Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Örgütsüz bir şey yapmak mümkün değil

İnsanların en çok korktuğu kelimelerden biride örgütlü olmak kelimesidir. Niye korkulur bu güne kadarda anlamış değilim. Partiler, dernekler, cemaatler, spor kulüpleri, engelliler, devletin kendi, sanatçılar, aklınıza ne gelirse gelsin bir örgütlenmenin neticesinde ortaya çıkmıştır. Bunda korkulacak ve çekinecek bir durumda yoktur. Hepimiz hayatımızın belli zamanında bir örgütün içinde olmuş ve faaliyet yapmıştırız. İnsan haklı olduğu bazı konularda yeri gelir kendi gibi olan insanlar ile bir araya gelerek hakkını savunmak için destek olacak bir örgüt veya yapı arar. Bunu da ancak kendi gibi zor durumda kalmış ve hakkını arayan insanlar ile çözüme kavuşturur ve netice alır. Bu iş zor mu görünüyor hiç te değil. Şu salgın ortaya çıktığından beri yüzlerce insan ile konuştum ve çok sayıda dert dinledim. Bunların hemen hepsi de haklı olan sıkıntılardı. İnsanlar böyle zor zamanlarda nereye gideceğini, nereye tutunacağını bir türlü bilemez. Onca sıkıntı içinde kendi derdinin hemen çözülmesini ister ve başkasının derdi olabileceği aklına gelmez. Böyle anlarda o yerdeki yetkililer ve siyasiler hızlı bir şekilde sıkıntının ne olduğunu tespit ederek, plan ve program yaparak endişe verecek bütün aksaklıkları birlikte çözmeli ve insanlara güven vermelidir. Bulancak’ta iki ayı aşan bir zaman içinde salgının sıkıntıya soktuğu çok sayıda vatandaş ile hasbıhal edince, ortaya vatandaşın nasıl çaresiz ve örgütsüz kaldığını gördüm. Yapabildiğim kadarıyla yaptım. Kimisine gideceği yeri tarif ettim. Dernek ve kamuya yönlendirdim ve işi çözmeye çalıştım. Ancak bu benim gücümüm yeteceği bir şey değil. Bu örgütlü olan bir sistemin ve yapının işi. Biz suyun içinde bir katresiyiz, fazlası olamayız. Bunun içinde tek bir ferdin dışında kalmayacağı bir örgütlü olma haline salgın sonrasında başlamalıyız. Bir misal vereyim size. Hani özel bankalar var ya, o promosyon vermek için, sabah akşam aradıkları emekliler ve maaşı olanlara, bu salgın da çok çile çektirdiler. Ne kredisini ertelediler, ne de kredi almak istediğinde kredi verdiler. Bu benim bildiğim. İnsan yerine koymadılar anlayacağınız. Peki bu insanlar örgütlü olsa idi, ne olurdu sizce?
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2020 - Çarşamba
Erhan GÜNDOĞAR

Örgütsüz bir şey yapmak mümkün değil

İnsanların en çok korktuğu kelimelerden biride örgütlü olmak kelimesidir. Niye korkulur bu güne kadarda anlamış değilim. Partiler, dernekler, cemaatler, spor kulüpleri, engelliler, devletin kendi, sanatçılar, aklınıza ne gelirse gelsin bir örgütlenmenin neticesinde ortaya çıkmıştır. Bunda korkulacak ve çekinecek bir durumda yoktur. Hepimiz hayatımızın belli zamanında bir örgütün içinde olmuş ve faaliyet yapmıştırız. İnsan haklı olduğu bazı konularda yeri gelir kendi gibi olan insanlar ile bir araya gelerek hakkını savunmak için destek olacak bir örgüt veya yapı arar. Bunu da ancak kendi gibi zor durumda kalmış ve hakkını arayan insanlar ile çözüme kavuşturur ve netice alır.

Bu iş zor mu görünüyor hiç te değil.

Şu salgın ortaya çıktığından beri yüzlerce insan ile konuştum ve çok sayıda dert dinledim. Bunların hemen hepsi de haklı olan sıkıntılardı. İnsanlar böyle zor zamanlarda nereye gideceğini, nereye tutunacağını bir türlü bilemez. Onca sıkıntı içinde kendi derdinin hemen çözülmesini ister ve başkasının derdi olabileceği aklına gelmez. Böyle anlarda o yerdeki yetkililer ve siyasiler hızlı bir şekilde sıkıntının ne olduğunu tespit ederek, plan ve program yaparak endişe verecek bütün aksaklıkları birlikte çözmeli ve insanlara güven vermelidir.

Bulancak’ta iki ayı aşan bir zaman içinde salgının sıkıntıya soktuğu çok sayıda vatandaş ile hasbıhal edince, ortaya vatandaşın nasıl çaresiz ve örgütsüz kaldığını gördüm. Yapabildiğim kadarıyla yaptım. Kimisine gideceği yeri tarif ettim. Dernek ve kamuya yönlendirdim ve işi çözmeye çalıştım. Ancak bu benim gücümüm yeteceği bir şey değil. Bu örgütlü olan bir sistemin ve yapının işi. Biz suyun içinde bir katresiyiz, fazlası olamayız. Bunun içinde tek bir ferdin dışında kalmayacağı bir örgütlü olma haline salgın sonrasında başlamalıyız. Bir misal vereyim size. Hani özel bankalar var ya, o promosyon vermek için, sabah akşam aradıkları emekliler ve maaşı olanlara, bu salgın da çok çile çektirdiler. Ne kredisini ertelediler, ne de kredi almak istediğinde kredi verdiler. Bu benim bildiğim. İnsan yerine koymadılar anlayacağınız. Peki bu insanlar örgütlü olsa idi, ne olurdu sizce?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.