Ülkemizde pazartesi sabahı saat 04.17 gibi 10 ilde,      Ve      83 milyonun yüreğinde büyük bir deprem felaketi yaşandı.      Biri bile binlerce yuvayı yıkarken pazartesi günü öğle saatlerinde başlayan ikinci deprem memleketi yerle bir etti      Belki üçüncüsü      Belki dördüncüsü ne zaman gelecek belli değil.      Devlet adına, hükümet adına bir yetkili çıkıp      Bu afet büyük bir afet. Suçlular ve bizim de sorumluluğumuz mutlaka var       Fakat gün bunları şimdilik sorgulama günü değil.      Gün birlik olma günüdür.      Bütün belediyeleri, sivil ve kamu kuruluşlarını      Depreme ilk müdahale konusunda donanımlı ekipmanları olan herkesi göreve davet ediyoruz dese      Acil bir bölge paylaşımı ve görev bölümü yapılsa, belki de bu kadar çaresiz kalmayacaktık.      Belki de kimseyi suçlamayacaktık      Deprem profôsorü Övgün Ahmet Ercan; göçük altında ki insanların çaresizliğini      Kurtarma çalışmalarının yetersizliğini görünce      Gece eksi derece soğukta bekleyen insanları uyarıyor.      Evlere girmeyin.      Yerin altında çaresiz bekleyeceğinize sokaklarda çaresiz beklemek daha iyidir diyor.      Yedi bine yakın bina yıkıldı deniyor.      Bu sayıya göre, depremin hayattan kopardığı insanlarımızın sayısını tahmin etmeye dilim dönmüyor.      Depremi yaşayanların,      Göçük altında çaresiz bekleyenlerin      Deprem bölgesinde olmayıp yakınlarından haber alamayanların ne yaşadıklarını anlatmaya da dili dönmüyor insanın.      İnanın insanlık adına bir partiye mal etmeye utanıyorum.      Eski bir milletvekili diyorlar. Ben ekranda tam anlayamadım. Kadın mı, kadın kılığına girmiş birisi mi bilmiyorum.      Deprem bölgesine yardım getirmiş,  depremzedelere yardım için gelmiş      Devletin, İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'na niye geziyorsun sen .      Sen git İstanbul'u bekle İngiliz köpeği diyor.      Ne acıdır ki o esnada İngiliz köpekleri 76 kişilik bir ekiple göçük altından insanlarımızı kurtarmaya çalışıyor.      Belki de yüz binleri bulacak bu afette bu dram da bile bu tahrik,      Bu düşmanlık bu kıskançlık niye.      Ben olsam o kişi kimdir.      Depremden zarar görmüş mü.      Yıkılması mümkün olmayan villalarda zevk sefa içinde mi yaşıyor çekerdim.      Çünkü milletin ayrışması üzerinden      Huzursuzluk üzerinden beslenen böyle bölücü insanların gerçek yüzünü herkesin görmesi lazım artık.      Artık böyle insanların toplumdan, partilerden temizlenmesi lazım.      Bir başka haberde köylüler Maraş valisine,      Bize çadır gönder fakat ne olur birde asker gönder.      Ve o acı nedeni söylüyor      Hırsızlar çoğaldı diyor.      İnsan, insan olduğuna utanıyor.      Memlekette kim köpek kim insan anlamak mümkün değil.      Deprem profôsorü Naci Görür bu bölgede depremin geleceğini anlata anlata bitiremedim diyor      Niye bir kişi çıkıp      Naci bizden iyi mi biliyor.      Gayb'ı kimse bilemez      Adam attı tuttu demiyor.      Şu anda binlerce insan kurtarılmayı bekliyor      Fakat binlerce enkaza halen müdahale edecek ekip bile yok      Toprağın altında kimi CHP li kimi AKP li kimi MHP li      Anlar mı artık insanlar      Doğruları savunmak      Yanlışları eleştirmek kimlik değil insanlık gerektiriyor.      Gün acılara karşı      Birlik olma zamanı diyorlar.      Ne acıdır ki      Birlik olmak içinde      Kimse birlikte düşünmüyor.      Birlik olacaksak yardımı sen götürmüşsün ben götürmüşüm ne fark edecek.      Ölünün de birlik olmasını istemiyorlar      Dirinin de      Demokrasi sadece yerin altında işliyor.      Millet sadece yeri altında birbirine sahip çıkıyor.      Gün birlik olma zamanı      Fakat,      Bir bir getiriyorlar yasakları.      Gün birlik olma zamanı      Fakat,      Birlikte alınmıyor kararlar.      Kimse insanların acılarını anlamıyor.      Gün birlik olma zamanı fakat,      Üç yetkili kişi girmişler bir odaya lafın nereye gittiğini bile bilmeden      Millet bunlara gereken hesabı verecek diyor,      Hâlbuki millet yerin altında çaresiz son nefesi ile bekliyor      Millet anamı babamı kurtarın diye ağlıyor.      Bir başka yetkili dışarıda bile değil, bir odada mikrofonlar önünde      Burayı eski haline getirmeden gitmek yok diyor.      O sırada göçük altında ulaşılan minik bir yavru, buraya gel diyen kurtarma ekiplerine GELEMEM BABAM RAHATSIZ OLUR diyor.      Belli ki babası onu kurtarmak için kucağına sarmış ölü veya diri yatıyor.      Kimsede utanma yok.      Nasıl geri  getireceksin acıları      Göz yaşlarını      Pırıl pırıl yavruları      Anneleri, babaları.      Binlerce insanın geleceğini nasıl geri getireceksin.      Halen her şey maddiyat üzerinden hesaplanıyor.      Bir kısım yerin altında can savaşında,      Bir kısım yerin üstünde rant savaşında.      Bu depremler biter mi bilinmez fakat      İnsanlığın bittiği kesin      Gün birlik olma zamanı ise      Yüzünüzde ki      Bu nefret      Bu kin      Kime.