MEKKE VE MEDİNE,...

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 03.08.2015 - 19:00, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 6034+ kez okundu.
 

MEKKE VE MEDİNE,...

           MEKKE VE MEDİNE DE HZ MUHAMMEDİN AYAĞININ TOZUNU BULABİLMEK Kur’an bir çok mekan üzerinden, o mekanlar üzerinde yaşamış kişi ve toplumların kimliklerine işaret eder.  Bu kişi ve toplumları bize tanıtır. “Sina Dağı” der. “Makam-ı İbrahim” der. “Safa ve Merve” der. Bu yer isimleri Musa (as)a, İbrahim (as)a, İbrahim (as)ın  eşi Hacer anamıza ve oğlu İsmail(as)a işaret eder. Kur’an sadece bununla da kalmaz. Yok olup giden, helak olan kişi ve kavimler için de yaşadıkları mekanlar üzerinden dikkatimizi çeker. Esasında günümüz insanlarının da geçmiş kişileri ve toplumları daha iyi tanıyabilmelerinin en kolay yolu, o insanları yaşamış oldukları bu mekanlarla birlikte zihinlerde canlandırmak  ve kullanmış oldukları eşyalar üzerinden onların gerçek kimliklerini anlamaya çalışmaktır. Hac mevsimi yaklaşıyor. Ülkemizden ve dünyadan milyonlarca hacı adayı Mekke ve Medine’yi ziyaret edecek. Bu insanlarla konuştuğumuzda bir çokları ümmeti oldukları peygamberin doğduğu yerleri, çocukluğunun, gençliğinin ve peygamberlik hayatı boyunca vermiş olduğu en çetin mücadeleleri yaşadığı yerleri görecekler. Bu yüzden çok heyecanlılar. Yürekleri gidemeyenlerin en içten selamları ile dop dolu olarak bir an önce oralara kavuşmanın heyecanı ve sabırsızlığı içindeler. Bakara suresi 158. Ayette bahsedilen Safa ve Merve tepesi Hz Hacer ve Hz İsmail için bir işaretse, Makam-ı İbrahim, İbrahim (as) için bir işaretse, ister istemez bu kutsal mekanlarda Hz Muhammed’den de bir iz aramamız,hatta izinin tozunu aramamız çok normal bir davranıştır. Mesela Hz Muhammed’in doğduğu mekanı aramamız… Çocukluk ve gençliğinin geçtiği Mekke sokaklarını aramamız… Gizli gizli toplandıkları Erkam’ın evini aramamız… Müslümanların sayıları kırkı bulunca “ İşte bir avuç Müslüman tam da şu taraftan doğru Kabe’ye geldiler” diyebileceğimiz bir yeri işaret edebilmemiz… “ Hendek savaşının yapıldığı yer tam da burası…” Hendek kazma esnasında “işte Müslümanlar şurada zorlanmış, Peygamberimizde tam şurada taş kırmaya çalışanlara yardımcı olmuş…” diyebileceğimiz mekanları aramamız… Bilemiyorum ama sanki bir irade Hz Muhammed’e ait ne kadar “ izinin tozu” olabilecek işaret varsa ortadan kaldırmaya çalışıyor. Onunla bütünleşen ve  bize Onu hatırlatan ne varsa yok edimeye çalışıyor. İnşallah gidince göreceksiniz. Sanki İslam’ın hayat bulduğu ve bir çok aziz  hatıralarla dolu olan o mekanlar yok olmuş yerine batı tarzı şehirler oluşturulmuş. Bize bu iki şehirde geçmişi yani Hz Muhammed’i hatırlatan, Mekke’de Kabe, Medine’de ise Ravza-i Mutahhara’dan başka hiçbir şey bırakılmamış. Bazen Kudüs’ü imrenmiyor değilim. Hiç olmazsa şimdilik ne kadar tarihi dokusu varsa olduğu gibi duruyor… Ara sıra medyada yer alan bir haberden de söz edeyim. Efendim Krallık, milyarlarca dolar harcayarak Hz Muhammed (sav) dönemindeki Mekke’nin birebir aynısını daha uygun bir yere kuracakmış!!!  İster misiniz çakması daha çok ilgi çeksin… Evet… Bu mekanları bir de bu gözle değerlendirelim dedim…
