadır. Aynı şekilde bu durum gerçek yaşamında kendini eksik htiği alanları sanal ortamda mükemmel olarak yansıtabilme çabasına dönüşerek, bu çaba takıntı boyutuna ulaşabilmekte. Yediden yetmişe herkesin elinde cep telefon,kitaplardan uzak bir gençlik yetişiyor.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.