Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

5 DUYU ORGANA HİTAP EDEN MEKAN

İstanbul’a gitmişken çocuklarla bir kez daha İstanbul Mısır Çarşı’sını görme fırsatım oldu. Belki bugüne kadar dört beş kez gördüğüm olmuştur. Öğretmen yaptığım yıllarda farklı okullarla geldiğimde olmuştu. İstanbul’a giden herkesin görmesini isterim. 17.yüzyılda inşa edilen Mısır Çarşısı, geçmiş yıllarda geçirdiği yangınlar ve depremler sonrasında da ihtişam güzelliğini korumuş. Mısır Çarşısına girdiğinde baharat kokuları eşliğinde, lokum ve şekerlemelerin görsel şöleni içinde, her çeşit kuruyemişlerle akıllarda kalan Mısır Çarşısı zamana meydan okumaya devam ediyor. Baharat, kuruyemiş, mis gibi kahve, kuyumcular, hediyelik eşya, her çeşit giyim, çanta gibi farklı çeşitli dükkanların olduğu çarşının ünü dünyaca bilinse de görkemliliğini koruyor. Mısır çarşısında insanlar; bir kısmını ketenci, pamukçu, yorgancı, aktarlar kullanıyor. Dükkanlar farklı iki şekilde karşımıza çıkıyor. Aktarların kullandığı mekanlar sedir biçimli oturma elemanlarının olduğu, satış yapmaya satıcının oturduğu ön bölüm olan eyvan ile eyvanın arkasında yer alan kapısı kapanan bölüm. Aldığım bilgiye göre çarsının 6 kapısı var. Mısır Çarşı’sının dikkati çeken özelliklerden biri ise ezan köşkü, Ketenciler ve Hasırcılar kapısından sonra girildiğinde sizi karşılıyor. Ezan köşkü namaz çağrısı amacıyla aynı zamanda çarşıda satılan malların günlük fiyatları için kullanılmış. Mısır Çarşısı, yüzyıllardır Yeni külliyesi'ni gözleyen bir arasta. Tek bir yapı değil, külliyenin bir parçası. İstanbul’un tek özgün baharat Çarşısı olmasının yanı sıra modern hayatın izlerini de taşıyan bir tüketim mekanı. Birbirine karışmış çeşitli kokuları soluyarak; çeşitli lokum, şekerleme ve kurutulmuş meyveyi tadarak geçip gittiğimiz bir sokak. Akıllarda çoklu çağrışımlar zinciri oluşturan bir keşif dünyası. Görme, işitme, dokunma, tatma ve koku alma yoluyla deneyimlediğimiz bir mekan. Mısır Çarşısı bu özellikleriyle dünyanın çok önemli tarihi, mimari ve kültürel mirasının bir parçası. Kısaca herkes için görmeye değer.
Ekleme Tarihi: 20 Aralık 2022 - Salı
Erol KÜÇÜK

5 DUYU ORGANA HİTAP EDEN MEKAN

İstanbul’a gitmişken çocuklarla bir kez daha İstanbul Mısır Çarşı’sını görme fırsatım oldu.

Belki bugüne kadar dört beş kez gördüğüm olmuştur.

Öğretmen yaptığım yıllarda farklı okullarla geldiğimde olmuştu.

İstanbul’a giden herkesin görmesini isterim.

17.yüzyılda inşa edilen Mısır Çarşısı, geçmiş yıllarda geçirdiği yangınlar ve depremler sonrasında da ihtişam güzelliğini korumuş.

Mısır Çarşısına girdiğinde baharat kokuları eşliğinde, lokum ve şekerlemelerin görsel şöleni içinde, her çeşit kuruyemişlerle akıllarda kalan Mısır Çarşısı zamana meydan okumaya devam ediyor.

Baharat, kuruyemiş, mis gibi kahve, kuyumcular, hediyelik eşya, her çeşit giyim, çanta gibi farklı çeşitli dükkanların olduğu çarşının ünü dünyaca bilinse de görkemliliğini koruyor.

Mısır çarşısında insanlar; bir kısmını ketenci, pamukçu, yorgancı, aktarlar kullanıyor.

Dükkanlar farklı iki şekilde karşımıza çıkıyor.

Aktarların kullandığı mekanlar sedir biçimli oturma elemanlarının olduğu, satış yapmaya satıcının oturduğu ön bölüm olan eyvan ile eyvanın arkasında yer alan kapısı kapanan bölüm.

Aldığım bilgiye göre çarsının 6 kapısı var.

Mısır Çarşı’sının dikkati çeken özelliklerden biri ise ezan köşkü, Ketenciler ve Hasırcılar kapısından sonra girildiğinde sizi karşılıyor. Ezan köşkü namaz çağrısı amacıyla aynı zamanda çarşıda satılan malların günlük fiyatları için kullanılmış.

Mısır Çarşısı, yüzyıllardır Yeni külliyesi'ni gözleyen bir arasta. Tek bir yapı değil, külliyenin bir parçası.

İstanbul’un tek özgün baharat Çarşısı olmasının yanı sıra modern hayatın izlerini de taşıyan bir tüketim mekanı.

Birbirine karışmış çeşitli kokuları soluyarak; çeşitli lokum, şekerleme ve kurutulmuş meyveyi tadarak geçip gittiğimiz bir sokak.

Akıllarda çoklu çağrışımlar zinciri oluşturan bir keşif dünyası.

Görme, işitme, dokunma, tatma ve koku alma yoluyla deneyimlediğimiz bir mekan.

Mısır Çarşısı bu özellikleriyle dünyanın çok önemli tarihi, mimari ve kültürel mirasının bir parçası.

Kısaca herkes için görmeye değer.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.