NİYE OKUYALIM Kİ...?

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.08.2015 - 18:46, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 6059+ kez okundu.
 

NİYE OKUYALIM Kİ...?

Okumamak toplumun en büyük sorunu olmaya devam ediyor. Neden okuyalım ki, bir kere pratik düşünmeye alışmışız. İnsanımız bir şekilde kendisine yeter derecede düşünme formatı buluyor.Bunun için kitap okumaya da gerek duymuyor. Başarının ölçüsünü öncelikle ekmeğin aslanın midesinden geçtiğini hayat mücadelesinin içinde kurguluyor. Maddi kazanımlar ve başarılar bilmekle eş değer tutuluyor. Okuma fakiri olduğumuz için insanları algılamaktan yoksunuz. Algılamaları farklı yorumlayan insanlar, dünyalarının aynı olmadığının farkında değillerse kendilerini iletişimin içinde sanırlar, ne yazık ki gerçekte  iletişim sorunu yaşıyorlar.Davranışların anlamı,kişinin algılamasında gizlidir. Buda okumaktan geçer. Yoksa anlamı olmayan davranışlar içine gireriz. İnsan yaşadıkları olumsuzlukların büyük bölümünü kendilerinin oluşturduğu karar verememeden kaynaklanan karmaşadan oluştuğunu bilmiyor.Karar vermek bilmekle ilişkili,bilmek için bilgiye sahip olmak,okumak gerekir.  Okumaya zaman ayıramadığımız için bilmediğimiz,bilmediğimiz için karar veremediğimiz,karar veremediğimiz için tecrübe kazanmaktan başka seçeneğimiz kalmadığı ve tecrübede yıllar aldığı için okumak ve yazmak boş adam işine dönüşüyor günümüzde. Okumak kuşkusuz kendimize ait olanın fark edilmesi bizi biraz daha renklendirir,başkalarıyla olan ilişkimizin gücünü ve kalitesini artırır.Günümüzde kitap okuyanı ödüllendirir hale geldik maalesef.         Kitaplar yerine sosyal medyadan beslenen,sosyal medyanın orantısız kuralsız değerlerden yoksun yapısıyla şekillenen bazı insanların durumundan dolayı endişeliyim. Ne varki günümüzde az yada  hiç okumayan ama sürekli eleştiren ve bunu izleyen bir toplum olduk. Zira okumayan, araştırmayan ama kulaktan dolma ve doğruluk ile hiçbir bağıntısı olmayan yalan-yanlış söylentileri  ‘’doğru’’ zanneden bir toplum olduk.  Kısacası,toplum olarak okumayı sevmeyen,bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir toplum olduk.     Eleştiriye katlanamayan, insanları dinlemeyen ve dikensiz gül bahçe isteyenler arada bir kendilerini sorgulamalıdırlar. Okumuş bir toplum olsak, sözün gücünü, ezginin güzelliğini biliriz. Sözcükleri yitirdiğimizde yanlışa düşmeyiz.
Okumamak toplumun en büyük sorunu olmaya devam ediyor. Neden okuyalım ki, bir kere pratik düşünmeye alışmışız. İnsanımız bir şekilde kendisine yeter derecede düşünme formatı buluyor.Bunun için kitap okumaya da gerek duymuyor. Başarının ölçüsünü öncelikle ekmeğin aslanın midesinden geçtiğini hayat mücadelesinin içinde kurguluyor. Maddi kazanımlar ve başarılar bilmekle eş değer tutuluyor. Okuma fakiri olduğumuz için insanları algılamaktan yoksunuz. Algılamaları farklı yorumlayan insanlar, dünyalarının aynı olmadığının farkında değillerse kendilerini iletişimin içinde sanırlar, ne yazık ki gerçekte  iletişim sorunu yaşıyorlar.Davranışların anlamı,kişinin algılamasında gizlidir. Buda okumaktan geçer. Yoksa anlamı olmayan davranışlar içine gireriz. İnsan yaşadıkları olumsuzlukların büyük bölümünü kendilerinin oluşturduğu karar verememeden kaynaklanan karmaşadan oluştuğunu bilmiyor.Karar vermek bilmekle ilişkili,bilmek için bilgiye sahip olmak,okumak gerekir.  Okumaya zaman ayıramadığımız için bilmediğimiz,bilmediğimiz için karar veremediğimiz,karar veremediğimiz için tecrübe kazanmaktan başka seçeneğimiz kalmadığı ve tecrübede yıllar aldığı için okumak ve yazmak boş adam işine dönüşüyor günümüzde. Okumak kuşkusuz kendimize ait olanın fark edilmesi bizi biraz daha renklendirir,başkalarıyla olan ilişkimizin gücünü ve kalitesini artırır.Günümüzde kitap okuyanı ödüllendirir hale geldik maalesef.         Kitaplar yerine sosyal medyadan beslenen,sosyal medyanın orantısız kuralsız değerlerden yoksun yapısıyla şekillenen bazı insanların durumundan dolayı endişeliyim. Ne varki günümüzde az yada  hiç okumayan ama sürekli eleştiren ve bunu izleyen bir toplum olduk. Zira okumayan, araştırmayan ama kulaktan dolma ve doğruluk ile hiçbir bağıntısı olmayan yalan-yanlış söylentileri  ‘’doğru’’ zanneden bir toplum olduk.  Kısacası,toplum olarak okumayı sevmeyen,bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir toplum olduk.     Eleştiriye katlanamayan, insanları dinlemeyen ve dikensiz gül bahçe isteyenler arada bir kendilerini sorgulamalıdırlar. Okumuş bir toplum olsak, sözün gücünü, ezginin güzelliğini biliriz. Sözcükleri yitirdiğimizde yanlışa düşmeyiz.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.