Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

KÖY DÜĞÜNLERİ BİR BAŞKA OLUYOR

Piraziz Etlikkıran mahallesi muhtarı Osman Keküllüoğlu’nun kızının düğünü’ne gittik. Yıllar sonra ilk kez bir köy düğünü izledim.  Köy düğünü bir başka güzellikte idi. Geçtiğimiz cumartesi gecesi davetli olarak yıllar sonra bir köy düğünü  içinde yer almaktan mutluluk duydum. Evin harmanında yapılan düğün muhteşemdi. Çalgıcılar ayarlanmış. Muhtar Osman Keküllüoğlu bizleri de davet ediyor. Biz de uzun süredir, geleneksel bir köy düğününe katılmak, onu hissetmek, yaşamak istiyorduk. Düğün alanı harman düzenlenmiş. Sandalyeler, masalar temin edilmiş. Bu işin erbabı olan aşçı Ayşegül Civek’e teslim edilmiş. Artık gözler saatte. Hiçbir aksaklık olsun istenmiyor. Herkes yardım ediyor. Köyde, düğün heyecanı herkesi sarmış. Büyük, küçük dinlemiyor. Çocuklar pür neşe. Yerlerinde duramıyorlar. Zaman ilerliyor; köy yavaş yavaş geceye hazırlanıyor. Harmanın etrafına sandalyeler, masalar dizilmiş. Eller havada. Adımlar ritmik. Halkayı büyütüyorlar, kendilerini müziğin ritmine bırakıyorlar. Şimdi, düğünün en yadırgadığımız bölümüne geliyoruz:  tabancalar susmuyor.. Bu olayların düğün geleneklerinden biri olduğu bir gerçek. Bu gelenekten en çok damat nasibini alıyor. İster istemez gürültüden biz de etkileniyoruz. Barut kokusu genzimizi dolduruyor. Herkes inanılmaz özenli. Kız babası ve annesinde tatlı bir hüzün. Misafirleri ağırlamakla uğraşıyorlar. Belli ki, her şey bu gece için. Bu gece çok özel. Yüzler pür neşe. Gençlerin içi kıpır kıpır. Bütün gözler şimdi damadın üzerinde. Bu arada, gelinin arkadaşları ile damadın arkadaşları, ortada oyunların en canlısını oynuyorlar. Yerinde duran yok. Bir boşluk bulup, gelinle damada yaklaşıyoruz. Onlar artık birbirlerine kavuşmuş. Yüzlerinde derin bir mutluluk var. Damat, gururla elini gelinin, hayat arkadaşının omuzuna koymuş. Gelin de damadın beline sarılmış. İlk defa, resmi olarak bir araya geliyorlar. Bu gece, gençlerin gecesi. Herkes kol kola, yanak yanağa dans ediyor. Bu dünyalar bizim. Vursun davullar, çalsın sazlar, oynasın kızlar! Gelinle birlikte dans etmek geleneklerin başında geliyor. Zaten, kimsenin buna hayır dediği yok. Gözler, mutluluktan çizgi gibi olmuş. Yüzlerden gülücükler eksik olmuyor. Köy kız ve kadınları  gelinin etrafında halka olup, dönmeye başlıyorlar. Bir yandan da türkü söylüyorlar. Bu, bir süre devam ediyor. Halka gittikçe daralıyor. Gelin görülmez oluyor. Bu arada gelinin eline kına yakılıyor. Altınlar takılıyor. Gelinin elleri, al kırmızısı örtülerle korunuyor. Bütün bu işlemler sırasında, damat da gelinin yanında oturuyor. Ona destek oluyor. Artık, önemli aşamalardan biri daha bitmiş oluyor. Eğlenceler geç saatlere kadar devam ediyor. Bu saatten sonra, köy derin bir sessizliğe bürünüyor.    
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2023 - Salı
Erol KÜÇÜK

KÖY DÜĞÜNLERİ BİR BAŞKA OLUYOR

Piraziz Etlikkıran mahallesi muhtarı Osman Keküllüoğlu’nun kızının düğünü’ne gittik. Yıllar sonra ilk kez bir köy düğünü izledim.  Köy düğünü bir başka güzellikte idi. Geçtiğimiz cumartesi gecesi davetli olarak yıllar sonra bir köy düğünü  içinde yer almaktan mutluluk duydum. Evin harmanında yapılan düğün muhteşemdi. Çalgıcılar ayarlanmış. Muhtar Osman Keküllüoğlu bizleri de davet ediyor. Biz de uzun süredir, geleneksel bir köy düğününe katılmak, onu hissetmek, yaşamak istiyorduk.

Düğün alanı harman düzenlenmiş. Sandalyeler, masalar temin edilmiş. Bu işin erbabı olan aşçı Ayşegül Civek’e teslim edilmiş. Artık gözler saatte. Hiçbir aksaklık olsun istenmiyor. Herkes yardım ediyor. Köyde, düğün heyecanı herkesi sarmış. Büyük, küçük dinlemiyor. Çocuklar pür neşe. Yerlerinde duramıyorlar. Zaman ilerliyor; köy yavaş yavaş geceye hazırlanıyor. Harmanın etrafına sandalyeler, masalar dizilmiş. Eller havada. Adımlar ritmik. Halkayı büyütüyorlar, kendilerini müziğin ritmine bırakıyorlar. Şimdi, düğünün en yadırgadığımız bölümüne geliyoruz:  tabancalar susmuyor.. Bu olayların düğün geleneklerinden biri olduğu bir gerçek. Bu gelenekten en çok damat nasibini alıyor. İster istemez gürültüden biz de etkileniyoruz. Barut kokusu genzimizi dolduruyor. Herkes inanılmaz özenli. Kız babası ve annesinde tatlı bir hüzün. Misafirleri ağırlamakla uğraşıyorlar. Belli ki, her şey bu gece için. Bu gece çok özel. Yüzler pür neşe. Gençlerin içi kıpır kıpır. Bütün gözler şimdi damadın üzerinde. Bu arada, gelinin arkadaşları ile damadın arkadaşları, ortada oyunların en canlısını oynuyorlar. Yerinde duran yok. Bir boşluk bulup, gelinle damada yaklaşıyoruz. Onlar artık birbirlerine kavuşmuş. Yüzlerinde derin bir mutluluk var. Damat, gururla elini gelinin, hayat arkadaşının omuzuna koymuş. Gelin de damadın beline sarılmış. İlk defa, resmi olarak bir araya geliyorlar. Bu gece, gençlerin gecesi. Herkes kol kola, yanak yanağa dans ediyor. Bu dünyalar bizim. Vursun davullar, çalsın sazlar, oynasın kızlar! Gelinle birlikte dans etmek geleneklerin başında geliyor. Zaten, kimsenin buna hayır dediği yok. Gözler, mutluluktan çizgi gibi olmuş. Yüzlerden gülücükler eksik olmuyor. Köy kız ve kadınları  gelinin etrafında halka olup, dönmeye başlıyorlar. Bir yandan da türkü söylüyorlar. Bu, bir süre devam ediyor. Halka gittikçe daralıyor. Gelin görülmez oluyor. Bu arada gelinin eline kına yakılıyor. Altınlar takılıyor. Gelinin elleri, al kırmızısı örtülerle korunuyor. Bütün bu işlemler sırasında, damat da gelinin yanında oturuyor. Ona destek oluyor. Artık, önemli aşamalardan biri daha bitmiş oluyor. Eğlenceler geç saatlere kadar devam ediyor. Bu saatten sonra, köy derin bir sessizliğe bürünüyor.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.