TETANOZA DİKKAT EDİN

SAĞLIK 23.10.2021 - 15:58, Güncelleme: 23.10.2021 - 15:58 3670+ kez okundu.
 

TETANOZA DİKKAT EDİN

Tetanoz, bireyin sinir sistemini etkileyen, özellikle de çene ve boyun kaslarında ağrılı kas kasılmalarına yol açan clostridium tetani adı verilen bakteriyel bir toksinin neden olduğu ciddi bir hastalıktır. Tetanoz bireyin solunum sistemine müdahale edebilir ve ölümcül bir tehdite yol açabilir.
Halk arasında aynı zamanda kazıklı humma olarak adlandırılan tetanoz belirti ve semptomları antik kaynaklarda da yazılı olan, bilinen en eski hastalıklardan bir tanesidir. Dünyanın gelişmiş bölgelerinde düzenli uygulanabilen tetanoz aşısı sayesinde tetanoz vakası çok nadir görülürken, aşısını güncellememiş bireyler ve gelişmekte olan ülkeler için halen bir tehdit olarak varlığını sürdürmektedir. Tetanozun aşı ile alınan önlem haricinde doğrudan bir tedavisi yoktur. Bu sebeple yapılan tıbbi müdahaleler tetanoz toksinin etkileri ortadan kalkana kadar komplikasyonları yönetmeye odaklanır. Tetanoz Türleri Nelerdir? Tetanoz temel olarak dört tip halinde gözlenir. Bunlara sırasıyla yaygın, yani jeneralize tetanoz, yenidoğan yani neonatal tetanoz, tek bir kas grubunu etkileyen, yani lokal tetanoz ve yüz sinirlerini etkileyen yani sefalik tetanoz adı verilmektedir. Neonatal tetanoz özellikle steril olmayan uygulamalar ile göbek bağı kesilen bebeklerde gözlemlenir. Lokal tetanoz zaman içerisinde ağırlaşarak jeneralize tetanoz halini alabilir. Sefalik tetanoz ise jeneralize tetanoz türünün bir alt tipidir ve genellikle kafa travması sonrasında görülür. Nedenleri Tetanoz Neden Olur? Tetanoz, toprak, toz ve hayvan dışkısında doğal olarak bulunan Clostridium tetani isimli bakteri sporları tarafından üretilen bir toksinden kaynaklanır. Bu sporlar derinin üst tabakalarını aşan, derin bir et yarasına girdiğinde, güçlü bir toksin olan tetanospazmin üretebilen bakterilere dönüşürler. Bu toksin bireyin kaslarını kontrol eden sinirleri, yani motor nöronları bozar ve bireyde doğrudan tetanozun ana belirti ve semptomları olan kas sertliğine ya da spazmlara neden olabilir. Neredeyse bütün tetanoz vakaları ya hiç aşılanmamış bireylerde veya 10 yıllık pekiştirme aşılarını uygulamayan bireylerde görülür. Tetanoz, insandan insana bulaşabilen bir hastalık değildir.  Bununla birlikte çeşitli faktörler tetanoz olma riskini artırabilir. Bunlar arasında öncelikle tetanoza karşı güçlendirici aşı olmama veya aşıları güncel tutmamak, tetanoza neden olan bakterinin sporlarının yaralı dokuya girmesine izin verecek türden bir yaralanma veya çivi, iğne ya da kıymık gibi yabancı bir cismin batması sonucunda yaralanma tetanoz vakalarını gelişmesine yardımcı olacaktır. Vücut piercingi, dövme, ve enjeksiyon ilaçları dahil olmak üzere delinmeden kaynaklanan yaralar, kurşun yaraları, kemiklerde çoklu kırık, yanık, cerrahi yaralar, enjektör ile uyuşturucu kullanımı, hayvan ısırması, böcek sokması, enfeksiyon geçiren ayak ülseri, diş enfeksiyonları ve aşıları yetersiz olan annelerin bebeklerinin göbek bağında gelişebilecek enfeksiyonlar da tetanoza yol açabilir.  Tetanoz İle Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir? Tetanoz oldukça ciddi sonuçlara yol açabilecek bir hastalık türüdür. Tetanoz toksini bir deva vücutta sinir uçlarına yapıştıysa, bunları temizlemek imkansızdır. Tetanoz enfeksiyonunun tam iyileşmesi süreci yeni sinir uçlarının büyümesini gerektirir ki, bu bir kaç aylık bir zaman dilimini alabilir.  Tetanoz enfeksiyonu sonucu ortaya çıkabilecek komplikasyonlar arasında öncelikle kemik kırılmaları bulunur. Tetanoz kaynaklı spazmların şiddeti omurganın veya diğer kemiklerin kırılmasına neden olabilir. Akciğer arterinin tıkanması yani pulmoner emboli de tetanozun bir başka komplikasyonudur. Bireyin vücudunun başka yerlerinden seyahat eden bir kan pıhtısı, akciğer içinde bulunan damarlarda tıkanmaya neden olabilir. Şiddetli tetanusa bağlı yani tetanik kas spazmları bireyin solunum sistemini etkileyebilir, zorlaştırabilir veya bütünüyle durdurabilir. Tetanoza bağlı solunum yetmezliği en yaygın ölüm nedenidir. Nefes alma zorluğu dolayısıyla ortaya çıkan oksijen eksikliği ayrıca kalp durmasına ve ölüme neden olabilir. Zatürre de başka bir ölüm nedenidir. Tetanoz Nasıl Önlenir? Tetanoz aşılanarak kolayca önlenir. Tetanoz aşısı uzun yıllar boyunca güvenli bir şekilde kullanılmaktadır ve çok etkilidir.  