Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

HER GEÇEN GÜN SUSUZLUK ARTIYOR

Susuzluk riski artık kapıya dayandı. Dünyanın dört bir yanında barajlar SOS veriyor. Yıllar önce şarıl şarıl akan çeşmeler, şimdi nazlanarak akıyor. Dün Kümbet Yaylası’nda buna şahit olduk. İnsanlar çeşme başında sıraya girmiş, su almak için bekliyorlar. Bir yudum su için dakikalarca beklemek zorunda kalıyorlar. Su, yaşamın kaynağıdır. Bütün canlıların varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan en temel unsur olan su, dünya üzerindeki tüm ekosistemlerin düzenli işleyişi için vazgeçilmezdir. Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmeye devam ediyor. Yağışlar istenilen düzeyde değil. Dolayısıyla yağışların azlığı, ülkemizde susuzluğun kapıda olduğuna işaret ediyor. Su kaynaklarının tükenmeye başlaması, dünya genelinde ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. İnsanlar ve doğa için hayati öneme sahip bu kaynağın israfı, gelecek nesillerin suya erişimini tehlikeye atmakta. Bu yüzden su tasarrufu yapmak sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur. Son yıllarda su kaynaklarının hızla tükenmesi, özellikle kuraklık ve iklim değişikliği gibi faktörlerle daha da hız kazanıyor. Dünya üzerinde birçok bölge, suya erişimde ciddi zorluklar yaşıyor ve bu durum giderek yaygınlaşıyor. Ülkemizin de su kaynaklarındaki azalma her geçen gün artıyor. Bu nedenle su tasarrufu yapmak bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Her damla suyun, hem doğa hem de insanlık için büyük bir değere sahip olduğunu asla unutmamalıyız. Özellikle tarım sektöründe kullanılan su miktarının çok yüksek olması, su kaynakları üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Su verimliliği yüksek ürünlerin yetiştirilmesi, damla sulama sistemlerinin kullanılması ve suyun geri kazanılması gibi yöntemler, su tasarrufu sağlamak için büyük önem taşır. İçme suyu altyapısı; suyun arıtılması, depolanması, iletilmesi ve dağıtılmasında kritik rol oynar. Modern ve verimli içme suyu altyapıları, suyun kayıpsız bir şekilde kullanılması için büyük önem taşır. Bu nedenle içme suyu altyapısının güçlendirilmesi, su tasarrufu sağlamak için temel bir adımdır. Ana ishale hattı ve şehir içi şebekenin değiştirilmesi için gerekli adımları geçtiğimiz dönemde projelerini hazırlayarak atmıştık. Ana ishale hattının yapımına başlanmıştı. Şehir içi şebekenin de ivedilikle değiştirilmesi gerekiyor. Bu konuda da çalışmalara zaman kaybetmeden başlanmalı. Önceliğimiz su olmalı çünkü ilk cümlemde de belirttiğim gibi su, yaşamın kaynağıdır. O nedenle kaybedilen her saniye, kaybedilen bir damla su demektir. Türkiye tam anlamıyla kuraklık alarmı veriyor. Su kaynaklarında ciddi kayıplar var. Bu tablo özellikle tarımsal üretim ve gıda güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Bilinen gerçek şu: Su yoksa hayat da yok. Gelecek, sadece iklim kriziyle değil, su kriziyle de şekillenecek. Ve asıl soru şu: O geleceğe hazır mıyız? Kızılderili bir kardeşin dediği gibi: “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Ancak iş işten geçmiş olacak.    
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2025 -Salı
Erol KÜÇÜK

HER GEÇEN GÜN SUSUZLUK ARTIYOR

Susuzluk riski artık kapıya dayandı. Dünyanın dört bir yanında barajlar SOS veriyor. Yıllar önce şarıl şarıl akan çeşmeler, şimdi nazlanarak akıyor. Dün Kümbet Yaylası’nda buna şahit olduk. İnsanlar çeşme başında sıraya girmiş, su almak için bekliyorlar. Bir yudum su için dakikalarca beklemek zorunda kalıyorlar.

Su, yaşamın kaynağıdır. Bütün canlıların varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan en temel unsur olan su, dünya üzerindeki tüm ekosistemlerin düzenli işleyişi için vazgeçilmezdir. Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmeye devam ediyor. Yağışlar istenilen düzeyde değil. Dolayısıyla yağışların azlığı, ülkemizde susuzluğun kapıda olduğuna işaret ediyor.

Su kaynaklarının tükenmeye başlaması, dünya genelinde ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. İnsanlar ve doğa için hayati öneme sahip bu kaynağın israfı, gelecek nesillerin suya erişimini tehlikeye atmakta. Bu yüzden su tasarrufu yapmak sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur.

Son yıllarda su kaynaklarının hızla tükenmesi, özellikle kuraklık ve iklim değişikliği gibi faktörlerle daha da hız kazanıyor. Dünya üzerinde birçok bölge, suya erişimde ciddi zorluklar yaşıyor ve bu durum giderek yaygınlaşıyor. Ülkemizin de su kaynaklarındaki azalma her geçen gün artıyor. Bu nedenle su tasarrufu yapmak bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Her damla suyun, hem doğa hem de insanlık için büyük bir değere sahip olduğunu asla unutmamalıyız.

Özellikle tarım sektöründe kullanılan su miktarının çok yüksek olması, su kaynakları üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Su verimliliği yüksek ürünlerin yetiştirilmesi, damla sulama sistemlerinin kullanılması ve suyun geri kazanılması gibi yöntemler, su tasarrufu sağlamak için büyük önem taşır.

İçme suyu altyapısı; suyun arıtılması, depolanması, iletilmesi ve dağıtılmasında kritik rol oynar. Modern ve verimli içme suyu altyapıları, suyun kayıpsız bir şekilde kullanılması için büyük önem taşır. Bu nedenle içme suyu altyapısının güçlendirilmesi, su tasarrufu sağlamak için temel bir adımdır.

Ana ishale hattı ve şehir içi şebekenin değiştirilmesi için gerekli adımları geçtiğimiz dönemde projelerini hazırlayarak atmıştık. Ana ishale hattının yapımına başlanmıştı. Şehir içi şebekenin de ivedilikle değiştirilmesi gerekiyor. Bu konuda da çalışmalara zaman kaybetmeden başlanmalı.

Önceliğimiz su olmalı çünkü ilk cümlemde de belirttiğim gibi su, yaşamın kaynağıdır. O nedenle kaybedilen her saniye, kaybedilen bir damla su demektir.

Türkiye tam anlamıyla kuraklık alarmı veriyor. Su kaynaklarında ciddi kayıplar var. Bu tablo özellikle tarımsal üretim ve gıda güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Bilinen gerçek şu: Su yoksa hayat da yok. Gelecek, sadece iklim kriziyle değil, su kriziyle de şekillenecek. Ve asıl soru şu: O geleceğe hazır mıyız?

Kızılderili bir kardeşin dediği gibi:
“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Ancak iş işten geçmiş olacak.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.