Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

AKRAN ZORBALIĞI

Anne-babaları korkutan, müfredata da eklenen akran zorbalığı, her geçen gün çocukların birbirlerine acımasızca şiddet gösterdiği korkutucu boyutlara ulaştığı bir gerçek. Okulda, sokakta, sosyal medyada, kısacası artık her yerde görülebilen; çocuklar arasında akıl almaz boyutlara ulaşan akran zorbalığının önüne geçilemiyor. MEB, son olarak akran zorbalığını ortaokullarda müfredata da ekledi. Ancak alınan tüm önlemlere, yapılan tüm uyarılara rağmen çocuklar ve gençler arasında akran zorbalığı giderek artıyor. Akran zorbalığına maruz kalan bireylerin düşük özsaygı, depresyon, izolasyon ve hatta intihar eğilimleri gibi psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Zorbalığa başvuranlar, gücünü artırmak veya kontrol etmek için başkalarına zarar verme eğiliminde olabilir. Bu kişilerde düşük özsaygı, öfke veya diğer duygusal sorunlar görülebilir. Aile içi problemler, ailede şiddet veya ihmal gibi faktörler etkili olabilir. Medya, toplumsal etkileşimler, çocukları bu davranışlara yönlendirmede güçlü bir faktör. Yetişkinlerin çocuklar arasındaki ilişkilere yeterince müdahale etmemesi veya eğitim vermemesi önemli bir etken. Çocukluk döneminde yaşanan akran zorbalığının mağdur üzerinde ömür boyu etkiler bırakabiliyor. Zorbalığa uğrayan kişi, arkadaşlarından izole olabilir. Endişeli, üzgün ya da sinirli olma gibi ani duygusal değişiklikler gösterebilir. Kişinin bedeninde beklenmeyen yaralar, morluklar ya da diğer fiziksel belirtiler varsa bu zorbalığa işaret edebilir.  Akademik başarıda düşüş olabilir. Eşyaların kaybolması, zarar görmesi veya çalınması da belirtiler arasındadır. Çoğu zaman akran zorbalığına maruz kalan çocuklar üzerinden sorunlar dile getirilse de zorbalığı yapanların da yardıma ihtiyaç duyduğu gerçeği göz ardı edilebiliyor. Çoğunlukla güçsüzlük ve utanç duyguları içindeler. Okulların zorba çocuklara yanıtı ceza, okuldan uzaklaştırma gibi iyileştirmekten çok bastırmaya yönelik yöntemler olduğunda buz dağının altı görmezden gelinmiş olunur. Okulda bu çocuklara en iyi gelecek şey, güvenli bağlanma ilişkisi kurabildikleri en az bir yetişkin olması; güven duygusunun ve şefkatli ilişkilerin hâkim olduğu bir okul iklimidir. Çocukların kimi zaman durumu ailelerinden sakladıkları bir gerçek. Zaman içinde okuduğu okulda okumayacağını anne-babasına beyan eden çocuk arkasında bir gerçeğin olduğunu bilmek gerek. Bir çocuk zorbalığa uğradığını söylerse şefkatle yaklaşılmalı. Okul rehberlik servisine başvurmak yararlı olur. Okullar açıldığından bu yana neredeyse her hafta bir akran zorbalığı olayı yaşandı. Çoğu zaman bunlar nedense gizleniyor. Gizlemek bir çözüm değil. Olayın üzerine gidilmeli ve gereken yapılmalı.  
Ekleme Tarihi: 05 Aralık 2023 - Salı
Erol KÜÇÜK

AKRAN ZORBALIĞI

Anne-babaları korkutan, müfredata da eklenen akran zorbalığı, her geçen gün çocukların birbirlerine acımasızca şiddet gösterdiği korkutucu boyutlara ulaştığı bir gerçek. Okulda, sokakta, sosyal medyada, kısacası artık her yerde görülebilen; çocuklar arasında akıl almaz boyutlara ulaşan akran zorbalığının önüne geçilemiyor. MEB, son olarak akran zorbalığını ortaokullarda müfredata da ekledi. Ancak alınan tüm önlemlere, yapılan tüm uyarılara rağmen çocuklar ve gençler arasında akran zorbalığı giderek artıyor. Akran zorbalığına maruz kalan bireylerin düşük özsaygı, depresyon, izolasyon ve hatta intihar eğilimleri gibi psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Zorbalığa başvuranlar, gücünü artırmak veya kontrol etmek için başkalarına zarar verme eğiliminde olabilir. Bu kişilerde düşük özsaygı, öfke veya diğer duygusal sorunlar görülebilir. Aile içi problemler, ailede şiddet veya ihmal gibi faktörler etkili olabilir. Medya, toplumsal etkileşimler, çocukları bu davranışlara yönlendirmede güçlü bir faktör. Yetişkinlerin çocuklar arasındaki ilişkilere yeterince müdahale etmemesi veya eğitim vermemesi önemli bir etken. Çocukluk döneminde yaşanan akran zorbalığının mağdur üzerinde ömür boyu etkiler bırakabiliyor. Zorbalığa uğrayan kişi, arkadaşlarından izole olabilir. Endişeli, üzgün ya da sinirli olma gibi ani duygusal değişiklikler gösterebilir. Kişinin bedeninde beklenmeyen yaralar, morluklar ya da diğer fiziksel belirtiler varsa bu zorbalığa işaret edebilir.  Akademik başarıda düşüş olabilir. Eşyaların kaybolması, zarar görmesi veya çalınması da belirtiler arasındadır. Çoğu zaman akran zorbalığına maruz kalan çocuklar üzerinden sorunlar dile getirilse de zorbalığı yapanların da yardıma ihtiyaç duyduğu gerçeği göz ardı edilebiliyor. Çoğunlukla güçsüzlük ve utanç duyguları içindeler. Okulların zorba çocuklara yanıtı ceza, okuldan uzaklaştırma gibi iyileştirmekten çok bastırmaya yönelik yöntemler olduğunda buz dağının altı görmezden gelinmiş olunur. Okulda bu çocuklara en iyi gelecek şey, güvenli bağlanma ilişkisi kurabildikleri en az bir yetişkin olması; güven duygusunun ve şefkatli ilişkilerin hâkim olduğu bir okul iklimidir. Çocukların kimi zaman durumu ailelerinden sakladıkları bir gerçek. Zaman içinde okuduğu okulda okumayacağını anne-babasına beyan eden çocuk arkasında bir gerçeğin olduğunu bilmek gerek. Bir çocuk zorbalığa uğradığını söylerse şefkatle yaklaşılmalı. Okul rehberlik servisine başvurmak yararlı olur. Okullar açıldığından bu yana neredeyse her hafta bir akran zorbalığı olayı yaşandı. Çoğu zaman bunlar nedense gizleniyor. Gizlemek bir çözüm değil. Olayın üzerine gidilmeli ve gereken yapılmalı.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.