Yaşar Üniversitesi'nde genç çiftçiler konuştu!

Genç çiftçiler, ekonomik koşullar, sosyal güvence, çocuklarının eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasını istiyor.

Pınar Enstitüsü’nün koordinasyonunda, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ankara Üniversitesi Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile FAO Türkiye işbirliğiyle hayata geçirilen ‘’Genç Çiftçilerin Sürdürülebilir Tarım ve Kırsal Yaşam Algısı ve Beklentisi’’ konulu çalıştay Yaşar Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Çalıştay’ da Pınar Enstitüsü’nün destekleriyle gerçekleştirilen Genç Çiftçilerin Sürdürülebilir Tarım ve Kırsal Yaşam Algısı ve Beklentisi konulu saha araştırması çalışmasının sonuçlarını değerlendiren Ankara Üniversitesi Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKÇAM) Müdürü Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, köylerde yaşayan gençlerin sadece ekonomik değil sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının da karşılanmasının çok önemli olduğunu söyledi. Gülçubuk, araştırma sonucunda genç çiftçilerin gelir ve geçim kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve sosyal güvencelerinin sağlanması gerekliliğine ulaştıklarını belirterek, “Ayrıca genç çiftçilerin kooperatiflerin yönetim kurullarında etkili olmaya ve teknolojik desteğe ihtiyaçları var. Genç çiftçilerimizin sosyalleşme alanlarının gelişmesi, çocuklarının iyi eğitim görmeleri için kırsal bölgelerde nitelikli eğitim öğretim kurumlarının oluşturulması talebi karşılaştığımız ihtiyaçların başında geliyor. Tüm bu konularda kamu kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına, özel sektöre ve yerel yönetimlere büyük iş düşüyor” dedi. Yaşar Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çalıştay’ın açılış konuşmasını yapan Pınar Enstitüsü Direktörü Ümit Savcıgil, Pınar Enstitüsü olarak bugüne kadar çiftçileri desteklemek ve bilinçlendirmek amacıyla 14 şehirde 132 eğitim yapıp yaklaşık 9 bin çiftçiye ulaştıklarını belirtti. Ümit Savcıgil, “Genç Çiftçi Mesleki ve Bireysel Kapasite Gelişimi Programı doğrultusunda ilk olarak 2022 yılında, İzmir’in 10 ilçesinde 93 genç çiftçimizle bir araştırma yaptık. Bugün de, Kütahya Tarım İl Müdürlüğü ile imzalamış olduğumuz protokol çerçevesinde, Kütahya’nın 12 ilçesindeki 114 genç çiftçimiz ile gerçekleştirmiş olduğumuz saha araştırmamızın sonuçlarını değerlendiriyoruz” dedi. Tarım gençlik için en son cazip olan sektörlerden biri FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, tarımsal üretimin güçlü ve istikrarlı bir ekonominin vazgeçilmez bir parçası olduğunun altını çizerek, “Şu anda tarım gençlik için en son cazip olan sektörlerden biri. Gençlerin ilgilerini çekebilecek sosyal medya gibi birçok farklı mecra var. Akademik kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin ve devletin gençlerin ilgilerini tarımsal faaliyete çekebilmek için biraz daha çalışmasına ihtiyaç var’’ diye konuştu. Genç nüfusu tarımda tutmakta oldukça zorluk yaşıyoruz İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü İl Müdür Yardımcısı Dr. Fatih Kılıç da, tarımın en önemli sorunlarından birinin tarım faaliyeti yapan kişilerin yaşlılık oranındaki artış olduğuna işaret ederek, genç nüfusu tarımda tutmakta zorluk yaşadıklarını dile getirdi. Kütahya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Kırsal Kalkınma ve Örgütlenme Şube Müdürü Zekeriya Korkmaz, stratejik olmayan sektörlerde dahi eleman ve işgücü problemi olduğunu belirterek, “Bu problemler tarım sektöründe malesef bir kat daha fazla. Tarım gibi stratejik bir sektördeki yaşlanma, bizleri tarımsal üretimde sıkıntıya sokacak boyutlara ulaşmaya başladı” dedi. Genç çiftçilerin desteklerle büyüyen başarı hikayesi Uludağ Üniversitesi Veteriner Teknikerliği bölümü mezunu, genç çiftçi Abdurrahman Zengi, ailesi de çiftçi olduğu için doğduğundan beri süt üreticiliği yaptığını söyledi. Zengi, askerlikten sonra tam anlamıyla verimli süt üreticiliğine başladığını vurgulayarak, “Başlangıçta ineklerimin süt verimi oldukça düşüktü. Hayvan refahına, hayvanların sıcaklık stresine, yem ve su tüketimine, sağımhane bakımına dikkat ederek süt verimini 18 litreden 34,5 litrelere kadar çıkarmayı başardık. Umarım benim gibi birçok genç çiftçi, özel sektörün de destekleriyle hedeflerine ulaşabilir” dedi. Bir diğer genç çiftçi Ahmet Akbulut, dedesinin çocuklarına birer düve vererek başlayan çiftçilik macerasında şu anda 120 büyükbaş hayvanlık bir işletmeye ulaştığını belirterek, “Bunlar aldığımız destekler ve yardımlar sayesinde oldu. Bu yüzden, Pınar ailesinin bu çalışması gibi organizasyonlar bizler gibi genç çiftçiler için oldukça değerli” diye konuştu.