Tetanos aşısı beşli karma aşı yani DaBT-İPA-Hib şeklinde uygulanır. Bu aşının uygulanma dönemleri 2, 4, 6. aylar ile 18. ayda uygulanır.  Bunlara ek olarak 48. ay, yani dört yaş ila 72. ay yani altı yaş arasında da dörtlü karma aşı yani DaBT-İPA haliyle pekiştirme dozu uygulanır. Yaşı geldiği halde halen ilköğretime başlamamış olan çocukların aşı uygulamaları, ilk girdikleri eğitim ve öğretim döneminde okul aşısı şeklinde gerçekleştirilebilir.  156. ay, yani on üçüncü yaşta ise erişkin tip difteri - tetanoz yani Td aşısı olarak ayrı bir pekiştirme dozu uygulaması devam etmektedir. Bu pekiştirme aşısı normal şartlar altında yetişkinler için de uygulanan ve bağışıklık sistemini hem difteriye hem de tetanoza karşı güçlendiren bir aşı türüdür.  Daha önce hiç tetanoz aşısı olmamış erişkinler bu aşıyı olmak için doktora başvurmalıdır. Aşı olmamış bireyler bu aşı prosedürü için birinci doz aşının ardından iki hafta geçmesiyle ikinci doz, sonrasında da altı ay geçmesiyle birlikte üçüncü doz aşının yapılmasına ihtiyaç duyarlar.  Bundan sonra her 10 senede bir yeni bir pekiştirme aşısının tek doz şeklinde yapılması tavsiye edilmektedir. Tetanoz aşısının yan etkileri özellikle halihazırda zayıf düşmüş olan bireylerin vücutlarında görülebilir. Günümüzde kullanılan tetanoz aşısı, yaptıran bireylerin vücutlarında ateş yükselmesi, baş ağrısı, halsizlik, aşı konumunda uyuşma, kızarıklık veya şişlik, sindirim sistemi sorunları, idrar ve dışkıda kan oluşumu ya da alerjik reaksiyon gibi yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler tetanoza yol açan bakterinin vücuttaki kuluçka dönemine ilişkin olarak 7 - 21 günlük süreçte çıkarabileceği belirtilere ek olarak görülebilir. Yan etki durumunda doktora başvurulması önemlidir. Ancak tetanozun potansiyel olarak acılı ve ölümcül bir hastalık olduğu göz önüne alındığında aşı yaptırılması hayati önem taşımaktadır. Özellikle tetanozun yaygın olabileceği bölgelere giden bireylerin aşılarını güncel tutmaları tavsiye edilmektedir. Bunlara ek olarak bütün aşıların düzenli ve güncel bir takviminin tutulması, bireyin sağlığı için oldukça faydalıdır. Belirtiler Tetanoz Belirtileri Nelerdir? Tetanozun belirtileri ve semptomları, tetanoz bakterilerinin bireyin vücuduna genellikle bir yara yoluyla girmesinden birkaç gün ila birkaç hafta sonrasında ortaya çıkar. Tetanoz bakterilerinin ortalama kuluçka süresi yedi ila 10 gündür. Bu süreçte ortaya çıkan en yaygın tetanoz belirtileri arasında bireyin trismus adı verilen çene kaslarında kasılmalar, spazmlar ve sertlik hissi, boyun kaslarında kasılma ve sertlik hissi, karın kaslarında sertlik, ve yutma zorluğu bulunur. Bunların yanı sıra tipik olarak bir rüzgar ya da yüksek ses, fiziksel temas ya da parlak ışık gibi durumlar tarafından tetiklenen ve birkaç dakika süren ağrılı vücut spazmları da tetanoz semptomları arasındadır. Tetanozun daha nadir olarak görülen belirti ve bulguları arasında ateş, terleme, yüksek tansiyon ve hızlanan nabız vardır. Derin ve kirlenen bir yaralanmaya maruz kalan bireyler, özellikle geçen beş yıllık süreç zarfında tetanoz aşısı ya da tetanoz pekiştirme aşısı olmadılarsa doktora başvurmalıdır. Son pekiştirme aşısını ne zaman yaptığından emin olmayan bireyler, mutlaka bu aşıyı yaptırmalıdır. Tanı Yöntemleri Tetanoz Nasıl Teşhis Edilir? Doktorlar tetanozu fizik muayeneye, bireyin tıbbi ve bağışıklık geçmişine, ve kas spazmları, sertlik ve ağrı gibi belirti ve semptomlara dayanarak teşhis eder. Laboratuvar testleri genellikle tetanoz tanısını daha kolay bir hale getirmez ve fayda sağlamaz. Tedavi Yöntemleri Tetanoz Nasıl Tedavi Edilir? Tetanozun