SEVGİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.02.2016 - 18:43, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 7879+ kez okundu.
 

SEVGİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Bulancak Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerimle geçtiğimiz bu Cuma günü Karadeniz 2.Kitap fuarına gittik. Gönül isterdi ki okulun tüm öğrencilerini götürebilseydim..Görülmeye değerdi. Aldığım kitaplar arasında  Dr.Muhammed Bozbağ’ın ‘’Sevgi Zekası’’ isimli  kitabını bir çırpıda okudum.Sevgi üzerine yazılmış bu kitabı yediden-yetmişe herkese tavsiye ediyorum.Bende bugünkü köşe yazımda siz okuyucularımla bu kitaptan sevgi üzerine birkaç alıntı yaparak sevgiyi sizinle paylaşmak istiyorum :  Yaşamımızda bizi hayata bağlayan sevgimiz değil mi? Sevgi olmayan yerde  herşey boş. Fakat sevgiyi her canlı taşıyamaz.Sevgi bazı insanların  yüreğinde  bir damla kadar küçükken,bazı insanların ise  okyanus kadardır. Midemiz  yediğimizde, kalbimiz sevdiğimizde beslenir.Kalbimizi aç bırakırsak hiçbir yiyecek,içecek,eğlence açlığımızı gideremez.Sevgiden yoksun insanlar ,servetlerin içerisinde bile doyumsuz yaşarlar.  Sevgi en etkili ilaç ise,nefret ise en yıkıcı zehirdir.Sevgimiz sesimize yumuşaklık,sözümüze  nezaket ve tevazu katar. Eğer  yaşamımıza‘’korku, güvensizlik, nefret, kıskançlık, çekememe, sadece kendi doğrularınız’’hükmediyorsa kişiliğiniz ‘’huzursuz, geçimsiz, uyumsuz, bencil, kavgacı, sevimsiz, içine kapanık’’karakter kazanır. Sevgisiz bir insan sevildiğini öğrenirse sulanıp yeşeren  çiçek gibi canlanır.Olumsuz tavırlarla  vücudumuzun  savunma sistemi çöker.Hastalıklar ortaya çıkar. Şiddetli üzüntü saçları birkaç gecede ağartabilir. Ağır bir utanç kalp krizine yol açabilir. Kanser bir haftalık derin üzüntüden kaynaklanabilir.  Güzellikler temizlikle tamamlanır.Kir güzellikleri gizler.Temizlik çirkinlikleri bile güzelleştirir.Bir insanı kırk yıl  usanmadan sırtınızda taşırsınız da bir takdirini duymazsınız.Sonra da iki ayağınızın  bir pabuca sokulduğu bir günde,ona hizmetlerinizi eksik yaparsınızda  sizi defterinden silip atar. Çirkini görmeden güzelin,ölümü bilmeden hayatın , acıyı tatmadan zevkin değerini kavrayamazsınız.   Söz taşıyan, gözüyle görüp kulağıyla duysa bile gerçeği çarpıtarak  anlatır.Gerçeğin bir kısmını onu anlarken kaybederiz, bir kısmını da anlatırken bozarız.  İçinizde bir dengesizlik varsa ilişkilerinizde sağa-sola çarparsınız.Dengesiz benlik patlak lastikle ilerleyen araca  veya yörüngesinden çıkan gezegene benzer.Kendinize zaman ayırıp hizmet ederseniz  bakımlı bahçe gibi korunursunuz. Kalbimizi  hayatın zorluğu değil, sevgisizlik ve vefasızlık yıldırır. Sonuç olarak sevgi konusunu bir kızıldereli atasözü ile bitirmek istiyorum. Bir Kızılderili  atasözü şöyle der:’’Dünyaya  geldiğin zaman sen feryat ediyordun, herkes bayram ediyordu.Öyle bir hayat yaşa ki ayrıldığın zaman  herkes feryat etsin ve sen bayram et.’’  Kısacası bu dünyada herkes gidici. Zamanı gelen gidiyor, dur diyemiyoruz. Ve bu hayatın büyük bir hızla sonuna yaklaşıyoruz. Tek büyük başarı  bu dünyadan, dünyanın sahibinin  sevgisini  ve dostluğunu kazanarak ayrılmaktır.
