Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

BABASIZ GEÇEN 40 YIL

Yine Haziran ayı.17 Haziran Pazar günü Babalar Günü idi. Dile kolay Babasız geçen 40 yıl. Siz hiç bir toprağı, eli ya da yanağı öper gibi öptünüz mü? Hayır mı? O zaman siz yetim değilsiniz. Sürekli yarım bir mutluluk taşır, ağlarken üşüyerek ağlar, sarılacak güçlü bir bedeni yoktur, gülerken dudaklarının yarısı güler yüreği izin vermez çünkü o yetimdir. Her bayram da yeni kıyafetleri olmaz,  gücünü aldığı eli de öpemez bayram sabahında, babasızlık o gün daha da vurur yetimi. Bir sabah uyandığımda ayaklarımla koşarak babamın yanına gittim, ama yatak bomboştu. Annemi aradı gözlerim anlayamadığım bir hüzün gördüm yüzünde annemin "baba yok" diye sordum, gelecek oğlum gelecek dedi annem derin bir iç çekişle ve o gün 40 yıl önce başlamıştı oğlunu alıştırmaya, babasızlığa annem… Öğleden sonra evimiz de, alışılmadık bir kalabalık oluşuna anlam veriyordum, bir de ağlayanlar başımı bir tuhaf okşayanlar bunaltmıştı babamın deyimiyle “kara oğlunu" ve annemin bağırarak ağlayışını hiç unutmamak üzere acı bir hatıra olarak kayıt ettim beynime. O gün anlamamıştım, ama ben artık bir yetimdim. Ne acı ve ne ağır olduğunu ise hayat boyu hissedecektim yetimliğin. Yetimler, herkeslerden daha çok sever annesini, hem annesidir hem de babasının yerindedir annesi, ondan bir yanağını babasını öper gibi öper annesinin. Ben hep annem bilmese de öyle öptüm annemi! Geceleri gizli gizli ağlayan annemi duyar da, elimden bir şey gelmeyince, sesiz çığlıklarla ağlardım yorganın altında "babam gel" diye. Büyüdüm ama hep yetim oldum, belki kimseye htirmedim ama çocuklarımı gizli bir hasretle seyrettim hep, babalarıyla oynayışlarını, sarılıp öpüşlerini, nazlanmalarını, nasıl bir duygu acaba? Yetim olmak yemeği tuzsuz yemek gibidir, hayatı yaşamak…. Ölümü bile sevmektir, kavuşmak için babasına. Yetimi anca bir yetim anlar, bir oğlan çocuğu için babasızlık, başını göğsüne yatıramayacağı, kokusunu içine çekip, benim babam var hep beni koruyacak, diyememenin özlemidir… Hem de nasıl bir özlem, bitmeyen artan… Yetimlik bitmeyen bir duygudur, ben hep yetim kaldım, büyüsemde. Dünyadaki ilk ve tek yetim ben değildim biliyordum ama yetimdim ya! Kırıktı kanadım, ondan yetimleri bir başka sevdim hep. Aslında yetim çok şey istemez, okşayın başını öpün yanaklarını, yeter yetime. Bir bayram da evlatlarınızla beraber gidin bir yetimhaneye, beraber yaşayın bir bayram sabahını. Uzaktaki yetimleri belki öpemezsiniz ama sizin için öpeceklerle yollayın bayramlıklarını, belki bir an olsun unuturlar yetim olduklarını, kim bilir… Rüyalarımda seninle buluşmam olmasa dayanamam baba, hani gelipte saçlarımı koklayarak öpüşün var ya baba o rüya değil, gerçek, ben yaşıyorum uyansamda gün boyunca, senin gibi seven hiç olmadı yetimsin baban yok dediler hep bana; sen varsın di mi baba az kaldı vuslata ömür neki baba cennette efendimizle beraber olma arzusuyla yetimleri koruyanlara müjdeler ola…
Ekleme Tarihi: 19 Haziran 2018 - Salı
Erol KÜÇÜK

