MİSYONERLİK FAALİYETLERİ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.01.2012 - 21:49, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 4814+ kez okundu.
 

MİSYONERLİK FAALİYETLERİ

İslam dini son hak din, Hz. Muhammed (s.a.v.)’de son peygamberdir. Renk, dil ırk, cinsiyet ve milliyet farkı gözetmeksizin bütün insanlığa gönderilmiş bulunan İslam dini, orijinalliğini, safiyetini ve asliyetini olduğu gibi koruyabilmiş yegane ilahi dindir. Kur'an-ı Kerim de en ufak bir değişikliğe uğramadan zamanımıza kadar gelebilmiş yegane bir kitaptır. Dünya durdukça da böyle devam edecektir. İslam'dan önce gönderilen ve daha sonra Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi adlarla anılan dinler ise insanlar tarafından bozulmuş, tahrif edilmişlerdir. Kur'an-ı kerim, bu dinlerin tahrif edildiğini haber vermektedir. Şu gerçeği hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Hz.Muhammed (s.a.v.) peygamber olarak gönderildikten sonra zaten tahrif edilmiş olan daha önceki dinlere ihtiyaç kalmamış ve Yüce Allah, bütün insanlığın, ancak İslam Dinine uyarak kurtuluşa erebileceğini açıklamıştır. Çünkü İslâm Dini, insanın yaratılışına uygun temel prensiplerine sahiptir. Akılla ve ilmi gerçeklerle çelişmez. Durum böyleyken Hıristryanlar kendi muharref dinlerini bütün dünyaya yaymak için büyük çabalar sarfetmekte ve çok büyük miktarlarda maddi harcamalarda bulunmaktadırlar. Hıristiyanlığı yaymaya çalışan kimseye misyoner, dünyayı Hıristiyanlaştırmak için gösterilen faaliyetlere de misyonerlik faaliyetleri denmektedir. Yüzyıllardır devam eden bu faaliyetler günümüzde de sürmektedir. II. Vatikan Konsilinde: "Kilise misyonerlerini göndermeye devam edecektir. Yeryüzünde her taraf Hıristiyan olmadıkça bu görev sona ermeyecektir." şeklinde karar almışlardır. Hıristiyanlığı yayabilmek için misyonerler, özel okullar,hastaneler, kütüphaneler, yabancı dil öğretim merkezleri, sığınma evleri, öksüz yurtları ve pansiyonlar kurarak fakir ailelere, kimsesiz çocuklara maddi yardımlar yaparak kitap, broşür, dergi basıp dağıtarak ve çeşitli sanat etkinlikleri göstererek amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu yüzden Hıristiyan inancını yaymakla görevli olan misyoneri bazen bir doktor, bazen bir hemşire, bazen bir öğretmen, bazen bir barış gönüllüsü, bazen bir asker, bazen herkesin yardımına koşan bir eleman olarak görebilirsiniz. Misyonerlerin insanlara yaklaşımı çok cazip olur. Onların cazipliğine aldanmayalım.  

İslam dini son hak din, Hz. Muhammed (s.a.v.)’de son peygamberdir. Renk, dil ırk, cinsiyet ve milliyet farkı gözetmeksizin bütün insanlığa gönderilmiş bulunan İslam dini, orijinalliğini, safiyetini ve asliyetini olduğu gibi koruyabilmiş yegane ilahi dindir. Kur'an-ı Kerim de en ufak bir değişikliğe uğramadan zamanımıza kadar gelebilmiş yegane bir kitaptır. Dünya durdukça da böyle devam edecektir. İslam'dan önce gönderilen ve daha sonra Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi adlarla anılan dinler ise insanlar tarafından bozulmuş, tahrif edilmişlerdir. Kur'an-ı kerim, bu dinlerin tahrif edildiğini haber vermektedir.


Şu gerçeği hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Hz.Muhammed (s.a.v.) peygamber olarak gönderildikten sonra zaten tahrif edilmiş olan daha önceki dinlere ihtiyaç kalmamış ve Yüce Allah, bütün insanlığın, ancak İslam Dinine uyarak kurtuluşa erebileceğini açıklamıştır. Çünkü İslâm Dini, insanın yaratılışına uygun temel prensiplerine sahiptir. Akılla ve ilmi gerçeklerle çelişmez.

Durum böyleyken Hıristryanlar kendi muharref dinlerini bütün dünyaya yaymak için büyük çabalar sarfetmekte ve çok büyük miktarlarda maddi harcamalarda bulunmaktadırlar.


Hıristiyanlığı yaymaya çalışan kimseye misyoner, dünyayı Hıristiyanlaştırmak için gösterilen faaliyetlere de misyonerlik faaliyetleri denmektedir. Yüzyıllardır devam eden bu faaliyetler günümüzde de sürmektedir. II. Vatikan Konsilinde: "Kilise misyonerlerini göndermeye devam edecektir. Yeryüzünde her taraf Hıristiyan olmadıkça bu görev sona ermeyecektir." şeklinde karar almışlardır.

Hıristiyanlığı yayabilmek için misyonerler, özel okullar,hastaneler, kütüphaneler, yabancı dil öğretim merkezleri, sığınma evleri, öksüz yurtları ve pansiyonlar kurarak fakir ailelere, kimsesiz çocuklara maddi yardımlar yaparak kitap, broşür, dergi basıp dağıtarak ve çeşitli sanat etkinlikleri göstererek amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu yüzden Hıristiyan inancını yaymakla görevli olan misyoneri bazen bir doktor, bazen bir hemşire, bazen bir öğretmen, bazen bir barış gönüllüsü, bazen bir asker, bazen herkesin yardımına koşan bir eleman olarak görebilirsiniz.


Misyonerlerin insanlara yaklaşımı çok cazip olur. Onların cazipliğine aldanmayalım.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.