Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

KÜÇÜCÜK BİR VİRÜS DÜNYAYI KASIP KAVURUYOR

Virüs olayı herkes gibi bizi de eve kapadı. Türkiye başlangıçta virüs konusunda daha sakindi, Ama 11 Mart’tan sonra burası da panik havasına girdi. Okulların tatil süresi 04 Mayıs’a kadar uzadı.  İnsanlar kendilerini eve kapadı. Virüs bütün insanlığı aynı şekilde vurdu, zengin fakir, doğulu batılı, ünlü ünsüz, Budist, Müslüman Hristiyan dinlemiyor. İnsanlar da doğaları gereği benzer tepkiler veriyorlar. Çocuklarımdan uzak olmak elbette bizi anne-baba olarak etkiliyor, İstanbul'da kalan çocuklarımı, düşünüp tedirgin oluyoruz. Ama belki de tarihte ilk kez, dünyada felaketten kaçacak hiçbir yer yok. Küresel bir felaket yaşıyoruz. Hepimiz aynı gemideyiz aslında. Belki de dünya çapında beklenen, sosyal medyada sürekli şakası yapılan uzaylı işgali budur. Dolayısıyla eve kapanmak beni çok fazla etkilemedi. Birçok insan gibi can sıkıntısı yaşamıyorum. Bol, bol kitap okuyorum. Eba’dan öğrencilerimizle dersleri takip ediyorum. Okumak, yazmak, çizmek, her zaman tek çare oldu benim için. Tabii içinde bulunduğumuz durum belki de hayatta bir kere göreceğimiz kadar büyük bir felaket ve yarattığı kaygı, korku, kafa karışıklığı çok kalıcı. Bu olayın yaratacağı dev değişimlerin henüz farkında değiliz, hesaplayamıyoruz ya da hafızalarımız almıyor. Şu an için senaryo gibi yakın geleceğe dönük teknik bir işe yoğunlaşmak çok zor. Yine de elimden geleni yapıyorum. Aslında bir imtihan sınavından geçiyoruz. Corona virüsü ile amansız bir imtihandan geçiyoruz. Zenginiyle-fakiriyle, işçisiyle-işvereniyle, inananı-inanmıyanı, siyahını-beyazını bütün ırklarını birbirinden ayırmadan bulup yakalayan ve herkese eşit davranan bir virüs. Aylan bebeğin Akdeniz kıyılarına vuran, Erva çocuğun zeytin ağacının dibine düşen cesetleri yeterince büyük şoklar olarak hissedilmeliydi bu kürede. Ama görmezden geldik.  Şimdi ise sınır tanımayan virüse karşı şimdi bütün dünya birleşiyor. Dünya insanları bu virüs sayesinde birleşiyor kaynaşıyor. Artık aklımızı başımıza toplamalı, bu virüsten ders çıkarmalıyız. Artık dünyada hiçbir ülke silaha yatırım yapmasın, zenginliğine güvenmesin. Umarım dünya bu beladan kısa zamanda çıkar. Şimdi dayanışma, birbirimizi kollama zamanı. İronik bir şekilde evlere kapanmak bizi birbirimize daha çok yaklaştırdı. Herkese sabır ve güç dilerim.
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2020 - Pazartesi
Erol KÜÇÜK

KÜÇÜCÜK BİR VİRÜS DÜNYAYI KASIP KAVURUYOR

Virüs olayı herkes gibi bizi de eve kapadı. Türkiye başlangıçta virüs konusunda daha sakindi, Ama 11 Mart’tan sonra burası da panik havasına girdi. Okulların tatil süresi 04 Mayıs’a kadar uzadı.  İnsanlar kendilerini eve kapadı.

Virüs bütün insanlığı aynı şekilde vurdu, zengin fakir, doğulu batılı, ünlü ünsüz, Budist, Müslüman Hristiyan dinlemiyor. İnsanlar da doğaları gereği benzer tepkiler veriyorlar.

Çocuklarımdan uzak olmak elbette bizi anne-baba olarak etkiliyor, İstanbul'da kalan çocuklarımı, düşünüp tedirgin oluyoruz. Ama belki de tarihte ilk kez, dünyada felaketten kaçacak hiçbir yer yok. Küresel bir felaket yaşıyoruz. Hepimiz aynı gemideyiz aslında. Belki de dünya çapında beklenen, sosyal medyada sürekli şakası yapılan uzaylı işgali budur.

Dolayısıyla eve kapanmak beni çok fazla etkilemedi. Birçok insan gibi can sıkıntısı yaşamıyorum. Bol, bol kitap okuyorum. Eba’dan öğrencilerimizle dersleri takip ediyorum. Okumak, yazmak, çizmek, her zaman tek çare oldu benim için. Tabii içinde bulunduğumuz durum belki de hayatta bir kere göreceğimiz kadar büyük bir felaket ve yarattığı kaygı, korku, kafa karışıklığı çok kalıcı. Bu olayın yaratacağı dev değişimlerin henüz farkında değiliz, hesaplayamıyoruz ya da hafızalarımız almıyor. Şu an için senaryo gibi yakın geleceğe dönük teknik bir işe yoğunlaşmak çok zor. Yine de elimden geleni yapıyorum.

Aslında bir imtihan sınavından geçiyoruz. Corona virüsü ile amansız bir imtihandan geçiyoruz. Zenginiyle-fakiriyle, işçisiyle-işvereniyle, inananı-inanmıyanı, siyahını-beyazını bütün ırklarını birbirinden ayırmadan bulup yakalayan ve herkese eşit davranan bir virüs.

Aylan bebeğin Akdeniz kıyılarına vuran, Erva çocuğun zeytin ağacının dibine düşen cesetleri yeterince büyük şoklar olarak hissedilmeliydi bu kürede. Ama görmezden geldik.

 Şimdi ise sınır tanımayan virüse karşı şimdi bütün dünya birleşiyor. Dünya insanları bu virüs sayesinde birleşiyor kaynaşıyor. Artık aklımızı başımıza toplamalı, bu virüsten ders çıkarmalıyız. Artık dünyada hiçbir ülke silaha yatırım yapmasın, zenginliğine güvenmesin.

Umarım dünya bu beladan kısa zamanda çıkar. Şimdi dayanışma, birbirimizi kollama zamanı. İronik bir şekilde evlere kapanmak bizi birbirimize daha çok yaklaştırdı. Herkese sabır ve güç dilerim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.