tedavisi yoktur. Tedavi süreci yara bakımı, tetanoz semptomlarını hafifleten ilaçların kullanımı ve bağışıklık sistemini destekleyici bakımdan meydana gelmektedir. Tetanoz sporlarının büyümesini önlemek için yarayı temizlemek ve tıbbi yara bakımı yapmak hayati önem taşır. Bu bakım kirin, yabancı cisimlerin ve ölü dokunun yaradan çıkarılmasını içerir. Tetanoz tedavisinde çeşitli ilaçların kullanımı mümkündür. Buna göre doktor bireye tetanoz bağışıklık globulin gibi bir tetanoz antitoksin verebilir. Antitoksin sadece sinir dokusuna henüz bağlanmamış toksinleri etkisiz hale getireceği için halihazırda gelişmiş hasara karşı bir etki oluşturmaz.  Doktor bireye ayrıca tetanoz bakterileriyle savaşmak ve temizlenmelerini hızlandırmak için oral veya enjeksiyon yoluyla antibiyotik verebilir. Buna ek olarak tetanozlu tüm bütün bireylere, durum teşhis edilir edilmez tetanoz aşısı yapılmalıdır. Tetanozdan kaynaklanan kas spazmlarını kontrol etmek için güçlü yatıştırıcıların kullanılması da mümkündür. Buna ek olarak magnezyum sülfat ve bazı beta blokerler gibi diğer ilaçlar, kalp atışınız ve nefesiniz gibi istemsiz kas aktivitesini düzenlemek için kullanılabilir. Bu amaç ve sedasyon için ayrıca morfin kullanımı da mümkündür. Şiddetli tetanoz enfeksiyonu olan bireylerin genellikle yoğun bakım altında kalmaları gerekir. Kullanılan güçlü sakinleştiriciler nefes almayı engelleyerek solunum zorluğuna neden olabileceği için, geçici olarak ventilatöre ihtiyaç duyulabilir. Tetanoz İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri Ve Evde Bakım Delinme sonucu meydana gelen yaralar ya da diğer derin kesikler, hayvan ısırıkları veya özellikle kirlenmiş yaralar tetanoz enfeksiyonu riskini artırır. Özellikle en son ne zaman aşılandığından emin olmayan bireyler, derin ve kirli yaralanmalar sonrasında tıbbi yardım almalıdır. Bu yardımı alıncaya kadar bakterileri ve sporları içeride hapsetmemek için yara temizlenmeden bandajlanmamalıdır.  Doktorunun yarayı temizlemesi, bir antibiyotik reçete etmesi ve bireye tetanoz toksoid için bir doz pekiştirme aşısı yapması gerekebilir. Daha önce aşı olan bireylerin vücudu ise bireyi tetanoza karşı korumak için gerekli antikorları hızla üretecektir. Daha küçük yaralanmalarda atılacak bir takım adımlar, enfeksiyonu önlemek için yardımcı olabilir. Bunun için öncelikle kanama kontrol altına alınmalıdır. Kanamayı kontrol etmek için doğrudan basınç uygulamak gerekebilir. Yara bölgesi temiz tutulmalıdır. Kanama durduktan sonra yara bölgesi temiz olduğu kesin su ile iyice durulanmalı ve yaranın etrafındaki alan sabunla ve bir bezle temizlenmelidir. Yaranın içine toz, toprak parçası da dahil olmak üzere herhangi bir şey gömüldüyse doktora başvurulmalıdır. Yaranın temizlenmesinden sonra, ince bir tabaka antibiyotik krem veya merhem sürmek faydalı olacaktır. Bu şekilde kullanılan antibiyotikler yaranın daha hızlı iyileşmesini sağlamasa bile özellikle bakteriyel büyümeyi ve bundan kaynaklanan enfeksiyonu engelleyebilir. Ancak bazı merhemlerdeki bazı bileşenler bazı bireylerde hafif döküntülere neden olabilir. Bir kızarıklık ortaya çıkarsa, merhem kullanımı durdurulmalıdır. Her ne kadar açık havaya maruz kalmak iyileşmeyi hızlandırsa bile, bandajlamak zararlı bakterileri ve sporları dışarıda tutarak yaranın temiz kalmasına yardımcı olacaktır. Temizlenmiş yaranın kabuk oluşuncaya kadar kapalı tutulması uygun olacaktır. Pansuman ve bandajın düzenli bir şekilde, günde en az bir defa, pansuman ıslandığında veya kirlendiğinde değiştirilmesi gereklidir. Bu enfeksiyonu önleyebilir. yara bantlarında kullanılan yapıştırıcıya alerjik reaksiyon gösteren bireylerin steril gazlı bez veya kağıt bant kullanması gerekebilir.  
Tetanoz, bireyin sinir sistemini etkileyen, özellikle de çene ve boyun kaslarında ağrılı kas kasılmalarına yol açan clostridium tetani adı verilen bakteriyel bir toksinin neden olduğu ciddi bir hastalıktır. Tetanoz bireyin solunum sistemine müdahale edebilir ve ölümcül bir tehdite yol açabilir.

