19 Kasım cumartesi günü 81 ilde tek oturum şeklinde.
Görevinde on yılını ve yirmi yılını doldurmuş öğretmenlere
Uzman öğretmenlik adı altında bir sınav yapıldı.
Bu sınav sonunda yüz tam puan üzerinden
70 puan ve üzeri puan alan öğretmenler,
Uzman ve başöğretmen adı altında kariyer kazanacak.
İşin bilincinde olan bazı akademisyenler, sendikalar, araştırmacı gazeteciler, öğretim üyeleri.
Öğretmenler arasında yapılacak bu ayrıştırmanın doğru olmadığını.
Doğacak olumsuzlukları anlatıp karşı çıktılar.
Sadece azınlık öğretmen grubu hariç, çoğunluk öğretmen grubu bu sınava karşı çıkmadı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün " öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır" dediği öğretmenler.
Kendi değerleri konusunda birlik olamadılar.
Öğretmenlik adına çok kırıcı bahaneler ile bu sınava girdiler.
Sınav sonunda, yine bu sınava karşı çıkan
Akademisyenler, araştırmacı gazeteciler, sendikalar
Sorulan sorular, öğretmenlik mesleğini aşağılayıcı şekilde hazırlanmış dı dedi.
Bu sefer bütün akademisyenler.
Araştırmacı gazeteciler.
Karşı çıkan herkes yanıldılar.
Sınav soruları hiç de öğretmenleri aşağılayıcı şekilde değil.
Tam da bu sınava giren öğretmenlerin kapasitesine göre hazırlanmış dı.
Kodlamayı yanlış yapmasınlar diye kodlama kılavuzları.
Soru kitapçıkları bile hazırlanmış dı.
Olmadı öğretmenim.
Birliğine.
Bütünlüğüne.
Değerine sahip çıkamadın.
Toplum olarak o kadar ayrıştırıldık ki.
Eline geçen tarihi fırsatı kullanamadın.
Yoksa sadece çocuklara değil.
Hepimize, tüm topluma örnek olacaktın.
Sınav sonuçlarına da gerek yok artık.
Zaman kimi haklı gösterecek bilemeyiz.
Lakin,
Benim gözümde, sınava girmeyen her öğretmen.
Başöğretmen.