Süleyman ERKAN
Köşe Yazarı
Süleyman ERKAN
 

ŞU METRİSİN ÖNÜ

“Şu Metris’in önü alan, Bir tek seni sevgim gerisi yalan.” Enver Karagöz; O bir öğretmendi. Demokrasiden yana, insan haklarını savunan, emekten haktan yana tavır alandı. O devrimciliği savunan insandı. Artvin TÖB-DER başkanıydı. 12-Eylül-1980’de Enver öğretmeni gözaltına alındı. Aydınlanmak için kitap okuyan, şiiri seven bir insandı. Gür sesiyle şiirini herkese beğendirir, hayran bıraktırırdı. Bilgi birikimi, konuşmasıyla yasaları savunurdu. Enver öğretmen şiir okumasın, konuşmasın diye ağzını zoraki açtırıp, boğazına kaynar su dökerler. Ses telleri kaynar surla yanar. Boğazındaki yanık kansere dönüşür. Uzun süre tedavi görür ama iyi olamaz. 2007’ de Enver Karagöz’ü sonsuzluğa uğurlanır. 12- Eylül zindanlarında yazdığı şiiri yıllarca kulaklarımızda bir ağıt olarak yankılanır. Darbelerin bittiği, kardeş, kardeşi düşüncelerinden dolayı öldürmediği insan haklarına, demokrasiye inanan bir toplumda birlikte yaşamalıyız. Ben hep 17 yaşındayım. Demir kapının her açılışında Her ayak sesinde içime sığmaz yüreğim. Her türlüsünü tattım acının ve ızdırabın Yanlız seni özlerken kendimi yenemedim. Çünkü senden gayrisi haram Şu Metrisin önü bir uzun alan Bir tek seni sevdim gerisi yalan.              Cigara çekmedi canım hiç              Çıkarken havalandırmaya              Olmadı avluda atılmış voltam hiç              Hele masmavi bir denize atılmış oltam              Hiç mi hiç...              İçerde bıraktım dünyayı              Parmaklıklarla bölünmüş olarak              Görmeye alışık gözleri              Ve senin için yazdığım şiirleri, sözleri               Sana olan aşkımı               Deftere değil         Metris’in duvarlarına yazdım         Uykusuz gecen geceler akıllara zarar         Kıramazdı beni duruşmada kırılan kalem         Senin görüşlere gelmeyişin kadar         Şu Metrisin önü bir uzun alan         Bir tek seni sevdim gerisi yalan         Senin hasretindi hücreme dolan         Yalnız seni sevdim gerisi yalan. Parmaklıkların elime bulaşan pası Havalandırmadan gelen helâ kokusu Işık ve ufuksuz hücremde Gözlerim kuvvet kaybında Bir şişin ucundaydı ölüm korkusu Ve özgürlük kravatlıların avucundaydı   Bir kazaydı gelişin Ya seni sevişim? Bir masaldı 17 yıl 15 gece Bir ranzaydı yattığım Birde oturduğum masaydı   Ben gençliğimin en tutkulu aşkını Kâğıtlara değil Gönlümün en derin nağralarını Kalemle değil, tırnaklarımla Metris’in duvarlarına yazdım Çok mektup yazdım sana Ama hiç yollamadım Ben sana olan mektuplarımı Metris’in duvarlarına yazdım Ve üzerine zarf değil Mahpushane kapılarını kapattım   Şimdi bir şey yok yanımda kalan, senden kalan Şu Metris’in önü bir uzun alan Benim sevdam gerçek Senin aşkın yalan Hücremdeyim hasretinle yanarım Senin için her gün, her gün ağlarım Kanım hep içime akar kanarım Beni anlamadın ona yanarım.     “Ben hep on yedi yaşında kaldım” sözü edilen, on yedi yaşında iken idam edilen Erdal Eren’dir.     Metris; Osmanlıcada tahkimatlı siper anlamında kullanılan sözcük dür.  
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2023 - Salı
Süleyman ERKAN

ŞU METRİSİN ÖNÜ

“Şu Metris’in önü alan, Bir tek seni sevgim gerisi yalan.”