BABASIZ GEÇEN 40 YIL

Yine Haziran ayı.17 Haziran Pazar günü Babalar Günü idi. Dile kolay Babasız geçen 40 yıl.
Siz hiç bir toprağı, eli ya da yanağı öper gibi öptünüz mü? Hayır mı? O zaman siz yetim değilsiniz.
Sürekli yarım bir mutluluk taşır, ağlarken üşüyerek ağlar, sarılacak güçlü bir bedeni yoktur, gülerken dudaklarının yarısı güler yüreği izin vermez çünkü o yetimdir.
Her bayram da yeni kıyafetleri olmaz,  gücünü aldığı eli de öpemez bayram sabahında, babasızlık o gün daha da vurur yetimi.
Bir sabah uyandığımda ayaklarımla koşarak babamın yanına gittim, ama yatak bomboştu. Annemi aradı gözlerim anlayamadığım bir hüzün gördüm yüzünde annemin "baba yok" diye sordum, gelecek oğlum gelecek dedi annem derin bir iç çekişle ve o gün 40 yıl önce başlamıştı oğlunu alıştırmaya, babasızlığa annem…
Öğleden sonra evimiz de, alışılmadık bir kalabalık oluşuna anlam veriyordum, bir de ağlayanlar başımı bir tuhaf okşayanlar bunaltmıştı babamın deyimiyle “kara oğlunu" ve annemin bağırarak ağlayışını hiç unutmamak üzere acı bir hatıra olarak kayıt ettim beynime.
O gün anlamamıştım, ama ben artık bir yetimdim. Ne acı ve ne ağır olduğunu ise hayat boyu hissedecektim yetimliğin.
Yetimler, herkeslerden daha çok sever annesini, hem annesidir hem de babasının yerindedir annesi, ondan bir yanağını babasını öper gibi öper annesinin. Ben hep annem bilmese de öyle öptüm annemi! Geceleri gizli gizli ağlayan annemi duyar da, elimden bir şey gelmeyince, sesiz çığlıklarla ağlardım yorganın altında "babam gel" diye.
Büyüdüm ama hep yetim oldum, belki kimseye htirmedim ama çocuklarımı gizli bir hasretle seyrettim hep, babalarıyla oynayışlarını, sarılıp öpüşlerini, nazlanmalarını, nasıl bir duygu acaba? Yetim olmak yemeği tuzsuz yemek gibidir, hayatı yaşamak….
Ölümü bile sevmektir, kavuşmak için babasına. Yetimi anca bir yetim anlar, bir oğlan çocuğu için babasızlık, başını göğsüne yatıramayacağı, kokusunu içine çekip, benim babam var hep beni koruyacak, diyememenin özlemidir… Hem de nasıl bir özlem, bitmeyen artan…
Yetimlik bitmeyen bir duygudur, ben hep yetim kaldım, büyüsemde. Dünyadaki ilk ve tek yetim ben değildim biliyordum ama yetimdim ya! Kırıktı kanadım, ondan yetimleri bir başka sevdim hep. Aslında yetim çok şey istemez, okşayın başını öpün yanaklarını, yeter yetime.
Bir bayram da evlatlarınızla beraber gidin bir yetimhaneye, beraber yaşayın bir bayram sabahını. Uzaktaki yetimleri belki öpemezsiniz ama sizin için öpeceklerle yollayın bayramlıklarını, belki bir an olsun unuturlar yetim olduklarını, kim bilir…
Rüyalarımda seninle buluşmam olmasa dayanamam baba, hani gelipte saçlarımı koklayarak öpüşün var ya baba o rüya değil, gerçek, ben yaşıyorum uyansamda gün boyunca, senin gibi seven hiç olmadı yetimsin baban yok dediler hep bana; sen varsın di mi baba az kaldı vuslata ömür neki baba cennette efendimizle beraber olma arzusuyla yetimleri koruyanlara müjdeler ola…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.