Yaz tatilinin başlamasını öğrenciler iple çekmişlerdi. Kurban bayramını yaşadı genci, yaşlısı yaz tatilinde. Bu arada Zafer Bayramı’nı kutladık. Bir kez daha hatırladık atalarımızın bu ülkenin istikbali ve istiklali uğruna nelere katlandıklarını. Ve nihayet Eylül ayına eriştik iyisiyle kötüsüyle zamanı arkamıza alarak. Eylül ayı Divan edebiyatı şiirlerinin vazgeçilmez temasıdır. ”Bad’ı Hazan” yani hazan mevsimi, hüzün mevsimi olarak satırların misafiri değil ev sahibidir sonbahar. Eylül, sonbaharın başlangıcıdır. Güz, bayrağı devralır yazdan bu vesileyle. Mart ayında başladığı yolculuğu nihayete erdireceği ilk dönemece girmiştir doğa. Eylül ayının en çok heyecanlandırdığı kitle hiç şüphesiz öğrencilerdir. Yaz tatilini bitiren öğrencilerin okul heyecanı çoktan başlamıştır. Okulun zamanın yaklaştığını anlamak için haber bültenlerine de gerek yok. Zira bir alışveriş merkezine yolunuz düşerse stantların içinde hemen gözünüze çarpar kırtasiye ürünleri. Kimisi ilk defa ailesinden ayrılacak ve anaokulunun yolunu tutacak. Ortaokula başlayan çocuk şimdiden liseli ağabeylerini ablalarını örnek almaya başlamıştır bile. TEOG yerleştirmeleri sonucunda istediği okula yerleşen genç, peşin satan esnaf edasıyla gezmektedir mahallenin sokaklarında. Zamanı ve fırsatları değerlendiremeyen genç ise, istediği okula yerleşememenin burukluğu ile sokakta dolaşmakta. Unutmadan ifade edelim seksenler, doksanlar ve çağın çocukları hatırlamayacak fakat güzel ülkemin can yakan darbelerinden biri “12 Eylül” askeri müdahalesi de Eylül ayında olmuştu değil mi?  Eylül ayının hüzün değil, tüm insanlık için mutluluk, sevinç ve barış getirmesi dileğiyle…