İSLÂMİ İLİMLER
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
26.02.2015 - 18:52, Güncelleme:
30.10.2020 - 19:15 5409+ kez okundu.
İSLÂMİ İLİMLER
Cenab-ı Hak Ali İmrân Suresi’nde1 meâlen şöyle buyuruyor “Sizden hayra
davet eden, iyiliği emreden kötülükten meneden bir topluluk bulunsun. İşte
kurtuluşa erecekler onlardır.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde; “Kim ki ma’rufu
emreder, münkerdennehyederse, o kimse, yeryüzünde Cenab-ı Hakk’ın,
Rasülüllah’ın ve Kitabullah’ın halifesidir”buyurmuşlardır.
Ayet-i kerime ve Hadis-i Şerif’te geçen ve “iyiliği emretmek, kötülükten
menetmek” şeklinde tercüme edilen “emr- bi’l-maruf nehy- ani’l-münker” ise hayra
devatin en mühim kısmını teşkil eder. Maruf, İslam’ın iyi olarak kabul ettiği ve Allah’a
taat saydığı her şeydir.Münker ise bunun tam zıddı olarak, İslâm’ın iyi saymadığı,
dinin emirlerine aykırı bulduğu ve Allah’a karşı masiyet kabul ettiği şeylerdir.
İyiliği emir, kötülükten nehiy vazifesinin farziyyeti Kitap ve Sünnet ile sabittir.
Ayn-ı zamanda bu farz, İslam’ın en büyük farzlarından biri ve dinin temelidir. Çünkü
Müslümanlar bu sayede kemale erer, dünya ve ahiret saadetine kavuşur. Ancak bu
vazifeyi yapacak bir topluluğun bulunması farz-ı kifayedir.
Bu hususla alakalı olarak Tevbe Suresi’nde5 şöyle buyruluyor: “Bununla
berabermü’minlerin tamamı birden seferber olacak değillerdir. Fakat her fırkadan
bir taife toplansalar da dini ilimleri tahsil etseler ve döndükleri zaman kavimlerini
inzar etseler, umulur ki onlar sakınırlar.”
Siz çok kıymetli okurlarım
Görüldüğü üzere İyiliği emir, kötülükten nehiy vazifesini yerine getirecek olan
kimseler, İslam Ümmeti içerisinde, İslami İlimleri öğrenip bunları diğer Müslümanlara
öğretecek olan ve bunu da onlara tahakküm veya dünyevi maksatlar için değil, sırf
Allah Rızası için, inzar ve irşad maksadıyla yapacak olan, maneviyat sahibi ehl-i
ilimdir. Çünkü ilimsiz ve ihlâssız yapılacak faaliyetler, fayda değil zarar verecektir.
Ancak burada dikkat edilmesi icab eden mühim bir husus vardır. İslamî İlimleri
Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat akidesi müvacehesinde doğru ve sağlam bir şekilde
öğrenmekicab eder. İslam Dini’ninitikâdî ve amelî olmak üzere iki ciheti vardır. İşte
her iki hususta da, Allah’ın razı olduğu fırka olan ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in
“fırka-i naciye” olarak vasıflandırdığı Ehl-i Sünnet İtikadına tabi olmak; ilmi, Ehl-i
Sünnet’emensub âlimlerden almak icab etmektedir.
Bu ilimleri Cenab-ı Hak’ın rızasını kazanmak için okumalı ve okutmalı. Dünyevi bir menfaat için okutacak olursa O’nun için bir zehir olur. Başkasına bir faide verse de kendisine vermez.
Sitemizdeki haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde izinsiz yayınlanamaz.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.