Bugün çevreme baktığımda çoğu kurum ve kuruluşların bünyesinde büyük bir siyasi kadrolaşma olduğunu görüyorum.     Bu kadrolaşmalarda kişilerin kimliği ve kişiliği ile ilgili hiç bir sorunumuz yok tabi.     Lakin, biz, çocuklarımıza güvenli bir gelecek sağlamak için     Maddi ve manevi olarak daha anaokulundan başlayıp yıllarca eğitim adı altında bütün gençliğimizi, bütün geleceğimizi çocuklarımızı okutmak için heba ederken;     Tek amacımız çocuklarımıza kimseye muhtaç olmayacakları bir gelecek sağlamak.     Fakat  sırf siyasi yönde bir çalışması var.     Sırf siyasi olarak bana bir kaç oy fazla getirisi var diye yüzlerce kişi hiç bir sınava tabi tutulmadan,     Hiç hak etmeden çok önemli gelirleri olan yerlere ve konumlara yerleştirilmiş.      Bu davranış hem ahlaki, hem dini, hem de milli birlik ve bütünlüğümüze  zarar veriyor.     Bir yanda gece gündüz okuyarak ve çalışarak alın teri ile kazananlar.     Bir yanda hiç bir emek vermeden siyasi konum ve durumuna göre kazananlar.     Ve bu grup elde ettikleri maddi ve manevi kazanımları kaybetmemek için toplumun gerçeklerinden uzak duruyor.     Durum böyle olunca toplum sürekli bölünüyor.     Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Kurtuluş Savaşı kazanılmış     29 Ekim 1923 de Cumhuriyet ilan edilmiş.     Aslında Cumhuriyet Atatürk'ün aklında hep varmış fakat, Atatürk en yakın silah arkadaşlarının bile henüz Cumhuriyeti kavrayacak durumda olmadıklarını gördüğü için kimseye bahsetmemiş.     Kurtuluş Savaşı sonunda dış dünyaya karşı elde edilen kazanımların bu memleketin geleceği için yeterli olmadığını görünce.     Biz büyük bir inkılâp yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.     Memleketimizi ve milletimizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için bir çok müesseseleri yıktık.     Bunların binlerce taraftarları vardır. Fırsat beklediklerini unutmamak gerekir.     En ileri demokrasilerde bile rejimi korumak için sert tedbirlere müracaat edilmiştir.     Bize gelince inkılâbı koruyacak tedbirlere çok daha muhtacız diyerek Cumhuriyetin ve Türk milletinin geleceğini güvence altına almak zorundayız demiştir.      Atatürk,Türk milletine bir daha böyle karanlık günler yaşatmamak için Atatürk ilkeleri ve inkılapları adı altında birçok yenilikler yaptı.     Bugün en büyüğünden en küçüğüne kadar devlet kademelerinde görev yapan herkes bulundukları makama Cumhuriyetin bütün insanlara tanıdığı bu yenilikler ve inkılaplar sayesinde,     Eşit ve laik eğitim sistemi. Eşit ve laik anayasal haklar sayesinde gelmiştir.     Bu insanlara Cumhuriyet istedikleri her şeyi verdiği halde;     İnsan anlamakta zorlanıyor.      Bu insanlar başka ne istiyor da, hepimizin ortak geleceği olan Cumhuriyet hepimize yetmiyor.