Hayatım sınıf öğretmenliği ve spor arasında hep çocuklarla geçti.
Bunun için benim gelecek adına tek kaygım çocuklar.
Atatürk'ün;
Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz dediği çocuklar.
Gerçekten bir memleketim geleceği fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür çocukların yetişmesine bağlı.
Bu konuda denizde kum misali de olsa her çocuğumuzun kalbine dokunmak için uğraşıyorum.
Atalarımız, paranın olmadığı yere doktor girer demiş.
Biz de çalışmalarımız için gerekli olan parayı bulmak için zaman zaman bütün Bulancak' ı dolaşıyoruz.
Memlekete ister istemez bir ekonomik sıkıntı var. Öyle rast gele herkesin yanına gidilmiyor.
Lafı çok uzatmadan, yanına yardım için gittiğimiz insanlarla konuşurken
Bir toplumda ki konumuna bakıyorum, bir adama.
Öyle insanlar varki, adamdan top parası değilde, evinin tapusunu istiyoruz sanki.
Hani önümüzde bir seçim var
Bazıları seçimi kim kazanır diye soruyor.
Bana sorana ben şu olayı anlatıyorum.
İlçemizde değer verdiğimiz bir eczacının yanına gittik.
Yaptığımız çalışmalar ve ihtiyaçlarımız hakkında bilgi verdik.
Bizim konuşmamız bitince, eczacı konuşmaya başladı.
Zamanında bende çok futbol oynamak istedim. Fakat maddi ve manevi durumlardan dolayı babam izin vermedi.
Şimdi sizlerin çocuklar için verdiği emeği görünce çok mutlu oldum dedi.
Böyle bir yaklaşım ve bakış açısı insana moral veriyor tabi.
Masasının hemen yanında oturuyoruz.
Çekmeceyi açtı. Önce bir elli lira tuttu.
Ya eli varmadı, ya vicdanı el vermedi herhalde, elli lirayı bırakıp yirmi lira aldı.
Biz oynayamadık bari çocuklar oynasın diye bize uzattı.
Arkadaşlar ile göz göze geldik.
İçeride müşterilerde var
Hani bazı siyasiler için ne kadar koltuk sevdalısı derler ya.
Bizde de varmış herhalde o koltuk sevdasından.
Oturduğumuz koltuktan bir türlü kalkamıyoruz.
Koltuğun kenarlarından tutarak zorlukla kalktık.
Masanın üzerinde bize uzattığı on lirayı geri sürerek.
Madem senin gibi bir insan spor yapamadı, bırak bu çocuklarda spor yapmasın deyip çıktık.
Şimdi bunun seçimle ne ilgisi var derseniz.
Yukarıda anlattığım insanlar aslında kötü insanlar değil.
Hepsi iyi, dürüst.
Hepsi güler yüzlü.
Hepsi ekmeğini alın teri ile kazanıyor.
Fakat anlayamadığım bir eksiklik var hepsinde.
İşin acısı bu insanların çoğu bu potansiyel ile siyasetin bir ucundan tutmuşlar.
Bu insanlar söz sahibi olursa ne katacaklar topluma bilmiyorum.
Hani, ünlü bir filozof gündüz vakti elinde fener geziyormuş.
Ne yapıyorsun diye sormuşlar.
İnsan arıyorum demiş.
Geldiğimiz toplumsal duruma bakarsak.
Filozofun aradığı O insan halen bulunmamış demek ki!