Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

DOĞUM GÜNÜM

01 Ağustos Pazar günü doğum günümdü. Diğer günlerden çokta farklı hissettiğim bir gün değildi. İnsan olmak zaten zamanla değişime uğramak değil midir? Yaşadıklarımız, koşturmacalar, çevremiz bizi şekillendirirken aynı kalmamız mümkün mü? Tabii ki koşullarla birlikte bizde doğal olarak değişime uğruyoruz. Bir yıl görmediğimiz bir arkadaşı gördüğümüzde ‘aa ne kadar değişmişsin’ diyoruz. Önceleri üzüldüklerimiz toz bulutu oluyor ve belki de zamanla yıllar geçtikten sonra hatırlayamıyoruz. Artık o eski çocuksu günler mutlu anılarda kalıyor. Geçmişi düşündüğümüzde’ ’eskiden ne kadar mutluyduk, ne güzel eğlenirdik’ dediğimiz her anı aslında şuanda oluşturuyoruz. Bunun bilincinde olunca neden kendimizi üzüyor diyor ve her şeyi hayatın akışına bırakıyoruz. Uzun yılları geride bırakırken ne önemi var yaşın. Ahmet Haşim’in dediği gibi ’’Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, eteklerinde bir yığın yaprak, bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak’ dizeleri her şeyi anlatıyor. Önemli olan arkandan hoşgörü bırakarak gidebilmek, Yılları geride bırakırken kendimi hiç olmadığım kadar güçlü, hiç olmadığım kadar sağlıklı ve hiç olmadığım kadar sevgi/saygı dolu hissediyorum. En iyi, en mutlu, en huzurlu, en sağlıklı olduğum an içimde öyle bir ben var ki, tükendiğini sandığım her anda bana ‘haydi yeniden başlıyorsun’ diyor. Kolumdan tutuyor kaldırıyor. Dilerim içimde o ben hep benimle olur. İyi ki doğmuşum iyi ki öylesine dolu dolu bir hayatım var. 01 Ağustos pazar günü doğum günümde kendim, dostlarım, kardeşlerim ve etrafımdakiler için tek dileğim sağlıklı ve mutlu olmaları. Gerisi zaten çalışınca inan gelecektir. Yazıma gurbette olan Kızım Nilsu Küçük’ün benim için yazdığı ve beni duygulandıran güzel yazısıyla bitirmek istiyorum. ‘’Babacığım, sen benim hayattaki şansımsın. Senin gibi çocuklarının üzerine titreyen, bizler için her türlü fedakârlığı yapan, gözünden sakınan, sevgisini son damlasına kadar veren, büyüten, en iyi okullarda okutan, hiçbir isteğini eksik etmeyen bir babam olduğu için gurur duyuyorum. Her daim yanımda olduğunu kollarının üzerimde olduğunu hissediyorum. Ben ne kadar büyüyüp yaş alsamda hep senin elinden tutup sahile dondurma yemeye götürdüğün küçük kızın olarak kalacağım. Birlikte daha uzun güzel sağlıklı yıllarımız olsun. Seni çok seviyorum. İyi ki doğdun, İyi ki benim babam oldun. Doğum günün kutlu olsun Babacığım”
Ekleme Tarihi: 03 Ağustos 2021 - Salı
Erol KÜÇÜK

DOĞUM GÜNÜM

01 Ağustos Pazar günü doğum günümdü.

Diğer günlerden çokta farklı hissettiğim bir gün değildi.

İnsan olmak zaten zamanla değişime uğramak değil midir?

Yaşadıklarımız, koşturmacalar, çevremiz bizi şekillendirirken aynı kalmamız mümkün mü? Tabii ki koşullarla birlikte bizde doğal olarak değişime uğruyoruz.

Bir yıl görmediğimiz bir arkadaşı gördüğümüzde ‘aa ne kadar değişmişsin’ diyoruz.

Önceleri üzüldüklerimiz toz bulutu oluyor ve belki de zamanla yıllar geçtikten sonra hatırlayamıyoruz. Artık o eski çocuksu günler mutlu anılarda kalıyor.

Geçmişi düşündüğümüzde’ ’eskiden ne kadar mutluyduk, ne güzel eğlenirdik’ dediğimiz her anı aslında şuanda oluşturuyoruz. Bunun bilincinde olunca neden kendimizi üzüyor diyor ve her şeyi hayatın akışına bırakıyoruz.

Uzun yılları geride bırakırken ne önemi var yaşın.

Ahmet Haşim’in dediği gibi ’’Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, eteklerinde bir yığın yaprak, bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak’ dizeleri her şeyi anlatıyor.

Önemli olan arkandan hoşgörü bırakarak gidebilmek,

Yılları geride bırakırken kendimi hiç olmadığım kadar güçlü, hiç olmadığım kadar sağlıklı ve hiç olmadığım kadar sevgi/saygı dolu hissediyorum.

En iyi, en mutlu, en huzurlu, en sağlıklı olduğum an içimde öyle bir ben var ki, tükendiğini sandığım her anda bana ‘haydi yeniden başlıyorsun’ diyor.

Kolumdan tutuyor kaldırıyor.

Dilerim içimde o ben hep benimle olur.

İyi ki doğmuşum iyi ki öylesine dolu dolu bir hayatım var.

01 Ağustos pazar günü doğum günümde kendim, dostlarım, kardeşlerim ve etrafımdakiler için tek dileğim sağlıklı ve mutlu olmaları. Gerisi zaten çalışınca inan gelecektir.

Yazıma gurbette olan Kızım Nilsu Küçük’ün benim için yazdığı ve beni duygulandıran güzel yazısıyla bitirmek istiyorum.

‘’Babacığım, sen benim hayattaki şansımsın. Senin gibi çocuklarının üzerine titreyen, bizler için her türlü fedakârlığı yapan, gözünden sakınan, sevgisini son damlasına kadar veren, büyüten, en iyi okullarda okutan, hiçbir isteğini eksik etmeyen bir babam olduğu için gurur duyuyorum.

Her daim yanımda olduğunu kollarının üzerimde olduğunu hissediyorum. Ben ne kadar büyüyüp yaş alsamda hep senin elinden tutup sahile dondurma yemeye götürdüğün küçük kızın olarak kalacağım. Birlikte daha uzun güzel sağlıklı yıllarımız olsun. Seni çok seviyorum. İyi ki doğdun, İyi ki benim babam oldun. Doğum günün kutlu olsun Babacığım”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.