Bu konuya daha önce pek çok kez değindim bu köşemden.Yine yazmakta fayda buluyorum. Teknolojiyi seviyoruz,takip ediyoruz,nimetlerinden faydalanıyoruz.Lakin olumsuzluklarını söylemezsek haksızlık karşısında susmuş oluruz.Msn ile başlayan hızlı tüketim furyası facebook, twitter, instagram, whatsapp ile doruk noktaya ulaştı. Sosyal medya en çokta gençliğe zarar veriyor.Zaten okumadan,bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan hazır cevap bir milletiz.Şimdi durum daha da vahim bir hale geldi. Ahmet’ten aldığımızı Mehmet’in profilinde paylaşıyoruz. Maalesef bizde okumuyoruz. Ama bahane bulmakta üzerimize yok.Maalesef  toplum farketmeksizin günümüz dünyasında okuyan kitle  gittikçe azalıyor.İnsanlar uzun yazıları okumuyor artık.Benim şahsi gözlemim Facebook’ta tanımadığın birisi anlamsız ama kısa ileti yazdığında daha çok beğeni ve yorum alırken anlamlı fakat uzun iletilerde nerdeyse hiç tepki alamıyorlar çünkü okunmuyor. Akıllı telefon kullanıcılarının üçte biri sabah yataktan kalkmadan  internete bağlanıyor.40 yaş altındakiler mesajlarını, e postalarını ve sosyal medyayı her 20 dakikada bir kontrol ediyor. Sürekli kontrol edenler de var.Uzmanlara göre,bunu biz seçmiyoruz ama kısa dönemli ödüller yüzünden buna sürükleniyoruz. Çünkü basit bir mesajla özel hayatımızda ya da istediğimiz anlık bir şeyi elde etmemiz mümkün olabiliyor. İnternet kullanımı arttıkça antide presan kullanımı da arttığı kanıtlandı.  Sonuçta  interneti ne kadar kullanmak istediğimize  kendimiz karar vereceğiz. Huffington Post’un kurucusu Arianna Huffingtonbile  röportajlarında, 'Eve gider gitmez akıllı telefonunuzu kapatın ve o anda ne yapıyorsanız sadece  ona konsantre olun' diyor. Bir sosyal medya kahramanı bile bunu diyebiliyorsa sanırım hepimiz yapabiliriz. Yapmazsak da sonuçlarına hep birlikte katlanacağız. Benden uyarması…