Halk arasında aynı zamanda kazıklı humma olarak adlandırılan tetanoz belirti ve semptomları antik kaynaklarda da yazılı olan, bilinen en eski hastalıklardan bir tanesidir.

Dünyanın gelişmiş bölgelerinde düzenli uygulanabilen tetanoz aşısı sayesinde tetanoz vakası çok nadir görülürken, aşısını güncellememiş bireyler ve gelişmekte olan ülkeler için halen bir tehdit olarak varlığını sürdürmektedir. Tetanozun aşı ile alınan önlem haricinde doğrudan bir tedavisi yoktur. Bu sebeple yapılan tıbbi müdahaleler tetanoz toksinin etkileri ortadan kalkana kadar komplikasyonları yönetmeye odaklanır.

Tetanoz Türleri Nelerdir?

Tetanoz temel olarak dört tip halinde gözlenir. Bunlara sırasıyla yaygın, yani jeneralize tetanoz, yenidoğan yani neonatal tetanoz, tek bir kas grubunu etkileyen, yani lokal tetanoz ve yüz sinirlerini etkileyen yani sefalik tetanoz adı verilmektedir.

Neonatal tetanoz özellikle steril olmayan uygulamalar ile göbek bağı kesilen bebeklerde gözlemlenir. Lokal tetanoz zaman içerisinde ağırlaşarak jeneralize tetanoz halini alabilir. Sefalik tetanoz ise jeneralize tetanoz türünün bir alt tipidir ve genellikle kafa travması sonrasında görülür.

Nedenleri

Tetanoz Neden Olur?

