'Bu karar, anayasaya aykırı bir kararıdır'

GÜNDEM 23.03.2021 - 18:45, Güncelleme: 23.03.2021 - 18:45 2812+ kez okundu.
 

'Bu karar, anayasaya aykırı bir kararıdır'

Giresun Kadın Platformu bir açıklama yaparak İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması konusunda şu açıklamayı yaptı: “İstanbul Sözleşmesi, ırk, renk, dil, din, siyasi görüş ve cinsel yönelim ayırt etmeksizin, şiddete uğrayan ve uğrama tehlikesi olan başta kadınlar ve kız çocukları olmak üzere, yaşlıları, engellileri, göçmen ve mültecileri, LGBT'leri, kısacası herkesi şiddetten koruyan uluslararası bir sözleşmedir.
Bu sözleşme, her gün nerdeyse 3 kadının bir erkek yakını tarafından öldürüldüğü bir ülkede, 20 Mart gecesi şok bir baskınla, yangından mal kaçırır gibi, Cumhurbaşkanı’nın sözleşmeden çekildiğini belirten kararıyla kaldırılmıştır. Şimdi biz kadınlar soruyoruz: “10 yılda ne değişti sayın Erdoğan? Kadın cinayetleri mi azaldı, yoksa bu cinayetler bir insan hakkı sorunu olmaktan mı çıktı? Gülistan Doku'nun kaybolmasında baş şüpheli olarak görülen Zaynal Abarakov'umu yoksa Nadira Kadirova’nın şüpheli intiharıyla bütün dikkatleri üzerine çeken Şirin Ünalı mı, yoksa Samsun'un Canik ilçesinde beş yaşındaki çocuğunun önünde eski eşini öldüresiye döven İbrahim Zarap’ı mı?  Akp iktidarı bu sözleşmeden çekilerek, kadın cinayetlerinin ne kadar politik olduğunu,  gerici, faşist politikalar uğruna kadınların hayatının hiçe sayıldığını biz kadınlara bir kez daha gösterdi. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı sorunudur. Aile deyip kutsadığınız, politik hesaplarınızın nesnesi kıldığınız kadınların %60 evlerinde öldürülüyor.  İnsan için en güvenli yer evi olması gerekirken, evler sizlerin popülist politikalarınız  uğruna  kadınlar için mezarlığa, aile babası deyip yücelttiğiniz o erkekler ise gerici siyasetiniz yüzünden birer cellada dönüştü ve insanlığından çok şey kaybetti. Bunu bu halka yapamazsınız, gerici, muhafazakar, faşist politikalarınızla bu halka ihanet etmektesiniz. Kadın güçlendikçe biliyorsunuz ki:   Bir gece vakti, ansızın bu sözleşmeden çekiliyoruz demek,   demokratik teamüllerle bağdaşmayan bir tutumdur. Bu karar, baskı ve şiddetten başka yönetme kabiliyeti kalmamış, halka karşı sorumluluğunu tümden yitirmiş, tek adam rejiminin en başta vicdanlara ve anayasaya aykırı bir kararıdır. Bu yasanın hükmü tek bir adamın kararına bağlı değil, mücadele eden biz kadınların kararına bağlıdır. Siz karanlıksınız, biz aydınlığız. Bu ülkeyi bir avuç din tüccarının karanlık emellerine terk etmeyeceğiz. Ülkenin bütün ilerici kazanımlarını siyasal çıkar uğruna yok eden Akp iktidarına sesleniyoruz: Susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Sözleşmeden de hayatımızdan da vazgeçmiyoruz. Yaşasın insanlık onuru için mücadele edenler, yaşasın karanlığa karşı aydınlığı savunanlar, yaşasın kadın dayanışması, yaşasın mücadelemiz
Giresun Kadın Platformu bir açıklama yaparak İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması konusunda şu açıklamayı yaptı: “İstanbul Sözleşmesi, ırk, renk, dil, din, siyasi görüş ve cinsel yönelim ayırt etmeksizin, şiddete uğrayan ve uğrama tehlikesi olan başta kadınlar ve kız çocukları olmak üzere, yaşlıları, engellileri, göçmen ve mültecileri, LGBT'leri, kısacası herkesi şiddetten koruyan uluslararası bir sözleşmedir.

Bu sözleşme, her gün nerdeyse 3 kadının bir erkek yakını tarafından öldürüldüğü bir ülkede, 20 Mart gecesi şok bir baskınla, yangından mal kaçırır gibi, Cumhurbaşkanı’nın sözleşmeden çekildiğini belirten kararıyla kaldırılmıştır. Şimdi biz kadınlar soruyoruz: “10 yılda ne değişti sayın Erdoğan? Kadın cinayetleri mi azaldı, yoksa bu cinayetler bir insan hakkı sorunu olmaktan mı çıktı?

Gülistan Doku'nun kaybolmasında baş şüpheli olarak görülen Zaynal Abarakov'umu yoksa Nadira Kadirova’nın şüpheli intiharıyla bütün dikkatleri üzerine çeken Şirin Ünalı mı, yoksa Samsun'un Canik ilçesinde beş yaşındaki çocuğunun önünde eski eşini öldüresiye döven İbrahim Zarap’ı mı?  Akp iktidarı bu sözleşmeden çekilerek, kadın cinayetlerinin ne kadar politik olduğunu,  gerici, faşist politikalar uğruna kadınların hayatının hiçe sayıldığını biz kadınlara bir kez daha gösterdi. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı sorunudur. Aile deyip kutsadığınız, politik hesaplarınızın nesnesi kıldığınız kadınların %60 evlerinde öldürülüyor.  İnsan için en güvenli yer evi olması gerekirken, evler sizlerin popülist politikalarınız  uğruna  kadınlar için mezarlığa, aile babası deyip yücelttiğiniz o erkekler ise gerici siyasetiniz yüzünden birer cellada dönüştü ve insanlığından çok şey kaybetti. Bunu bu halka yapamazsınız, gerici, muhafazakar, faşist politikalarınızla bu halka ihanet etmektesiniz. Kadın güçlendikçe biliyorsunuz ki:  

Bir gece vakti, ansızın bu sözleşmeden çekiliyoruz demek,   demokratik teamüllerle bağdaşmayan bir tutumdur. Bu karar, baskı ve şiddetten başka yönetme kabiliyeti kalmamış, halka karşı sorumluluğunu tümden yitirmiş, tek adam rejiminin en başta vicdanlara ve anayasaya aykırı bir kararıdır. Bu yasanın hükmü tek bir adamın kararına bağlı değil, mücadele eden biz kadınların kararına bağlıdır. Siz karanlıksınız, biz aydınlığız. Bu ülkeyi bir avuç din tüccarının karanlık emellerine terk etmeyeceğiz. Ülkenin bütün ilerici kazanımlarını siyasal çıkar uğruna yok eden Akp iktidarına sesleniyoruz: Susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Sözleşmeden de hayatımızdan da vazgeçmiyoruz. Yaşasın insanlık onuru için mücadele edenler, yaşasın karanlığa karşı aydınlığı savunanlar, yaşasın kadın dayanışması, yaşasın mücadelemiz

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.