Bulancak Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerimle geçtiğimiz bu Cuma günü Karadeniz 2.Kitap fuarına gittik. Gönül isterdi ki okulun tüm öğrencilerini götürebilseydim..Görülmeye değerdi. Aldığım kitaplar arasında  Dr.Muhammed Bozbağ’ın ‘’Sevgi Zekası’’ isimli  kitabını bir çırpıda okudum.Sevgi üzerine yazılmış bu kitabı yediden-yetmişe herkese tavsiye ediyorum.Bende bugünkü köşe yazımda siz okuyucularımla bu kitaptan sevgi üzerine birkaç alıntı yaparak sevgiyi sizinle paylaşmak istiyorum :  Yaşamımızda bizi hayata bağlayan sevgimiz değil mi? Sevgi olmayan yerde  herşey boş. Fakat sevgiyi her canlı taşıyamaz.Sevgi bazı insanların  yüreğinde  bir damla kadar küçükken,bazı insanların ise  okyanus kadardır. Midemiz  yediğimizde, kalbimiz sevdiğimizde beslenir.Kalbimizi aç bırakırsak hiçbir yiyecek,içecek,eğlence açlığımızı gideremez.Sevgiden yoksun insanlar ,servetlerin içerisinde bile doyumsuz yaşarlar.  Sevgi en etkili ilaç ise,nefret ise en yıkıcı zehirdir.Sevgimiz sesimize yumuşaklık,sözümüze  nezaket ve tevazu katar. Eğer  yaşamımıza‘’korku, güvensizlik, nefret, kıskançlık, çekememe, sadece kendi doğrularınız’’hükmediyorsa kişiliğiniz ‘’huzursuz, geçimsiz, uyumsuz, bencil, kavgacı, sevimsiz, içine kapanık’’karakter kazanır. Sevgisiz bir insan sevildiğini öğrenirse sulanıp yeşeren  çiçek gibi canlanır.Olumsuz tavırlarla  vücudumuzun  savunma sistemi çöker.Hastalıklar ortaya çıkar. Şiddetli üzüntü saçları birkaç gecede ağartabilir. Ağır bir utanç kalp krizine yol açabilir. Kanser bir haftalık derin üzüntüden kaynaklanabilir.  Güzellikler temizlikle tamamlanır.Kir güzellikleri gizler.Temizlik çirkinlikleri bile güzelleştirir.Bir insanı kırk yıl  usanmadan sırtınızda taşırsınız da bir takdirini duymazsınız.Sonra da iki ayağınızın  bir pabuca sokulduğu bir günde,ona hizmetlerinizi eksik yaparsınızda  sizi defterinden silip atar. Çirkini görmeden güzelin,ölümü bilmeden hayatın , acıyı tatmadan zevkin değerini kavrayamazsınız.   Söz taşıyan, gözüyle görüp kulağıyla duysa bile gerçeği çarpıtarak  anlatır.Gerçeğin bir kısmını onu anlarken kaybederiz, bir kısmını da anlatırken bozarız.  İçinizde bir dengesizlik varsa ilişkilerinizde sağa-sola çarparsınız.Dengesiz benlik patlak lastikle ilerleyen araca  veya yörüngesinden çıkan gezegene benzer.Kendinize zaman ayırıp hizmet ederseniz  bakımlı bahçe gibi korunursunuz. Kalbimizi  hayatın zorluğu değil, sevgisizlik ve vefasızlık yıldırır. Sonuç olarak sevgi konusunu bir kızıldereli atasözü ile bitirmek istiyorum. Bir Kızılderili  atasözü şöyle der:’’Dünyaya  geldiğin zaman sen feryat ediyordun, herkes bayram ediyordu.Öyle bir hayat yaşa ki ayrıldığın zaman  herkes feryat etsin ve sen bayram et.’’  Kısacası bu dünyada herkes gidici. Zamanı gelen gidiyor, dur diyemiyoruz. Ve bu hayatın büyük bir hızla sonuna yaklaşıyoruz. Tek büyük başarı  bu dünyadan, dünyanın sahibinin  sevgisini  ve dostluğunu kazanarak ayrılmaktır.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.