Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

KİTAP OKUMAK CEZA OLUR MU?

Geçtiğimiz haftalarda  Sakarya Valiliği korona tedbirlerini ihlal edenlere 900 lira para ve 3 gün karantinada kalma cezasının yanında 10 adet kitap okuma cezası verileceğini duyurdu. Bence haklı olarak yayıncı ve yazarlar kitap okumanın bir ceza olmasına tepki gösterdi. Bence Sakarya’daki özellikle kitap okurlarının; bu cezayı düşünenlerin, onaylayanların olumlu bir müeyyide olmadığını bilmeliler. Şaka olarak kurulan bir cümlede bile kitabın ceza olarak kabul görmesinden rahatsız oluyoruz. Hepimiz rahatsız olmalıyız. Bir de kalkıp çocuk kitaplarında denetim için çığırtkanlık yapıyorlar, asıl bu yöneticilerin kitaba bakış açılarının denetlenmesi gerekiyor. Seçimle iş başına gelenlerin tanıtım broşürlerindeki biyografilerinde hangi okulları bitirdikleri, kaç çocuk sahibi oldukları yazıyor. Halbuki en son okudukları 3 kitabı söylemeleri bize onları anlatacak en güzel verileri sağlayacaktır. Toplumun ekseriyeti kitap okumayı sevmiyor. Hatta ceza kesilen kişi muhtemelen 900 TL paradan çok 10 kitap okumak zorunda kalmaya üzülmüştür. Kitap okumayı seven birisi için bu ceza değil, bir nimet. Kişi hem 10 yeni kitap okuyacağım hem de cezadan kurtulacağım diye sevinebilir. Kitap okuma alışkanlığı olmayanlar açısından ise bu çok ağır bir ceza. 10 kitap okumak bu kişiler için uzun zaman alabilir. Kitap okumak, kişisel ilgiler, seçimler ve merak duygusuyla işleyen çok özel bir zihinsel faaliyettir. Yaşı her ne olursa olsun insanın en temel özgürlük alanlarından biri dilediği kitabı, kendi istediği zamanda ve biçimde okuyabilmesi, istediği kitaba erişmesi, edinmesi, okuyacağı kitabı seçebilmesidir. Özünde düşünsel ve duygusal özgürleşmeyi mümkün kılabilen en insani konulardan biri olan kitap okumanın ‘ceza’ olarak kullanılması hiçbir nedenle kabul edilemez. ‘Kitap okuma cezası’ gibi yanlış uygulamalar, entelektüel bağlamda okuma kültürümüzün gelişmesini sekteye uğratmakta, toplumdaki ‘kitap’ algısını ciddi oranda örselemektedir. Bunca yıl sonra, hem de pandemi önlemleri gibi toplumu kucaklaması, toplumca içselleştirilmesi beklenen çok önemli ve çok acil bir konu için yeniden hortlatılması endişe vericidir. Türkiye’de kitap okuyan kişilerin ve entelektüelliğin eleştirildiği hatta aşağılandığı hepimizce bilinen bir gerçek. Böylesi bir kültürde kitap okuma pratiğinin kişiye kazandırdığı empati, içgörü ve analiz yeteneklerinin önemsenmediği aşikar ki bu fırsat bir ‘ceza’ olarak insanlara sunuluyor. Belki bir başka bakışla yukarıda saydığım yetenekler elzem bulunmuyor. Bu haberi okuduğumda aklıma gelen ilk şey, 2012 yılında çıkan başka bir haberdi. Haber, Brezilya’daki bazı federal hapishanelerde okudukları her roman için tutukluların cezalarının 4 gün kısaltılacağını söylüyordu. Bence bu örnek, bu ceza haberinin karşısında şahane bir antitez oluşturuyor.  
Ekleme Tarihi: 21 Eylül 2020 - Pazartesi
Erol KÜÇÜK

KİTAP OKUMAK CEZA OLUR MU?

Geçtiğimiz haftalarda  Sakarya Valiliği korona tedbirlerini ihlal edenlere 900 lira para ve 3 gün karantinada kalma cezasının yanında 10 adet kitap okuma cezası verileceğini duyurdu. Bence haklı olarak yayıncı ve yazarlar kitap okumanın bir ceza olmasına tepki gösterdi.

Bence Sakarya’daki özellikle kitap okurlarının; bu cezayı düşünenlerin, onaylayanların olumlu bir müeyyide olmadığını bilmeliler. Şaka olarak kurulan bir cümlede bile kitabın ceza olarak kabul görmesinden rahatsız oluyoruz. Hepimiz rahatsız olmalıyız. Bir de kalkıp çocuk kitaplarında denetim için çığırtkanlık yapıyorlar, asıl bu yöneticilerin kitaba bakış açılarının denetlenmesi gerekiyor. Seçimle iş başına gelenlerin tanıtım broşürlerindeki biyografilerinde hangi okulları bitirdikleri, kaç çocuk sahibi oldukları yazıyor. Halbuki en son okudukları 3 kitabı söylemeleri bize onları anlatacak en güzel verileri sağlayacaktır.

Toplumun ekseriyeti kitap okumayı sevmiyor. Hatta ceza kesilen kişi muhtemelen 900 TL paradan çok 10 kitap okumak zorunda kalmaya üzülmüştür. Kitap okumayı seven birisi için bu ceza değil, bir nimet. Kişi hem 10 yeni kitap okuyacağım hem de cezadan kurtulacağım diye sevinebilir. Kitap okuma alışkanlığı olmayanlar açısından ise bu çok ağır bir ceza. 10 kitap okumak bu kişiler için uzun zaman alabilir.

Kitap okumak, kişisel ilgiler, seçimler ve merak duygusuyla işleyen çok özel bir zihinsel faaliyettir. Yaşı her ne olursa olsun insanın en temel özgürlük alanlarından biri dilediği kitabı, kendi istediği zamanda ve biçimde okuyabilmesi, istediği kitaba erişmesi, edinmesi, okuyacağı kitabı seçebilmesidir. Özünde düşünsel ve duygusal özgürleşmeyi mümkün kılabilen en insani konulardan biri olan kitap okumanın ‘ceza’ olarak kullanılması hiçbir nedenle kabul edilemez. ‘Kitap okuma cezası’ gibi yanlış uygulamalar, entelektüel bağlamda okuma kültürümüzün gelişmesini sekteye uğratmakta, toplumdaki ‘kitap’ algısını ciddi oranda örselemektedir. Bunca yıl sonra, hem de pandemi önlemleri gibi toplumu kucaklaması, toplumca içselleştirilmesi beklenen çok önemli ve çok acil bir konu için yeniden hortlatılması endişe vericidir.

Türkiye’de kitap okuyan kişilerin ve entelektüelliğin eleştirildiği hatta aşağılandığı hepimizce bilinen bir gerçek. Böylesi bir kültürde kitap okuma pratiğinin kişiye kazandırdığı empati, içgörü ve analiz yeteneklerinin önemsenmediği aşikar ki bu fırsat bir ‘ceza’ olarak insanlara sunuluyor. Belki bir başka bakışla yukarıda saydığım yetenekler elzem bulunmuyor. Bu haberi okuduğumda aklıma gelen ilk şey, 2012 yılında çıkan başka bir haberdi. Haber, Brezilya’daki bazı federal hapishanelerde okudukları her roman için tutukluların cezalarının 4 gün kısaltılacağını söylüyordu. Bence bu örnek, bu ceza haberinin karşısında şahane bir antitez oluşturuyor.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.