Nihayet sosyal medyada halkı kışkırtıcı, tahrik edici, yalan, şantaj, cinsel istismar, taciz, huzur ve sükuneti bozma, hakaret, kin gibi davranışlar suç kapsamına alındı...
Kısmen de olsa katılmamak mümkün değil...
Lakin, televizyonda, dizilerde, filmlerde, her türlü taciz, cinsel istismar, tehdit, mafya, vur, kır, parçala...
Siyasi arenada hakaret, argo, huzur ve sükuneti bozma, halkı ayrıştırma...
Yerli malı yurdun malı gibi yediden yetmişe herkesi özendirici ve teşvik edici bir şekilde reyting rekorları kırıyor...
Millet ne yapacağını şaşırdı, evde kaldı, yasağa uydu, gözlerini kapadı, kulağını tıkadı, ne yapsa olmuyor...
Bartın da kömür madeninin ve 41 aile ocağının çöküşünden iki gün geçmiş...
Gelen bürokratlar, siyasiler, halen gözlerinden başka, yüzü simsiyah, madenciler ile boy boy resim çektiriyor...
Belli ki bu insanlar ya madene sadece kafalarını sokmuşlar ya madenden çıktı çıkalı iki gündür ellerini yüzlerini yıkamamışlar...
İnsanlık o kadar ucuzladı ki, parası olan herkes satın alıyor...
İslâm da dinî yükümlülüklerin temel şartı akıldır, aklını kullanma yetisini kaybetmiş veya daha kazanamamış insanlar, dinimizin emir ve yasaklarından sorumlu değildir...
Öyle her şeye kader deyip gidemeyiz…
Çünkü kader Rabbimiz tarafından özgür irademizle yapacaklarımıza göre yazılmıştır...
Yani kader dediğimiz her şey bizim sorumluluğumuz da
Kader demek, bir şekilde kabullenmek demektir...
Kader dediğimiz her şeyin hem bu dünyada hem ahirette hesabını vermek zorundayız...
Bize dinimizin hep ölüm tarafını gösteriyorlar zevk sefa içinde yaşayanlar dünya malına göz dikenler... Haksız kazanç elde edenler, kamu görevini kötüye kullananlar...
Servetine servet katanlar bizi hep ölümle korkutuyorlar...
Hâlbuki dinimizde doğumdan ölüme kadar emredilen bir yaşam tarzı da var...
Haram, helal, günah, sevap gibi yerine getirmemiz gereken yükümlülükler var...
Dünya haksız kazanç elde edenler ile dolu çoğunun maaşı ile kazancı ne yapsak tutmuyor birbirini...
Hayatını Allah korkusu ile yaşamış tatil nedir bilmeyen hayatında kaşar bile yemeyen insanlar...
Elbette bu dünyanın fâni olduğunu biliyorlar elbette öldükten sonra tekrar dirilip Allah'a döndürüleceğini de...
Bence koltuklarda makamlarda oturanlara da anlatmak oturdukları koltuğun arkasına yazmak gerek… ‘Her canlı ölümü tadacaktır, sonunda bize döndürüleceksiniz...’ diye...
Çünkü çoğu hiç dönmeyecek gibi yaşıyor...