Esirettin Zehir
Köşe Yazarı
Esirettin Zehir
 

ÇOCUKLARA DOKUNMAK

   Sinop Türkeli ilçesinin Çatak Geriş köyünde öğretmenim.    Çatak Geriş köyü, bir orman köyü. Okul köyün biraz dışında tepede bir yerde.    Beş sınıfı, birleştirilmiş sınıf adı altında bir arada okutuyorum.    Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf bir grup.    Dördüncü ve beşinci sınıf bir grup oluyor.    Ben bir grup ile çalışırken, öteki grup ödevli çalışıyor.    Köy, dediğim gibi orman köyü, bugün, yarın derken ders planlarında eksiğim epey birikti    O anda birinci sınıfla çalışıyorum.    Hidayet diye bir çocuk.    Sınıfın epey gerisinde kaldı.    Fişi bir türlü yazamıyor.    Yanına eğildim.    Hidayet dikkat etmiyorsun, sen istersen bunu yazabilirsin dedim.    Hidayet biraz duraksadı, gözlerimin içine baktı.    Öğretmenim,    Araba geliyor dedi.    Köyün kendi arabası yok. O saatte araba ile gelirse sadece müfettişler gelir.    Plan yarım, defterler yarım. İster istemez tedirgin oldum.    Pencereye gittim. Köyün giriş yolu tepeden gözüküyor. Araba gelirse oradan gelecek.    Bakıyorum bakıyorum araba yok. Biraz rahatladım. Hidayet herhalde yanlış duydu dedim.    Hidayet in yanına gittim. Hidayet araba gelmiyor. Niye öyle dedin dedim.    Geliyor öğretmenim. Ben araba sesini çok uzaktan hissederim dedi.    Hidayet pırlanta gibi çocuk. Öyle bir Allah vergisi var besbelli. İçime yeniden kuşku düştü.    Tekrar pencereye gittim. Bakıyorum bakıyorum yine gelen giden yok.    Araba gelmedi fakat Hidayet o gün yarım etti beni.    Ertesi gün resim dersi. Bütün sınıflar serbest çizim yapıyor.    Ne olur ne olmaz diye bir gözüm Hidayet de.     Hidayet de bir şeyler çiziyor fakat ne olduğunu anlayamadım.     Hidayet bu ney dedim.     Öğretmenim araba dedi.     Bana gitti bir gülme.     Yanına oturdum . Nereden aklıma geldi ise,      Hidayet resmin altına araba yazsana dedim.     Ali yazamayan Hidayet, hemen araba diye yazdı.      Şaşırdım acaba iyice ezberledi mi diye düşündüm.      On beş gündür Ali bak,  yazamayan Hidayet'e, Ali bak araba yaz dedim.     Hiç ikilemeden yazdı.     Baktım ki Hidayet'e ne dersen de . İçinde araba olan herşeyi yazıyor.      Hidayet, bir ay içinde sınıfın, ilerleyen zamanda okulun en çalışkan öğrencisi oldu.     Gerçekten eğitim sistemimiz çok karmaşık çok acımasız.     Bu karmaşık sistem içinde.     Sayfa sayfa ödevler arasında.     Çocuklarınızın kaybolmasına izin vermeyin.    Her çocuk her şeyi öğrenecek diye bir kural yok.    Önemli olan çocuklarımızın ilgi odağını keşfedelim.    Çocuklarınızın hayatına bizim sevdiğimiz bir noktadan değil,    Onların sevdiği bir noktadan dokunmaya çalışalım.
Ekleme Tarihi: 30 Aralık 2022 - Cuma
Esirettin Zehir

ÇOCUKLARA DOKUNMAK

   Sinop Türkeli ilçesinin Çatak Geriş köyünde öğretmenim.

   Çatak Geriş köyü, bir orman köyü. Okul köyün biraz dışında tepede bir yerde.

   Beş sınıfı, birleştirilmiş sınıf adı altında bir arada okutuyorum.

   Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf bir grup.

   Dördüncü ve beşinci sınıf bir grup oluyor.

   Ben bir grup ile çalışırken, öteki grup ödevli çalışıyor.

   Köy, dediğim gibi orman köyü, bugün, yarın derken ders planlarında eksiğim epey birikti

   O anda birinci sınıfla çalışıyorum.

   Hidayet diye bir çocuk.

   Sınıfın epey gerisinde kaldı.

   Fişi bir türlü yazamıyor.

   Yanına eğildim.

   Hidayet dikkat etmiyorsun, sen istersen bunu yazabilirsin dedim.

   Hidayet biraz duraksadı, gözlerimin içine baktı.

   Öğretmenim,

   Araba geliyor dedi.

   Köyün kendi arabası yok. O saatte araba ile gelirse sadece müfettişler gelir.

   Plan yarım, defterler yarım. İster istemez tedirgin oldum.

   Pencereye gittim. Köyün giriş yolu tepeden gözüküyor. Araba gelirse oradan gelecek.

   Bakıyorum bakıyorum araba yok. Biraz rahatladım. Hidayet herhalde yanlış duydu dedim.

   Hidayet in yanına gittim. Hidayet araba gelmiyor. Niye öyle dedin dedim.

   Geliyor öğretmenim. Ben araba sesini çok uzaktan hissederim dedi.

   Hidayet pırlanta gibi çocuk. Öyle bir Allah vergisi var besbelli. İçime yeniden kuşku düştü.

   Tekrar pencereye gittim. Bakıyorum bakıyorum yine gelen giden yok.

   Araba gelmedi fakat Hidayet o gün yarım etti beni.

   Ertesi gün resim dersi. Bütün sınıflar serbest çizim yapıyor.

   Ne olur ne olmaz diye bir gözüm Hidayet de.

    Hidayet de bir şeyler çiziyor fakat ne olduğunu anlayamadım.

    Hidayet bu ney dedim.

    Öğretmenim araba dedi.

    Bana gitti bir gülme.

    Yanına oturdum . Nereden aklıma geldi ise,

     Hidayet resmin altına araba yazsana dedim.

    Ali yazamayan Hidayet, hemen araba diye yazdı.

     Şaşırdım acaba iyice ezberledi mi diye düşündüm.

     On beş gündür Ali bak,  yazamayan Hidayet'e, Ali bak araba yaz dedim.

    Hiç ikilemeden yazdı.

    Baktım ki Hidayet'e ne dersen de . İçinde araba olan herşeyi yazıyor.

     Hidayet, bir ay içinde sınıfın, ilerleyen zamanda okulun en çalışkan öğrencisi oldu.

    Gerçekten eğitim sistemimiz çok karmaşık çok acımasız.

    Bu karmaşık sistem içinde.

    Sayfa sayfa ödevler arasında.

    Çocuklarınızın kaybolmasına izin vermeyin.

   Her çocuk her şeyi öğrenecek diye bir kural yok.

   Önemli olan çocuklarımızın ilgi odağını keşfedelim.

   Çocuklarınızın hayatına bizim sevdiğimiz bir noktadan değil,

   Onların sevdiği bir noktadan dokunmaya çalışalım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.