           MEKKE VE MEDİNE DE HZ MUHAMMEDİN AYAĞININ TOZUNU BULABİLMEK Kur’an bir çok mekan üzerinden, o mekanlar üzerinde yaşamış kişi ve toplumların kimliklerine işaret eder.  Bu kişi ve toplumları bize tanıtır. “Sina Dağı” der. “Makam-ı İbrahim” der. “Safa ve Merve” der. Bu yer isimleri Musa (as)a, İbrahim (as)a, İbrahim (as)ın  eşi Hacer anamıza ve oğlu İsmail(as)a işaret eder. Kur’an sadece bununla da kalmaz. Yok olup giden, helak olan kişi ve kavimler için de yaşadıkları mekanlar üzerinden dikkatimizi çeker. Esasında günümüz insanlarının da geçmiş kişileri ve toplumları daha iyi tanıyabilmelerinin en kolay yolu, o insanları yaşamış oldukları bu mekanlarla birlikte zihinlerde canlandırmak  ve kullanmış oldukları eşyalar üzerinden onların gerçek kimliklerini anlamaya çalışmaktır. Hac mevsimi yaklaşıyor. Ülkemizden ve dünyadan milyonlarca hacı adayı Mekke ve Medine’yi ziyaret edecek. Bu insanlarla konuştuğumuzda bir çokları ümmeti oldukları peygamberin doğduğu yerleri, çocukluğunun, gençliğinin ve peygamberlik hayatı boyunca vermiş olduğu en çetin mücadeleleri yaşadığı yerleri görecekler. Bu yüzden çok heyecanlılar. Yürekleri gidemeyenlerin en içten selamları ile dop dolu olarak bir an önce oralara kavuşmanın heyecanı ve sabırsızlığı içindeler. Bakara suresi 158. Ayette bahsedilen Safa ve Merve tepesi Hz Hacer ve Hz İsmail için bir işaretse, Makam-ı İbrahim, İbrahim (as) için bir işaretse, ister istemez bu kutsal mekanlarda Hz Muhammed’den de bir iz aramamız,hatta izinin tozunu aramamız çok normal bir davranıştır. Mesela Hz Muhammed’in doğduğu mekanı aramamız… Çocukluk ve gençliğinin geçtiği Mekke sokaklarını aramamız… Gizli gizli toplandıkları Erkam’ın evini aramamız… Müslümanların sayıları kırkı bulunca “ İşte bir avuç Müslüman tam da şu taraftan doğru Kabe’ye geldiler” diyebileceğimiz bir yeri işaret edebilmemiz… “ Hendek savaşının yapıldığı yer tam da burası…” Hendek kazma esnasında “işte Müslümanlar şurada zorlanmış, Peygamberimizde tam şurada taş kırmaya çalışanlara yardımcı olmuş…” diyebileceğimiz mekanları aramamız… Bilemiyorum ama sanki bir irade Hz Muhammed’e ait ne kadar “ izinin tozu” olabilecek işaret varsa ortadan kaldırmaya çalışıyor. Onunla bütünleşen ve  bize Onu hatırlatan ne varsa yok edimeye çalışıyor. İnşallah gidince göreceksiniz. Sanki İslam’ın hayat bulduğu ve bir çok aziz  hatıralarla dolu olan o mekanlar yok olmuş yerine batı tarzı şehirler oluşturulmuş. Bize bu iki şehirde geçmişi yani Hz Muhammed’i hatırlatan, Mekke’de Kabe, Medine’de ise Ravza-i Mutahhara’dan başka hiçbir şey bırakılmamış. Bazen Kudüs’ü imrenmiyor değilim. Hiç olmazsa şimdilik ne kadar tarihi dokusu varsa olduğu gibi duruyor… Ara sıra medyada yer alan bir haberden de söz edeyim. Efendim Krallık, milyarlarca dolar harcayarak Hz Muhammed (sav) dönemindeki Mekke’nin birebir aynısını daha uygun bir yere kuracakmış!!!  İster misiniz çakması daha çok ilgi çeksin… Evet… Bu mekanları bir de bu gözle değerlendirelim dedim…
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.