Siyasete başlamadan önce içimizi ısıtacak bir olay anlatayım size.
Bir arkadaşın dükkanının önünde konuşuyorduk.
Utku Gökdemir diye bir sporcum. Daha minikler grubunda .
Koşarak yanıma geldi
Hocam, bugün çok komik bir olay oldu. Size de anlatayım mı dedi
Utku'nun o güzel heyecanını kaybetmemek için,
Çok meraklandım Utku, çabuk anlat dedim.
Hocam,, bugün okulda üç arkadaş top oynuyorduk.
Bizim sınıfta olmayan beş kişi daha geldi. Sınıf maçı oynayalım mı dediler.
Biz üç kişi, onlar beş kişi oynadık.
Biz yendik.
Kızıp gittiler.
Biraz sonra baktık on kişi ile geri geliyorlar.
Biz merakla bekliyoruz ne olacak diye.
Öğretmenim, baktık on kişi geliyorlar,
Arkamıza bakmadan kaçtık dedi.
İnanın çocukların doğallığı ve saflığının verdiği enerjiyi, hiç bir şey vermiyor insana.
Neyse ister istemez gelelim yerel siyasete.
1995 yıllarında İhsaniye Spor kulübünü kurduk.....
Bütün girişimlerimize rağmen o dönemin belediyesinden hiç yardım alamadık...
1999 /2003 yılları arasında İki defa Giresun il şampiyonu olduk. Bayburt ve Sivas'a grup maçlarına gitmemiz gerekti.
Gururla Bulancak belediyesine gittik
Sabahtan akşama kadar araba verecekler diye, tüm takım belediye kapısında bekledik.
Konu tartışmalara kadar uzadı.
Yanına gittiğimiz ilçe başkanı,
Ben başkana bir şey diyemem.
Onun aklı bir gidip bir geliyor.
Siz geldiği anı yakalayıp tekrar isteyin dedi.
Ne biz.
Ne başkası.
O anı bir daha hiç yakalayamadı.
Konuyu duyan Yağlıdere belediyesi bize araba gönderdi.
Bizi Bulancak belediyesi önünden, Yağlıdere belediyesi yazan otobüs aldı.
Kimse utanmadı. Kimsenin yüzü bile kızarmadı ..
Kimse, bu çocuklar bizim çocuklarımız bile demedi.
Rahmetli babamın köylerdeki nüfuzunu bilip , seçim zamanı babamı hasta yatağından kaldırıp köylere götüren bu zihniyetlerin, bu tutumu karşısında,
üniversite sınavlarını kazanan üç çocuğum.
Baba hangi bölümleri tercih edelim dediklerinde.
Onlara, bir daha Bulancak'a dönmeyecek bölümler yazında ne yazarsanız yazın dedim.
Belki de hayatta verdiğim en doğru karar bu oldu.
2003/2004 yılında şimdiki vekilimiz Kadir Aydın belediye başkanlığını kazandı.
Büyük tereddütler ile, ilk defa yanına gittiğimizde.
Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Siz bu çocuklara sahip çıkarak bizim üzerimizden büyük bir yük alıyorsunuz dedi.
Ve biz ilk defa hayatımızda Bulancak belediyesinden düzenli olarak ciddi derecede maddi yardım aldık.
İlk defa kimsenin ayağına araba için gitmedik. Başkana maç programımız yazan bir liste verdik.
Her hafta araba istediğimiz yere, istediğimiz saatte geldi.
Bu memlekette,
Yapılan iyilikleri anlatırsın siyaset derler.
Yapılan kötülükleri anlatırsın siyasete çekme derler.
Bunun içindir ki ,
Yaşadıklarıma ne bir kelime ekledim. Ne bir kelime çıkardım.
Bugün nerede Kadir Aydın'ın adı geçse, onun belediye başkanlığı döneminde futbol,basketbol, voleybol, tiyatro aklına ne gelse görev yapan herkesin yüzü gülümser.
Yazıyı okuyup üzerine alınan da olur, ders çıkaran da ....
Lakin, anlayana
asıl ders şurada.
Hani paranın dini imanı yoktur derler ya.
Siyasetin de dini imanı yok içinde insanlık yoksa.