Memlekette yokluk ve yolsuzluk bildim bileli var.    Rahmetli Bülent Ecevit 1970 li yıllarda başbakan olduğunda,   Tüp kuyruğu, yağ kuyruğu, şeker kuyruğu.   Ne ararsan ara,   Bir şey almak için bir kuyruğu takip etmek zorundaydın.   Öyle şimdiki gibi soğan mafyası, patates mafyası gibi her şeyin bir mafyası da yoktu.  Dünya tertemizdi.   Eroin mafyası, silah mafyası gibi bazı mafyalar olsa da,   Devletin istihbaratı,   Devletin güvenlik güçleri kimseye göz açtırmazdı.   Kimse karaborsa filan tanımaz  Varlıkta, yoklukta hükümetten bilinirdi.  Rahmetli Bülent Ecevit televizyona çıkar,  Tek tek,    Kalem kalem gelen zamları açıklar dı.   Bazıları ne varsa götürmeye bakarken, Ecevit,   2005 yılında anne tarafından kendisine kalan Medine'de ki yüklü bir mirası diyanet işleri başkanlığına bağışladı.   Bağışladıktan sonra halen diyanetin bu mirası ne yaptığı bilinmiyor.   Fakat diyanete beş kuruş bağışlamayanlar,   Beş kuruş çıkar uğruna,   her fırsatta,   Bu memleketin en mütevazı, en dürüst devlet adamına dil uzatabiliyorlar.  Ne diyelim, öyle bir devirde yaşıyoruz ki diye bir sürü söz var fakat,   Ben yaşadığımız devri anlatacak söz bulamadım.    2000 li yıllardan sonra nüfus ile birlikte tüketim de arttı.  Bunu fırsat bilen dış güçler,  Hem içten hem dıştan, dört yanımızı sardı.    Sırf fiyatlar artsın diye.    Yollarda, dere kenarlarında çuval çuval soğanlar.    Çuval çuval patatesler imha edildi.   Ne olacak beş kamyon soğan dan,    Milletin beş dakikalık ihtiyacı bile değil demeyin.   Beş dakika da neler değişiyor dünyada.   Ecevit ten sonra kimse televizyona çıkıp zam açıklamadı.   Nasıl açıklasınlar ki, stüdyoda yatsan yetişemez insan.   Herkes varlığa sahip çıktı,  Yokluğu dış güçler yaptı.   Dış güçler ney derseniz.   Çarpma da sıfır gibi bir şey.   Eğer yutma yapacaksan sıfır ile çarpmak zorundasın.   Son olarak 2022 bütçesini yine borçlanarak kapattık.    İstanbul büyükşehir belediyesinin bütçesi ise basbayağı dikkat çekiyor.    bu yaşadığımız süreçte, dış güçler tarafından bütçe sıfır ile çarpılmaz inşallah.    Allah herkesin kaderini kendi iradesine göre yazmış.   Her yolsuzluk da, her felakette Allah bizi sınıyor diyen kardeşim.   Allah kimseyi bu dünyada sınamıyor.    Aksine sınayıp kaderini de yazarak göndermiş.   Oturduğun yerden dünyaya laf sokacağına .    Oturduğun yerde kendini düzeltmeye bak.