Memlekette yakın bir zamanda belediye seçimleri var.    Henüz çoğu partiden kimse aday adaylığını açıklamadı.     Buna rağmen iktidar partisi AKP de gücünü veya makamını siyasi konumuna borçlu olan herkes aday adaylığını açıkladı.      Peki bu ne anlama geliyor.        Yıllardır başarısını parti içindeki hiyerarşik sisteme borçlu olan AKP de yönetim kadroları birbirine mi düştü?     Tabi ki hayır.     Bana göre mevcut belediye başkan yardımcımız sayın Emrullah Guguk, partinin eski ilçe başkanı ve her kesim tarafından sevilen iş adamı sayın Hamit Karaoğlanoğlu, ilçe başkanımız Necati Yıldırım ve yazı işleri müdürümüz Kadir Tanrıverdi dışındaki aday adayları sistem adayları.     Yani biz partimizin yanındayız diyerek gelecek adına konumunu ve makamını korumak isteyen adaylar.     Yani parti içi dayanışma her zamankinden çok daha fazla kenetlenmiş şekilde devam ediyor.     Dışarıdan bakarsan parti içi demokrasinin en iyi işlediği parti yine AKP gibi görünüyor.     CHP de her zamanki gibi henüz net bir aday yok.     Merkezde Cumhurbaşkanı adaylığında bile sıkıntı çeken CHP de yerel seçimde yine aday adayı krizi yaşanması normal gibi.     CHP de niye aday adayı bulmak zor.     Var olan da gizli tutuluyor     Hâlbuki aday olacak kişiler aday adaylığını açıklasa, bu kişilerin toplumdaki kabulü gözlense daha sağlıklı yol alınacak gibi.     Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Sinan Oğan bile tek başına adaylığını açıkladı.     Göçmenleri bu ülkeden göndereceğim dedi, kimse nasıl göndereceksin bile sormadan,     Seçimlerde yüzde beş üzerinde oy, seçimlerden sonra trilyonlarca mal varlığı alıp gitti.     Bu memlekette konuş da nasıl konuşursan konuş.     Millet o kadar darda ki! Her söylenen her güzel şeye inanmak istiyor.     Bulancak artık 70 bine yakın nüfuslu bir ilçe.     Diğer partilerden çıkacak adayların toplum tarafından tanınması ve sosyal çalışmaların içinde olması gerekiyor.     Sadece parti içi adaylar, yine de iyi oy aldık demekten ileri gidemez.     Yerel seçim ilçemizde böyle devam ederken partilerin genel yönetimlerinde,     CHP de kendi tabanının bile istemediği Kemal Kılıçdaroğlu nihayet gitti, yerine Özgür Özer geldi.     Fakat değişen bir şey olmadı.     Özer in de kendine has bir siyaseti, kendine has bir çizgi yok.     Kılıçdaroğlu'nun bıraktığı yerden devam ediyor.     Kendi yarattıkları partilerden medet umuyor.     İnsan hayret ediyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletinde Atatürk'ün partisi dedikleri Cumhuriyet Halk partisinde Atatürk ilke ve inkılapları yönünde hareket edecek bir lider çıkmıyor.     Yok Meral benim ablam.     Bizim ilişkimiz abi kardeş ilişkisi.     Ne isterse yapmaya hazırım.     Sen hazırsın da şu amblemdeki altı okun hiçbirinin mi anlamı yok!     Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetim şekli abi kardeş ilişkisine kadar düştü.     Koskoca Türkiye Cumhuriyeti abla kardeş ilişkisiyle mi yönetilecek.     Kimsede ağırlık yok.     Bu tablo yine güven vermiyor.     Siyasette hangi taşı kaldırsan altından yolsuzluk çıkıyor.    Yani bal tutan parmağını yalıyor.     Geçenlerde hayatımda ikinci defa Gazi meclisi dedikleri meclise gittim.     Ana baba günü gibi.    Memleketin derdi ile ilgili bir adım atılması mümkün değil.     Herkes bireysel dert peşinde.     Gazi meclisi değil de gezi meclisi gibi sanki.     Allah'tan yemekler ucuz.