Tetanoz, toprak, toz ve hayvan dışkısında doğal olarak bulunan Clostridium tetani isimli bakteri sporları tarafından üretilen bir toksinden kaynaklanır. Bu sporlar derinin üst tabakalarını aşan, derin bir et yarasına girdiğinde, güçlü bir toksin olan tetanospazmin üretebilen bakterilere dönüşürler. Bu toksin bireyin kaslarını kontrol eden sinirleri, yani motor nöronları bozar ve bireyde doğrudan tetanozun ana belirti ve semptomları olan kas sertliğine ya da spazmlara neden olabilir.

Neredeyse bütün tetanoz vakaları ya hiç aşılanmamış bireylerde veya 10 yıllık pekiştirme aşılarını uygulamayan bireylerde görülür. Tetanoz, insandan insana bulaşabilen bir hastalık değildir. 

Bununla birlikte çeşitli faktörler tetanoz olma riskini artırabilir. Bunlar arasında öncelikle tetanoza karşı güçlendirici aşı olmama veya aşıları güncel tutmamak, tetanoza neden olan bakterinin sporlarının yaralı dokuya girmesine izin verecek türden bir yaralanma veya çivi, iğne ya da kıymık gibi yabancı bir cismin batması sonucunda yaralanma tetanoz vakalarını gelişmesine yardımcı olacaktır.

Vücut piercingi, dövme, ve enjeksiyon ilaçları dahil olmak üzere delinmeden kaynaklanan yaralar, kurşun yaraları, kemiklerde çoklu kırık, yanık, cerrahi yaralar, enjektör ile uyuşturucu kullanımı, hayvan ısırması, böcek sokması, enfeksiyon geçiren ayak ülseri, diş enfeksiyonları ve aşıları yetersiz olan annelerin bebeklerinin göbek bağında gelişebilecek enfeksiyonlar da tetanoza yol açabilir. 

Tetanoz İle Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?

Tetanoz oldukça ciddi sonuçlara yol açabilecek bir hastalık türüdür. Tetanoz toksini bir deva vücutta sinir uçlarına yapıştıysa, bunları temizlemek imkansızdır. Tetanoz enfeksiyonunun tam iyileşmesi süreci yeni sinir uçlarının büyümesini gerektirir ki, bu bir kaç aylık bir zaman dilimini alabilir. 

Tetanoz enfeksiyonu sonucu ortaya çıkabilecek komplikasyonlar arasında öncelikle kemik kırılmaları bulunur. Tetanoz kaynaklı spazmların şiddeti omurganın veya diğer kemiklerin kırılmasına neden olabilir.

Akciğer arterinin tıkanması yani pulmoner emboli de tetanozun bir başka komplikasyonudur. Bireyin vücudunun başka yerlerinden seyahat eden bir kan pıhtısı, akciğer içinde bulunan damarlarda tıkanmaya neden olabilir.

Şiddetli tetanusa bağlı yani tetanik kas spazmları bireyin solunum sistemini etkileyebilir, zorlaştırabilir veya bütünüyle durdurabilir. Tetanoza bağlı solunum yetmezliği en yaygın ölüm nedenidir. Nefes alma zorluğu dolayısıyla ortaya çıkan oksijen eksikliği ayrıca kalp durmasına ve ölüme neden olabilir. Zatürre de başka bir ölüm nedenidir.

Tetanoz Nasıl Önlenir?

Tetanoz aşılanarak kolayca önlenir. Tetanoz aşısı uzun yıllar boyunca güvenli bir şekilde kullanılmaktadır ve çok etkilidir. 

Tetanos aşısı beşli karma aşı yani DaBT-İPA-Hib şeklinde uygulanır. Bu aşının uygulanma dönemleri 2, 4, 6. aylar ile 18. ayda uygulanır. 

Bunlara ek olarak 48. ay, yani dört yaş ila 72. ay yani altı yaş arasında da dörtlü karma aşı yani DaBT-İPA haliyle pekiştirme dozu uygulanır. Yaşı geldiği halde halen ilköğretime başlamamış olan çocukların aşı uygulamaları, ilk girdikleri eğitim ve öğretim döneminde okul aşısı şeklinde gerçekleştirilebilir. 

156. ay, yani on üçüncü yaşta ise erişkin tip difteri - tetanoz yani Td aşısı olarak ayrı bir pekiştirme dozu uygulaması devam etmektedir. Bu pekiştirme aşısı normal şartlar altında yetişkinler için de uygulanan ve bağışıklık sistemini hem difteriye hem de tetanoza karşı güçlendiren bir aşı türüdür. 

