Sakın,
Bu işin tadı kaçtı.
Ne olacak böyle, yahu!
Şekere yine zam gelmiş filan deme.
Ağlama öyle...
Sayende!..
Evet, muhterem kardeşim,
Senin sayende oluyor bunlar.
Hatırla,
Şekerin fabrikası satılırken ne dedin:
— Satılsın tabi!
Devletin fabrikası mı olurmuş...
O zaman öyle demiştin.
Ne diyordun karşı çıkanlara?
— Her şey yolunda,
Merak etmeyin.
Peki ne oldu?
Köyü kenti unuttun.
Dışarı çıkamaz oldun.
Hani her şey yolunda gidiyordu,
Veya her şey yolunda gidecekti...
Şimdi benimle parkta oturup sorup duruyorsun:
— Ne olacak bu memleketin hali?
Bak işte, gör gözlerinle.
Her şey ortada.
Çay 20 lira.
Simit 15 lira.
Saatlerce oturuyor, esneyip duruyoruz.
Birer çay içip ortak bir simit bile yiyemiyoruz.
Cevabı sen ver istersen:
— Ne olacak bu memleket böyle?!
Haliyle,
Sat, sat bitti.
Satılacak bir şey de kalmadı.
Öyle işte...
O zaman,
Hava iyi olursa yarın yine gel.
Parkta, burada buluşuruz.
Şu yeni zammı,
Temmuz maaşlarını hesaplar, onu konuşuruz.
Yeni artışla maaşımız kaç lira oldu,
Onu hesaplarız.
Senin hesabında iyidir, hesabını sevdiğim!..
Nasıl olsa burada oturmaktan,
Oturup esnemekten para isteyen yok.
Hazır böyle yer bulmuşken tadını çıkaralım.
Sahi be,
Ben umudumu kaybetmedim.
Seyyanen de biraz verir mi dersin?
Sayende tabi!..