Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

KUŞAK FARKLARI VE HAYATIMIZA GETİRDİKLERİ

Ortak noktalarımız farkımızdan daha çok.Üzerine sayısız kitap yazılan, incelemeler bulunan kuşaklar arası çatışma konusuna farklı bir yaklaşım getirelim istedim bu yazıda.Bugün kuşakları sınıflandırmak için yaptığımız tanımlamalara kısaca göz atacak olursak ilk karşımıza çıkan ayrım yıl değişimleriyle ifade edilir oluyor.Yıllara böldüğümüz zaman dilimlerine karşılık gelen harfler, söz konusu dönemler için genel etiketlemeler de getirdi beraberinde; Sessiz Kuşak: (Silent Generation) 1927-1945 yılları arasında doğanlar olarak anılırlar ki onlar babaannelerimiz ve dedelerimizdir.Bazıları  bu dünyadan göç edenlerdir.Diğer bir ifadeyle Türkiyede’ki ‘Cumhuriyet Kuşağı’ da diyebiliriz.Yaşam felsefeleri’Yaşamak için çalışmak’tı.Temel yaşam anlayışları ise  ihtiyaçlarını karşılayacak oranda kazanç elde edebilmekti.Dolayısyla tüketim alışkanlıkları da ihtiyaç odaklıydı. Patlama/Sandviç Kuşağı: 1946-1964 yılları arasında doğan nesil bu iki şekilde adlandırılır.’Bay Boom’bir Kuzey Amerikan-ingiliz terimidir.Özellikle Amerika’da,İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden başlayıp,1960 yılı başlarına kadar süren,yıllık doğum artış hızındaki patlama sebebiyle kullanılır.Gelişen ekonomi ile paralel olarak artan doğum oranları özellikle 1955 yılında zirve yapıyor.Dolayısıyla bu dönemde dünyaya gelenlere de ‘Baby Boomer’deniliyor.Onlara aynı zamanda ‘Sandviç Kuşağı’ denmesinin sebebi olarak ise aynı evde,önce çocuklarına sonra ise yaşlanan anne-babalarına bakmış olmaları gösteriliyor. X Kuşağı(Generatıon x): (1965-1979) Sadakat, çalışma ve otoriteye saygı motivasyonu yüksek olan,Darbeler,Vietnam Savaşı,Berlin Duvarı’nın yıkılması,Soğuk savaşın bitmesi ve Globalleşme gibi tarihi süreçlerde ve dünyanın geçirdiği önemli değişimlere tanıklık etmeleri sebebiyle ‘Geçiş Dönemi Çocukları’ olarak da nitelendirilebilirler.Çok kriz yaşamış,travmatik kabul edilebilecek bir kuşaktır.Dünyaya gözlerini merdaneli çamaşır makinesi,transistörlü radyo,bantlı teyp ve pikapla açan bu nesil,aynı zamanda internetten ipad’lere,akıllı telefonlara kadaar pek çok yeniliğe de şahit olmuştur. Y Kuşağı (generatıon Y): (1980-1999) Bireysellik, teknoloji yatkınlığı, anlaşılamamazlık duygusu taşıyan kuşak.Nesiller farklılığın en çok issedildiği kuşaktır.Teknolojiyi yakından takip edip,internet üzerinden alışveriş yapan,bilgisayar ve akıllı telefonlar sayesinde aynı anda birden çok işi yapabilen bir nesil olmaları sebebiyle’Sosyal Medya Kuşağı’olarak ta anılırlar. Z Kuşağı (Generatıon Z): Z kuşağı (2000-ve sonrası), Zeki, sessiz, teknoloji gurusu ve kural tanımayan kuşak.İnternet,milenyum  ve teknoloji ile doğan kuşakta denir.Tek diploma ile yetinmeyen daha çok yurt dışında yaşamak isteyen kuşakta diyebiliriz. Bu ayrımların, akademik çalışmalar veya ihtiyaç sınıflandırmalarının tarifi için geçerli olduğunu ve aslında hepsiyle temel ve ortak insanî noktalarda buluştuğumuzu unutuyoruz.Elbette bu tespitler birer sonuç; sebepleri ise günlük hayatımızın içinde nesiller arası yaşanan iletişim sorunları... Ancak bu kabulle ilerlemek ve odağı farklılık üzerinde tutmak asıl sorunumuz olabilir. Bu tutum kolayca altından kalkabileceğimiz iletişim aksaklıklarını daha başından çözümsüz bırakmaya yol açıyor çoğu zaman.
Ekleme Tarihi: 04 Temmuz 2023 - Salı
Erol KÜÇÜK