Enver Karagöz; O bir öğretmendi. Demokrasiden yana, insan haklarını savunan, emekten haktan yana tavır alandı. O devrimciliği savunan insandı. Artvin TÖB-DER başkanıydı. 12-Eylül-1980’de Enver öğretmeni gözaltına alındı. Aydınlanmak için kitap okuyan, şiiri seven bir insandı. Gür sesiyle şiirini herkese beğendirir, hayran bıraktırırdı. Bilgi birikimi, konuşmasıyla yasaları savunurdu. Enver öğretmen şiir okumasın, konuşmasın diye ağzını zoraki açtırıp, boğazına kaynar su dökerler. Ses telleri kaynar surla yanar. Boğazındaki yanık kansere dönüşür. Uzun süre tedavi görür ama iyi olamaz. 2007’ de Enver Karagöz’ü sonsuzluğa uğurlanır. 12- Eylül zindanlarında yazdığı şiiri yıllarca kulaklarımızda bir ağıt olarak yankılanır.

Darbelerin bittiği, kardeş, kardeşi düşüncelerinden dolayı öldürmediği insan haklarına, demokrasiye inanan bir toplumda birlikte yaşamalıyız.

Ben hep 17 yaşındayım.

Demir kapının her açılışında

Her ayak sesinde içime sığmaz yüreğim.

Her türlüsünü tattım acının ve ızdırabın

Yanlız seni özlerken kendimi yenemedim.

Çünkü senden gayrisi haram

Şu Metrisin önü bir uzun alan

Bir tek seni sevdim gerisi yalan.

             Cigara çekmedi canım hiç

             Çıkarken havalandırmaya

             Olmadı avluda atılmış voltam hiç

             Hele masmavi bir denize atılmış oltam

             Hiç mi hiç...

             İçerde bıraktım dünyayı

             Parmaklıklarla bölünmüş olarak

             Görmeye alışık gözleri

             Ve senin için yazdığım şiirleri, sözleri

              Sana olan aşkımı

              Deftere değil

        Metris’in duvarlarına yazdım

        Uykusuz gecen geceler akıllara zarar

        Kıramazdı beni duruşmada kırılan kalem

        Senin görüşlere gelmeyişin kadar

        Şu Metrisin önü bir uzun alan

        Bir tek seni sevdim gerisi yalan

        Senin hasretindi hücreme dolan

        Yalnız seni sevdim gerisi yalan.

Parmaklıkların elime bulaşan pası

Havalandırmadan gelen helâ kokusu

Işık ve ufuksuz hücremde

Gözlerim kuvvet kaybında

Bir şişin ucundaydı ölüm korkusu

Ve özgürlük kravatlıların avucundaydı

 

Bir kazaydı gelişin

Ya seni sevişim?

Bir masaldı

17 yıl 15 gece

Bir ranzaydı yattığım

Birde oturduğum masaydı

 

Ben gençliğimin en tutkulu aşkını

Kâğıtlara değil

Gönlümün en derin nağralarını

Kalemle değil, tırnaklarımla

Metris’in duvarlarına yazdım

Çok mektup yazdım sana

Ama hiç yollamadım

Ben sana olan mektuplarımı

Metris’in duvarlarına yazdım

Ve üzerine zarf değil

Mahpushane kapılarını kapattım

 

Şimdi bir şey yok yanımda kalan, senden kalan

Şu Metris’in önü bir uzun alan

Benim sevdam gerçek

Senin aşkın yalan

Hücremdeyim hasretinle yanarım

Senin için her gün, her gün ağlarım

Kanım hep içime akar kanarım

Beni anlamadın ona yanarım.

    “Ben hep on yedi yaşında kaldım” sözü edilen, on yedi yaşında iken idam edilen Erdal Eren’dir.

    Metris; Osmanlıcada tahkimatlı siper anlamında kullanılan sözcük dür.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

23
Nisan
18
Nisan
06
Mart
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.