Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde!  Türk milletinin, ya istiklal, ya ölüm diyerek başlattığı Kurtuluş Savaşını kazandık.  Kısacası buna şöyle dedik, düşmanı denize döktük.  Hepsini dökemedik tâbi,  kaçan oldu,  yastık altına, yorgan altına saklananlar oldu…  Zamanı geldikçe,  fırsatını buldukça bir,  bir çıkanlar oldu.  Lakin; 29 Ekim 2022 de, cumhuriyetimizin kuruluşunun 99. Yılında;  Sanki Cumhuriyeti yeniden inşa ettik. Sanki Cumhuriyeti yeniden kurduk .  Sağcısı, solcusu, hep cumhuriyete sarıldık.    CHP’li arkadaşlarımız,  MHP’li arkadaşlarımız, AKP’li arkadaşlarımız,  Bürokratlar, siyasiler,  Hep bir ağızdan Cumhuriyet paylaşımları yaptık.  Hep bir ağızdan Mustafa Kemal Atatürk adını büyük harflerle yazdık...  Yıllar sonra Cumhuriyet adı altında bir bütün olduk.  Demek ki istersek; birlik bütünlüğümüzü sağlayan..  milli ve dini değerlerimize sahip çıkabiliyoruz.  29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,  hatıraları ve güzellikleri ile böyle bitti.  Lakin; Cumhuriyetin değerleri, Cumhuriyetin kazanımları hiç bitmemeli.  Cumhuriyette,  tüm vatandaşların, düşünce özgürlüğü vardır.  İnanç ve ifade özgürlüğü vardır,  Kanunlar karşısında herkes eşittir, hukukun üstünlüğü vardır.  Şimdi de bu değerlere sahip çıkma zamanı...  Kimseyi eleştirmiyorum, kimseyi de kınamıyorum!  Fakat; korkmuyorum da değil,  Siyaset hayatımıza öylesine girdi ki!  insanlar siyasi çıkarları uğruna, siyasi ve seçim yatırımları üzerine,  öylesine acımasız oldu ki; Umarım; büyük önder Atatürk ve kurduğu Cumhuriyetten başka, dini, milli,  bütün değerlerimizi koruyucu ve birleştirici, başka bir ortak değerimiz daha olmadığını gerçekten görmüşlerdir. Öğretmenler, kılığı ile kıyafeti ile duruşu ile topluma örnek olan öğretmenler! Atatürk'ün Cumhuriyet sizden, fikri hür,  vicdanı hür,  irfanı hür nesiller ister dediği Cumhuriyet öğretmenleri! Kendim öğretmenlik mesleğinden emekli olalı yıllar oldu. Çoğunuzu tanımıyorum; Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle bir araya geldiğimiz de de tanıyamadım... Kimlik ve kişilik,  meslek olarak,  kimseyi küçümsemiyorum...  Lakin kıyafet olarak simitçi ile davulcu ile bir araya geldiğinizde hangimiz öğretmen anlayamadım!  Saçlar, sakallar, kıyafetler,  hiç bir Cumhuriyet öğretmenine, Atatürk'ün seslendiği öğretmenlere hiç yakışmamışdı…  Belli ki, yüreğiniz temiz lakin; ceketini giymiş kravatını takmış, pırıl pırıl parlayan öğretmenlerin de yüreği tertemiz... Millî eğitim mi; genelge ile yapar, valilik mi, kaymakamlık mı, bilmiyorum? Yakışmıyor öğretmenim. Kadınlar; dünya değişirse;  onların sayesinde değişir dediğimiz kadınlar, ve kadın öğretmenlerimiz;  Hepiniz de Cumhuriyet coşkusu, hepiniz pırıl pırıl.  Çocukluğumun öğretmenlerini gördüm hepinizde,  Hepinizin önünde sevgi ve saygı ile eğiliyorum.  Cumhuriyetin asla bitmeyeceğini gördüm sizde!