KUŞAK FARKLARI VE HAYATIMIZA GETİRDİKLERİ

Ortak noktalarımız farkımızdan daha çok.Üzerine sayısız kitap yazılan, incelemeler bulunan kuşaklar arası çatışma konusuna farklı bir yaklaşım getirelim istedim bu yazıda.Bugün kuşakları sınıflandırmak için yaptığımız tanımlamalara kısaca göz atacak olursak ilk karşımıza çıkan ayrım yıl değişimleriyle ifade edilir oluyor.Yıllara böldüğümüz zaman dilimlerine karşılık gelen harfler, söz konusu dönemler için genel etiketlemeler de getirdi beraberinde;

Sessiz Kuşak: (Silent Generation)

1927-1945 yılları arasında doğanlar olarak anılırlar ki onlar babaannelerimiz ve dedelerimizdir.Bazıları  bu dünyadan göç edenlerdir.Diğer bir ifadeyle Türkiyede’ki ‘Cumhuriyet Kuşağı’ da diyebiliriz.Yaşam felsefeleri’Yaşamak için çalışmak’tı.Temel yaşam anlayışları ise  ihtiyaçlarını karşılayacak oranda kazanç elde edebilmekti.Dolayısyla tüketim alışkanlıkları da ihtiyaç odaklıydı.

Patlama/Sandviç Kuşağı:

1946-1964 yılları arasında doğan nesil bu iki şekilde adlandırılır.’Bay Boom’bir Kuzey Amerikan-ingiliz terimidir.Özellikle Amerika’da,İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden başlayıp,1960 yılı başlarına kadar süren,yıllık doğum artış hızındaki patlama sebebiyle kullanılır.Gelişen ekonomi ile paralel olarak artan doğum oranları özellikle 1955 yılında zirve yapıyor.Dolayısıyla bu dönemde dünyaya gelenlere de ‘Baby Boomer’deniliyor.Onlara aynı zamanda ‘Sandviç Kuşağı’ denmesinin sebebi olarak ise aynı evde,önce çocuklarına sonra ise yaşlanan anne-babalarına bakmış olmaları gösteriliyor.

X Kuşağı(Generatıon x):

(1965-1979) Sadakat, çalışma ve otoriteye saygı motivasyonu yüksek olan,Darbeler,Vietnam Savaşı,Berlin Duvarı’nın yıkılması,Soğuk savaşın bitmesi ve Globalleşme gibi tarihi süreçlerde ve dünyanın geçirdiği önemli değişimlere tanıklık etmeleri sebebiyle ‘Geçiş Dönemi Çocukları’ olarak da nitelendirilebilirler.Çok kriz yaşamış,travmatik kabul edilebilecek bir kuşaktır.Dünyaya gözlerini merdaneli çamaşır makinesi,transistörlü radyo,bantlı teyp ve pikapla açan bu nesil,aynı zamanda internetten ipad’lere,akıllı telefonlara kadaar pek çok yeniliğe de şahit olmuştur.

Y Kuşağı (generatıon Y):

(1980-1999) Bireysellik, teknoloji yatkınlığı, anlaşılamamazlık duygusu taşıyan kuşak.Nesiller farklılığın en çok issedildiği kuşaktır.Teknolojiyi yakından takip edip,internet üzerinden alışveriş yapan,bilgisayar ve akıllı telefonlar sayesinde aynı anda birden çok işi yapabilen bir nesil olmaları sebebiyle’Sosyal Medya Kuşağı’olarak ta anılırlar.

Z Kuşağı (Generatıon Z):

Z kuşağı (2000-ve sonrası), Zeki, sessiz, teknoloji gurusu ve kural tanımayan kuşak.İnternet,milenyum  ve teknoloji ile doğan kuşakta denir.Tek diploma ile yetinmeyen daha çok yurt dışında yaşamak isteyen kuşakta diyebiliriz.

Bu ayrımların, akademik çalışmalar veya ihtiyaç sınıflandırmalarının tarifi için geçerli olduğunu ve aslında hepsiyle temel ve ortak insanî noktalarda buluştuğumuzu unutuyoruz.Elbette bu tespitler birer sonuç; sebepleri ise günlük hayatımızın içinde nesiller arası yaşanan iletişim sorunları... Ancak bu kabulle ilerlemek ve odağı farklılık üzerinde tutmak asıl sorunumuz olabilir. Bu tutum kolayca altından kalkabileceğimiz iletişim aksaklıklarını daha başından çözümsüz bırakmaya yol açıyor çoğu zaman.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.