Bu memleket bizim.
Hiç şüphe yok ki öyle..
Bir Cumhuriyet ülkesiyiz.
29 Ekim 1923 de kurulduk.
24 Temmuz 1923 de, Lozan da sınırlarımızı çizdik.
Kurucu önderimiz, değişmez liderimiz
Mustafa Kemal.
Bayrağımız var.
Ulusal marşımız var.
85 milyon da insanımız var..!
Şükürler olsun,
Üç tarafımız deniz,
Çok olmasa da, kendimize yetecek su kaynaklarına sahibiz.
Geniş topraklarımız var.
Yer altı, yer yüzü zenginlikleriyle doluyuz…
Hatırı sayılır sayıda zengin insanımız var.
Yatları, katları, arabaları evleri, yazlıkları kışlıkları,
Her şeyleri var.
Nazar almasınlar..!
İyi de,
Bunca zengin ve zenginlikler arasında yaşıyoruz,
Ama, çoğunluk, bizler, açız, yoksuluz.
Dış ülkelere milyarlarca dolar borçluyuz.
Biz ödüyoruz.
İşsiziz.
Barınacak yeterli yerimiz yok…
Sağlık sorunumuz var.
Eğitim sorunumuz var…
Bir türlüde çözülmüyor.
Bir asırdır durum aynı, değişmiyor.
Memleketi bizim dedelerimiz kurtarmış.
Öldükleri yerlerde kemikleri bile toprak oldu kaldı.
Mekanları cennet olsun…
Çalışan biziz, biz üretiyoruz.
Askere biz gidiyoruz.
Vergiyi biz veriyoruz.
Toprağı ekiyoruz, dikiyoruz, yetiştiriyoruz,
Üretiyoruz yani.
Ama, ürettiklerimizi yiyemiyoruz…
Mesela
Kiraz çıktı, turfanda! yedin mi?
Yiyemedin, çok pahalı, paran yetmez
Sen çalıştın, ürettin,
İngilizler paketleyip aldı götürdü…
Yaz geliyor,
Bayram da yakın.
Tatilin sadece adını duyacaksın.
Deniz senin kenarında,
Tarihi ve turistik yerler senin topraklarında, ama,
Tatili gelip, Avrupalılar yapacaklar.
Hem de beş yıldızlı.
Denize girecekler, tarihi turistik yerleri gezecekler, yiyecekler içecekler,
Memleketlerine dönecekler.
Sen, hemen kapındaki denize giremeyecek,
Ayağını tuzlu suya bile sokamayacaksın...
İyide muhterem, niye böyle oluyor yahu.
Bu işte bir terslik var,
Yeminle yani !..