Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

NEREYE GİDİYORUZ…

Bize ne oldu? Nereye gidiyoruz? Yolumuzu unuttuk. Kendimizi unuttuk. Sevmeyi ve sevilmeyi unuttuk. Hoşgörüyü unuttuk. Hoş görülmeyi unuttuk. Yardımı, yardımlaşmayı, bölüşmeyi  unuttuk. Büyüğümüzü küçüğümüzü, saygıyı sevgiyi, hürmeti unuttuk. Akrabamızı, arkadaşımızı, o açken uyuyamayacağımız komşumuzu unuttuk. İnsanların dertleriyle dertlenmeyi, Helali, haramı unuttuk. Birlik ve beraberliği, toplum olarak unuttuk. Kısacası biz düşünmeyi, yerinde susmayı, yeri gelince konuşmayı unuttuk. Hepimiz, kendi hayatımıza gömüldük, artık sadece kendimizi düşünür olduk. Çoğu zaman, sadece kendi çıkarları için yaşayan, bireyler haline getirildik. Her şeyi kendimize yontar olduk. Bilgisiz halimizle, çok bilgili havasıyla, olayları yorumlar olduk. Bilmediğimiz her şey hakkında konuşur olduk. İnsan sevgisini, hayvan sevgisini, dağı taşı, ağacı kuşu sevmeyi eski hikayeler ve masallarda görmeye başladık. Karşımızdakinin ne düşündüğünü umursamaz olduk İnsanları dinlemez, anlamaz olduk. İstiyoruz ki herkes bizi dinlesin. Her zaman, her yerde, her şey için, kendimizi haklı görür hale geldik. Bana değmeyen yılan, bin yaşasın der olduk. Kırılmayı, üzülmeyi, küsmeyi, kavga etmeyi öğrendik. Hoş görüp, kalp kırmamayı, barışmayı, sulh ile yaşamayı ihmal ettik. Okumuyoruz, çalışmıyoruz, üretmiyoruz, susmuyoruz, boş konuşuyoruz. Hep eleştiriyoruz,ama aynaya baktığımız yok.Sürekli zaman israfıyla bu günleri geçiriyoruz. Bu yüzden garip bir nesil yetişiyor. Çaresi bulunmalı. Bu hale nasıl geldik. Getirildik. Bu halden nasıl çıkacağız. Nereden başlayacağız. Etrafımız ateş çemberiyle çevriliyken, bu halde nasıl düzeleceğiz. Düşünmeyi, okumayı, çalışmayı, birlik olmayı, yardımlaşmayı nasıl yeniden inşa edeceğiz.Valla bilmiyorum….
Ekleme Tarihi: 23 Ocak 2018 - Salı
Erol KÜÇÜK

NEREYE GİDİYORUZ…

Bize ne oldu? Nereye gidiyoruz? Yolumuzu unuttuk. Kendimizi unuttuk. Sevmeyi ve sevilmeyi unuttuk. Hoşgörüyü unuttuk. Hoş görülmeyi unuttuk. Yardımı, yardımlaşmayı, bölüşmeyi  unuttuk. Büyüğümüzü küçüğümüzü, saygıyı sevgiyi, hürmeti unuttuk. Akrabamızı, arkadaşımızı, o açken uyuyamayacağımız komşumuzu unuttuk. İnsanların dertleriyle dertlenmeyi, Helali, haramı unuttuk. Birlik ve beraberliği, toplum olarak unuttuk. Kısacası biz düşünmeyi, yerinde susmayı, yeri gelince konuşmayı unuttuk.

Hepimiz, kendi hayatımıza gömüldük, artık sadece kendimizi düşünür olduk. Çoğu zaman, sadece kendi çıkarları için yaşayan, bireyler haline getirildik. Her şeyi kendimize yontar olduk. Bilgisiz halimizle, çok bilgili havasıyla, olayları yorumlar olduk. Bilmediğimiz her şey hakkında konuşur olduk.

İnsan sevgisini, hayvan sevgisini, dağı taşı, ağacı kuşu sevmeyi eski hikayeler ve masallarda görmeye başladık. Karşımızdakinin ne düşündüğünü umursamaz olduk İnsanları dinlemez, anlamaz olduk. İstiyoruz ki herkes bizi dinlesin. Her zaman, her yerde, her şey için, kendimizi haklı görür hale geldik. Bana değmeyen yılan, bin yaşasın der olduk. Kırılmayı, üzülmeyi, küsmeyi, kavga etmeyi öğrendik. Hoş görüp, kalp kırmamayı, barışmayı, sulh ile yaşamayı ihmal ettik.

Okumuyoruz, çalışmıyoruz, üretmiyoruz, susmuyoruz, boş konuşuyoruz. Hep eleştiriyoruz,ama aynaya baktığımız yok.Sürekli zaman israfıyla bu günleri geçiriyoruz. Bu yüzden garip bir nesil yetişiyor. Çaresi bulunmalı. Bu hale nasıl geldik. Getirildik. Bu halden nasıl çıkacağız. Nereden başlayacağız. Etrafımız ateş çemberiyle çevriliyken, bu halde nasıl düzeleceğiz. Düşünmeyi, okumayı, çalışmayı, birlik olmayı, yardımlaşmayı nasıl yeniden inşa edeceğiz.Valla bilmiyorum….

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.