Daha önce hiç tetanoz aşısı olmamış erişkinler bu aşıyı olmak için doktora başvurmalıdır. Aşı olmamış bireyler bu aşı prosedürü için birinci doz aşının ardından iki hafta geçmesiyle ikinci doz, sonrasında da altı ay geçmesiyle birlikte üçüncü doz aşının yapılmasına ihtiyaç duyarlar.  Bundan sonra her 10 senede bir yeni bir pekiştirme aşısının tek doz şeklinde yapılması tavsiye edilmektedir.

Tetanoz aşısının yan etkileri özellikle halihazırda zayıf düşmüş olan bireylerin vücutlarında görülebilir. Günümüzde kullanılan tetanoz aşısı, yaptıran bireylerin vücutlarında ateş yükselmesi, baş ağrısı, halsizlik, aşı konumunda uyuşma, kızarıklık veya şişlik, sindirim sistemi sorunları, idrar ve dışkıda kan oluşumu ya da alerjik reaksiyon gibi yan etkiler görülebilir.

Bu yan etkiler tetanoza yol açan bakterinin vücuttaki kuluçka dönemine ilişkin olarak 7 - 21 günlük süreçte çıkarabileceği belirtilere ek olarak görülebilir. Yan etki durumunda doktora başvurulması önemlidir. Ancak tetanozun potansiyel olarak acılı ve ölümcül bir hastalık olduğu göz önüne alındığında aşı yaptırılması hayati önem taşımaktadır.

Özellikle tetanozun yaygın olabileceği bölgelere giden bireylerin aşılarını güncel tutmaları tavsiye edilmektedir. Bunlara ek olarak bütün aşıların düzenli ve güncel bir takviminin tutulması, bireyin sağlığı için oldukça faydalıdır.

Belirtiler

Tetanoz Belirtileri Nelerdir?

Tetanozun belirtileri ve semptomları, tetanoz bakterilerinin bireyin vücuduna genellikle bir yara yoluyla girmesinden birkaç gün ila birkaç hafta sonrasında ortaya çıkar.

Tetanoz bakterilerinin ortalama kuluçka süresi yedi ila 10 gündür. Bu süreçte ortaya çıkan en yaygın tetanoz belirtileri arasında bireyin trismus adı verilen çene kaslarında kasılmalar, spazmlar ve sertlik hissi, boyun kaslarında kasılma ve sertlik hissi, karın kaslarında sertlik, ve yutma zorluğu bulunur. Bunların yanı sıra tipik olarak bir rüzgar ya da yüksek ses, fiziksel temas ya da parlak ışık gibi durumlar tarafından tetiklenen ve birkaç dakika süren ağrılı vücut spazmları da tetanoz semptomları arasındadır.

Tetanozun daha nadir olarak görülen belirti ve bulguları arasında ateş, terleme, yüksek tansiyon ve hızlanan nabız vardır.

Derin ve kirlenen bir yaralanmaya maruz kalan bireyler, özellikle geçen beş yıllık süreç zarfında tetanoz aşısı ya da tetanoz pekiştirme aşısı olmadılarsa doktora başvurmalıdır. Son pekiştirme aşısını ne zaman yaptığından emin olmayan bireyler, mutlaka bu aşıyı yaptırmalıdır.

Tanı Yöntemleri

Tetanoz Nasıl Teşhis Edilir?

Doktorlar tetanozu fizik muayeneye, bireyin tıbbi ve bağışıklık geçmişine, ve kas spazmları, sertlik ve ağrı gibi belirti ve semptomlara dayanarak teşhis eder. Laboratuvar testleri genellikle tetanoz tanısını daha kolay bir hale getirmez ve fayda sağlamaz.

Tedavi Yöntemleri

Tetanoz Nasıl Tedavi Edilir?

Tetanozun tedavisi yoktur. Tedavi süreci yara bakımı, tetanoz semptomlarını hafifleten ilaçların kullanımı ve bağışıklık sistemini destekleyici bakımdan meydana gelmektedir.

Tetanoz sporlarının büyümesini önlemek için yarayı temizlemek ve tıbbi yara bakımı yapmak hayati önem taşır. Bu bakım kirin, yabancı cisimlerin ve ölü dokunun yaradan çıkarılmasını içerir.

