İSLAM'I YAŞAMAK ve YAYMAK

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 01.07.2013 - 23:01, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 7313+ kez okundu.
 

İSLAM'I YAŞAMAK ve YAYMAK

           İnsanlığın kurtuluşu İslam’dadır. İslam’ı insanlığa tebliğ görevi de müslümana aittir. Müslümanın yaşayışı da, ölümüde İslam içindir. Müslüman, İslam’ın ulaşmadığı mekândan, İslamsız geçen zamandan ve İslamsız göçen insandan sorumludur. O halde, her Müslüman’ın temel mes’elesi İslam’dır.          İslam, Müslüman’ın bütün hayatını kuşatmıştır. Müslümanın İslam dışı bir hayatı olamaz. İslam’ın tam öğrenilmesi şarttır. Müslüman, hayatına girecek yabancı tesirleri ancak İslam’ı öğrenmekle önleyebilir. İslam’ı öğrenmenin yolu, köklü bir eğitim ve öğretimdir. Eğitim ve öğretim olmadan İslam’ın öğrenilmesi mümkün değildir. Müslüman olmak, İslam’ı bilmek demek değildir. Kulaktan dolma bilgilerle İslam öğrenilemez. Bu bakımdan, makamı, rütbesi ve işi ne olursa olsun, İslam’ı öğrenmeden, onun hakkında uluorta konuşmaya kimsenin hakkı yoktur.         “ Bana göre, size göre ” bir İslam yoktur. Kitap ve Sünnet’e göre İslam vardır. Müslümanın görevi, temel kaynakları okuyarak, inceleyerek kitap ve sünnete göre İslam’ı öğrenmektir. Bu yapılmadığı müddetçe İslam’ın bütünüyle yaşanması mümkün olmayacaktır. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:          “ Ey iman edenler, yapmadığınız şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmadığınız şeyi söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir gazaba sebep olur.”          Öyleyse, İslam dinini bütün güzelliğiyle hayatında yaşayan Müslüman, aile fertlerinin de onu yaşamasını sağlayacaktır. Müslüman için aile, İslam’ın yaşandığı bir okuldur. Aile islami bir hava içine girmeden cemiyetin islamileşmesi mümkün değildir. Müslüman ailede hiçbir haram işlenmediği gibi, namaz, kesinlikle terk edilemez. Bunun içindir ki, Yüce Rabbimiz mü’minlere şöyle ferman buyurmuştur.          “ Ailene namazı emret. Kendin de ona sabırla devam et.”          Nebiler Nebisi ( S.A.V.) de hadis-i şeriflerinde;          “ Ehl-ü iyalinizin yanına dönünüz, orada kalınız. Onlara dini öğretiniz ve iyiliği emrediniz.”          Ferdi ve ailevi hayatında İslam’ı yaşayan Müslüman, bütün ikili ilişkilerinde ve iş hayatında da İslam’ı yaşayacaktır. Müslüman’ın İslam’a aykırı işi ve davranışı olamaz. Müslüman olmanın gereği budur.          Müslüman, İslam’ı yaşayabileceği bir cemiyet meydana getirmek için elinden gelen her gayreti sarfedecektir. Kazancının bir bölümünü İslam’a hizmet için ayıracaktır. Bunun için, her Müslüman, imkânları ölçüsünde bir “İslam’a hizmet bütçesi” yapacaktır. Bu bütçe ile de pek çok hizmetin yapılması mümkün olacaktır.
           İnsanlığın kurtuluşu İslam’dadır. İslam’ı insanlığa tebliğ görevi de müslümana aittir. Müslümanın yaşayışı da, ölümüde İslam içindir. Müslüman, İslam’ın ulaşmadığı mekândan, İslamsız geçen zamandan ve İslamsız göçen insandan sorumludur. O halde, her Müslüman’ın temel mes’elesi İslam’dır.          İslam, Müslüman’ın bütün hayatını kuşatmıştır. Müslümanın İslam dışı bir hayatı olamaz. İslam’ın tam öğrenilmesi şarttır. Müslüman, hayatına girecek yabancı tesirleri ancak İslam’ı öğrenmekle önleyebilir. İslam’ı öğrenmenin yolu, köklü bir eğitim ve öğretimdir. Eğitim ve öğretim olmadan İslam’ın öğrenilmesi mümkün değildir. Müslüman olmak, İslam’ı bilmek demek değildir. Kulaktan dolma bilgilerle İslam öğrenilemez. Bu bakımdan, makamı, rütbesi ve işi ne olursa olsun, İslam’ı öğrenmeden, onun hakkında uluorta konuşmaya kimsenin hakkı yoktur.         “ Bana göre, size göre ” bir İslam yoktur. Kitap ve Sünnet’e göre İslam vardır. Müslümanın görevi, temel kaynakları okuyarak, inceleyerek kitap ve sünnete göre İslam’ı öğrenmektir. Bu yapılmadığı müddetçe İslam’ın bütünüyle yaşanması mümkün olmayacaktır. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:          “ Ey iman edenler, yapmadığınız şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmadığınız şeyi söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir gazaba sebep olur.”          Öyleyse, İslam dinini bütün güzelliğiyle hayatında yaşayan Müslüman, aile fertlerinin de onu yaşamasını sağlayacaktır. Müslüman için aile, İslam’ın yaşandığı bir okuldur. Aile islami bir hava içine girmeden cemiyetin islamileşmesi mümkün değildir. Müslüman ailede hiçbir haram işlenmediği gibi, namaz, kesinlikle terk edilemez. Bunun içindir ki, Yüce Rabbimiz mü’minlere şöyle ferman buyurmuştur.          “ Ailene namazı emret. Kendin de ona sabırla devam et.”          Nebiler Nebisi ( S.A.V.) de hadis-i şeriflerinde;          “ Ehl-ü iyalinizin yanına dönünüz, orada kalınız. Onlara dini öğretiniz ve iyiliği emrediniz.”          Ferdi ve ailevi hayatında İslam’ı yaşayan Müslüman, bütün ikili ilişkilerinde ve iş hayatında da İslam’ı yaşayacaktır. Müslüman’ın İslam’a aykırı işi ve davranışı olamaz. Müslüman olmanın gereği budur.          Müslüman, İslam’ı yaşayabileceği bir cemiyet meydana getirmek için elinden gelen her gayreti sarfedecektir. Kazancının bir bölümünü İslam’a hizmet için ayıracaktır. Bunun için, her Müslüman, imkânları ölçüsünde bir “İslam’a hizmet bütçesi” yapacaktır. Bu bütçe ile de pek çok hizmetin yapılması mümkün olacaktır.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.