Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

LÜTFEN KURALLARA UYALIM, BU SALGINI BİR DAHA YAŞAMAYALIM!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, "Kontrollü Sosyal Hayat, salgına karşı yeni hayat tarzıdır. Özü, hep birlikte tedbirdir." demesine rağmen, sanki hiçbir tehlike yokmuş gibi dolaşıyoruz sokaklarda, caddelerde... Sanki tehlike çenemizdeymiş gibi maskeyi çenemize takıp, ağzımız ve burnumuz açıkta geziyoruz. Ya kol kola gezen gençlerin maskeyi ellerinde sallamalarına ne demeli? Hastane koridorlarında iç içe oturanlara ne demeli? Çevrede hiçbir tehlike yokmuş gibi özel otomobillerinde çoluk çocuk maskesiz dolaşan ailelere ne demeli? Peki, nerede kontrollü sosyal hayat? Korona virüs salgını henüz tam anlamıyla kontrol altına alınmış değil, tehlike devam ediyor. Pozitif hasta sayısı her geçen gün artıyor. Bakan Koca'nın kontrollü sosyal hayat diye üstüne basa basa söylemesi bundan... Elbette sokak kısıtlaması kalktı, sokağa çıkacağız, alışverişlerimizi yapacağız, ama bulunduğumuz ortamı kontrol ederek, maskemizi takarak, çalıştığımız ortamı temiz tutarak ve kişisel temizliğimize dikkat ederek... Ama Giresun ve Bulancak sokaklarına caddelerine ve semt Pazar yerlerine baktığınızda kontrollü sosyal hayatı görmek mümkün değil! 5000’e yakın insanın yaşamını kaybettiği Türkiye'de ve çevremizde kontrollü sosyal hayat aşamasına kolay gelinmedi. Şimdi sokağa çıkıp, ağzınızı ve burnunuzu koruyacak maskeyi elinizde sallarsanız, yüzünüzü korumanız gereken maskeyi çenenize indirirseniz... Sokaklara gelişigüzel atarsanız, Semt pazarında gerekli kontrolü sağlamadan gezerseniz, sosyal mesafe kurallarına uymazsanız, gittiğiniz lokantada, restoranda, kafeteryada eski günlerdeki gibi birbirinize yakın oturursanız... Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bu kadar emeğine, alın terine ve gayretine yazık etmiş olursunuz! Kızılay'ın, Vefa gruplarının, güvenlik güçlerinin, sağlık çalışanlarının emeğine yazık etmiş olursunuz. Bakın doğu ve güneydoğunun bazı kentlerinde taziye ve düğün evlerindeki duyarsızlık yüzünden korona virüs salgını yeniden hortladı. Bazı mahalleler karantina altına alındı. Artık, kontrollü sosyal hayat için elimizden geldiği kadar gayret edelim. Kendimize ve karşımızdaki insanlara saygı duyalım. Sokağa maskesiz çıkmayalım, özellikle kişisel temizliğimize azami gayret gösterelim. Taziye ve düğün evlerine gidip hiçbir kurallara uymayanların, maske takmayanların, temizliğine dikkat etmeyenlerin korona virüs salgınına yakalandıklarını ve bu tehlikenin henüz tam anlamıyla bitmediğini unutmayın. Eğer eski normal günlere dönmeye çalışırken istenen kurallara uymazsak, ikinci dalga beklenenden daha erken yakamıza yapışabilir. Lütfen bu salgını bir daha yaşatmayın!
Ekleme Tarihi: 22 Haziran 2020 - Pazartesi
Erol KÜÇÜK

LÜTFEN KURALLARA UYALIM, BU SALGINI BİR DAHA YAŞAMAYALIM!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, "Kontrollü Sosyal Hayat, salgına karşı yeni hayat tarzıdır. Özü, hep birlikte tedbirdir." demesine rağmen, sanki hiçbir tehlike yokmuş gibi dolaşıyoruz sokaklarda, caddelerde... Sanki tehlike çenemizdeymiş gibi maskeyi çenemize takıp, ağzımız ve burnumuz açıkta geziyoruz. Ya kol kola gezen gençlerin maskeyi ellerinde sallamalarına ne demeli?

Hastane koridorlarında iç içe oturanlara ne demeli?
Çevrede hiçbir tehlike yokmuş gibi özel otomobillerinde çoluk çocuk maskesiz dolaşan ailelere ne demeli? Peki, nerede kontrollü sosyal hayat?
Korona virüs salgını henüz tam anlamıyla kontrol altına alınmış değil, tehlike devam ediyor. Pozitif hasta sayısı her geçen gün artıyor. Bakan Koca'nın kontrollü sosyal hayat diye üstüne basa basa söylemesi bundan... Elbette sokak kısıtlaması kalktı, sokağa çıkacağız, alışverişlerimizi yapacağız, ama bulunduğumuz ortamı kontrol ederek, maskemizi takarak, çalıştığımız ortamı temiz tutarak ve kişisel temizliğimize dikkat ederek...
Ama Giresun ve Bulancak sokaklarına caddelerine ve semt Pazar yerlerine baktığınızda kontrollü sosyal hayatı görmek mümkün değil!
5000’e yakın insanın yaşamını kaybettiği Türkiye'de ve çevremizde kontrollü sosyal hayat aşamasına kolay gelinmedi.
Şimdi sokağa çıkıp, ağzınızı ve burnunuzu koruyacak maskeyi elinizde sallarsanız, yüzünüzü korumanız gereken maskeyi çenenize indirirseniz... Sokaklara gelişigüzel atarsanız, Semt pazarında gerekli kontrolü sağlamadan gezerseniz, sosyal mesafe kurallarına uymazsanız, gittiğiniz lokantada, restoranda, kafeteryada eski günlerdeki gibi birbirinize yakın oturursanız...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bu kadar emeğine, alın terine ve gayretine yazık etmiş olursunuz! Kızılay'ın, Vefa gruplarının, güvenlik güçlerinin, sağlık çalışanlarının emeğine yazık etmiş olursunuz.
Bakın doğu ve güneydoğunun bazı kentlerinde taziye ve düğün evlerindeki duyarsızlık yüzünden korona virüs salgını yeniden hortladı. Bazı mahalleler karantina altına alındı.
Artık, kontrollü sosyal hayat için elimizden geldiği kadar gayret edelim. Kendimize ve karşımızdaki insanlara saygı duyalım. Sokağa maskesiz çıkmayalım, özellikle kişisel temizliğimize azami gayret gösterelim.
Taziye ve düğün evlerine gidip hiçbir kurallara uymayanların, maske takmayanların, temizliğine dikkat etmeyenlerin korona virüs salgınına yakalandıklarını ve bu tehlikenin henüz tam anlamıyla bitmediğini unutmayın.
Eğer eski normal günlere dönmeye çalışırken istenen kurallara uymazsak, ikinci dalga beklenenden daha erken yakamıza yapışabilir.
Lütfen bu salgını bir daha yaşatmayın!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.