Tetanoz tedavisinde çeşitli ilaçların kullanımı mümkündür. Buna göre doktor bireye tetanoz bağışıklık globulin gibi bir tetanoz antitoksin verebilir. Antitoksin sadece sinir dokusuna henüz bağlanmamış toksinleri etkisiz hale getireceği için halihazırda gelişmiş hasara karşı bir etki oluşturmaz. 

Doktor bireye ayrıca tetanoz bakterileriyle savaşmak ve temizlenmelerini hızlandırmak için oral veya enjeksiyon yoluyla antibiyotik verebilir. Buna ek olarak tetanozlu tüm bütün bireylere, durum teşhis edilir edilmez tetanoz aşısı yapılmalıdır.

Tetanozdan kaynaklanan kas spazmlarını kontrol etmek için güçlü yatıştırıcıların kullanılması da mümkündür. Buna ek olarak magnezyum sülfat ve bazı beta blokerler gibi diğer ilaçlar, kalp atışınız ve nefesiniz gibi istemsiz kas aktivitesini düzenlemek için kullanılabilir. Bu amaç ve sedasyon için ayrıca morfin kullanımı da mümkündür.

Şiddetli tetanoz enfeksiyonu olan bireylerin genellikle yoğun bakım altında kalmaları gerekir. Kullanılan güçlü sakinleştiriciler nefes almayı engelleyerek solunum zorluğuna neden olabileceği için, geçici olarak ventilatöre ihtiyaç duyulabilir.

Tetanoz İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri Ve Evde Bakım

Delinme sonucu meydana gelen yaralar ya da diğer derin kesikler, hayvan ısırıkları veya özellikle kirlenmiş yaralar tetanoz enfeksiyonu riskini artırır. Özellikle en son ne zaman aşılandığından emin olmayan bireyler, derin ve kirli yaralanmalar sonrasında tıbbi yardım almalıdır. Bu yardımı alıncaya kadar bakterileri ve sporları içeride hapsetmemek için yara temizlenmeden bandajlanmamalıdır. 

Doktorunun yarayı temizlemesi, bir antibiyotik reçete etmesi ve bireye tetanoz toksoid için bir doz pekiştirme aşısı yapması gerekebilir. Daha önce aşı olan bireylerin vücudu ise bireyi tetanoza karşı korumak için gerekli antikorları hızla üretecektir.

Daha küçük yaralanmalarda atılacak bir takım adımlar, enfeksiyonu önlemek için yardımcı olabilir. Bunun için öncelikle kanama kontrol altına alınmalıdır. Kanamayı kontrol etmek için doğrudan basınç uygulamak gerekebilir. Yara bölgesi temiz tutulmalıdır. Kanama durduktan sonra yara bölgesi temiz olduğu kesin su ile iyice durulanmalı ve yaranın etrafındaki alan sabunla ve bir bezle temizlenmelidir. Yaranın içine toz, toprak parçası da dahil olmak üzere herhangi bir şey gömüldüyse doktora başvurulmalıdır.

Yaranın temizlenmesinden sonra, ince bir tabaka antibiyotik krem veya merhem sürmek faydalı olacaktır. Bu şekilde kullanılan antibiyotikler yaranın daha hızlı iyileşmesini sağlamasa bile özellikle bakteriyel büyümeyi ve bundan kaynaklanan enfeksiyonu engelleyebilir. Ancak bazı merhemlerdeki bazı bileşenler bazı bireylerde hafif döküntülere neden olabilir. Bir kızarıklık ortaya çıkarsa, merhem kullanımı durdurulmalıdır.

Her ne kadar açık havaya maruz kalmak iyileşmeyi hızlandırsa bile, bandajlamak zararlı bakterileri ve sporları dışarıda tutarak yaranın temiz kalmasına yardımcı olacaktır. Temizlenmiş yaranın kabuk oluşuncaya kadar kapalı tutulması uygun olacaktır.

Pansuman ve bandajın düzenli bir şekilde, günde en az bir defa, pansuman ıslandığında veya kirlendiğinde değiştirilmesi gereklidir. Bu enfeksiyonu önleyebilir. yara bantlarında kullanılan yapıştırıcıya alerjik reaksiyon gösteren bireylerin steril gazlı bez veya kağıt bant kullanması gerekebilir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.