HAYIRDA ACELE ETMEK

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.05.2014 - 00:57, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 10726+ kez okundu.
 

HAYIRDA ACELE ETMEK

           Cenab-ı Hakk’ın insanlık için en büyük ihsanı ve ikramı, Din-i Celil-i İslam’dır. Bu dünyada en büyük nimet İslam ile müşerref olup onun bize bildirdiği hususlara iman etmek, emirlerini yerine getirmek, nehiylerinden sakınmak; İslam’ı bize tebliğ eden Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetine tam manasıyla sarılmak; Kur'an-ı Azîmü’ş-Şân’ı öğrenmek, yaşamak, başkalarının öğrenmesine ve yaşamasına vesile olmaktır. Yani Allah’ın rızasına muvafık bir hayat yaşayıp, öbür âleme iman-ı hakîkî ile gidebilmektir. Din-i Celil-i İslam mü’minlere bu hususlarda birbirleriyle yardımlaşmalarını daima tavsiye etmektedir.Mâide Suresi’nde mealen şöyle buyuruluyor: “İyilik ve takvada birbirinizleyardımlaşınız” Ayet-i kerime’de geçen ve “iyilik” diye tercüme olunan “el-birr” kelimesi, ihsan, hayrın ve iyiliğin en mükemmeli, Allah’ın rahmeti, rızası ve cenneti gibi manalara gelmektedir. Takvâ ise tefsir kitaplarımızda şu şekilde izah edilmiştir: “Takvâ, Kur'an-ı Kerim’de üç mertebe üzerine zikr olunmuştur. Birincisi ebedî azaptan korunmak için şirkten uzak durarakehl-i imandan olmaktır. İkincisi büyük günahları işlemekten ve küçük günahlarda ısrar etmekten uzak durup farzları ifa etmektir. Üçüncüsü de kalbini meşgul eden ve Hakk’ı unutturan her şeyden yüz çevirip, bütün mevcudiyeti ile Hak Teâlâ’ya yönelmektir. Âl-i İmran Suresi’nde ise şöyle buyrulmaktadır: “Rabbinizin mağfiretine ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği semavat ve arz kadar olan cennete koşun O takvâsahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanlarıaffederler. Allah (c.c.) da iyilik sahibi olanları sever.” Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Salih ameller yapmakta acele ediniz. Zira yakın bir zamanda karanlık geceler gibi bir takım fitneler meydana çıkacaktır. O zamanda insan, mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak akşamı eder. Mü’min olarak akşama kavuşur, kâfir olarak sabahlar. Dinini az bir dünyalığasatar.” Siz değerli okurlarım Görülüyor ki ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde mü’minlere hayırlı işlerde acele etmeleri, salih ameller için koşuşturmaları tavsiye edilmektedir. Bu sebeple mü’minler hayırlı işlerde ve hizmetlerde gözü açık davranmalı, fırsatları kaçırmayıp anında değerlendirmelidir. Allah’ın rızasına götürecek ameller ve hizmetler hususunda mü’minler birbirleriyle yardımlaşmalı ve adeta yarışırcasına gayret göstermelidirler. Bu hususla alakalı olarak Bakara Suresi’nde şöyle buyruluyor: “Herkesin yöneldiği bir taraf vardır. (Öyleyse EyMü’minler) siz hayır işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.” Unutulmamalıdır ki hayra delâlet eden ve güzel bir hizmet yaparak insanların salih ameller işlemesine sebep olanlar, o hayrı yapan tüm insanların elde ettiği sevaplara nail olurlar. Zira bir hadis-i şeriflerinde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar: “Bir hayra vesile olan kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır.”

           Cenab-ı Hakk’ın insanlık için en büyük ihsanı ve ikramı, Din-i Celil-i İslam’dır. Bu

dünyada en büyük nimet İslam ile müşerref olup onun bize bildirdiği hususlara iman etmek,

emirlerini yerine getirmek, nehiylerinden sakınmak; İslam’ı bize tebliğ eden Peygamber

Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetine tam manasıyla sarılmak; Kur'an-ı Azîmü’ş-Şân’ı öğrenmek,

yaşamak, başkalarının öğrenmesine ve yaşamasına vesile olmaktır. Yani Allah’ın rızasına

muvafık bir hayat yaşayıp, öbür âleme iman-ı hakîkî ile gidebilmektir.

Din-i Celil-i İslam mü’minlere bu hususlarda birbirleriyle yardımlaşmalarını daima

tavsiye etmektedir.Mâide Suresi’nde mealen şöyle buyuruluyor: “İyilik ve takvada birbirinizleyardımlaşınız”

Ayet-i kerime’de geçen ve “iyilik” diye tercüme olunan “el-birr” kelimesi, ihsan,

hayrın ve iyiliğin en mükemmeli, Allah’ın rahmeti, rızası ve cenneti gibi manalara

gelmektedir.

Takvâ ise tefsir kitaplarımızda şu şekilde izah edilmiştir: “Takvâ, Kur'an-ı Kerim’de

üç mertebe üzerine zikr olunmuştur. Birincisi ebedî azaptan korunmak için şirkten uzak

durarakehl-i imandan olmaktır. İkincisi büyük günahları işlemekten ve küçük günahlarda

ısrar etmekten uzak durup farzları ifa etmektir. Üçüncüsü de kalbini meşgul eden ve Hakk’ı

unutturan her şeyden yüz çevirip, bütün mevcudiyeti ile Hak Teâlâ’ya yönelmektir.

Âl-i İmran Suresi’nde ise şöyle buyrulmaktadır: “Rabbinizin mağfiretine ve takvâ

sahipleri için hazırlanmış olup genişliği semavat ve arz kadar olan cennete koşun O takvâsahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanlarıaffederler. Allah (c.c.) da iyilik sahibi olanları sever.”

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Salih

ameller yapmakta acele ediniz. Zira yakın bir zamanda karanlık geceler gibi bir takım

fitneler meydana çıkacaktır. O zamanda insan, mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak

akşamı eder. Mü’min olarak akşama kavuşur, kâfir olarak sabahlar. Dinini az bir dünyalığasatar.”

Siz değerli okurlarım

Görülüyor ki ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde mü’minlere hayırlı işlerde acele

etmeleri, salih ameller için koşuşturmaları tavsiye edilmektedir. Bu sebeple mü’minler

hayırlı işlerde ve hizmetlerde gözü açık davranmalı, fırsatları kaçırmayıp anında

değerlendirmelidir. Allah’ın rızasına götürecek ameller ve hizmetler hususunda mü’minler

birbirleriyle yardımlaşmalı ve adeta yarışırcasına gayret göstermelidirler. Bu hususla alakalı

olarak Bakara Suresi’nde şöyle buyruluyor: “Herkesin yöneldiği bir taraf vardır. (Öyleyse EyMü’minler) siz hayır işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun Allah hepinizi bir araya

getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.”

Unutulmamalıdır ki hayra delâlet eden ve güzel bir hizmet yaparak insanların salih

ameller işlemesine sebep olanlar, o hayrı yapan tüm insanların elde ettiği sevaplara nail

olurlar. Zira bir hadis-i şeriflerinde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar: “Bir

hayra vesile olan kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.