Çözüm entegre zeytinyağı fabrikalarında
Çözüm entegre zeytinyağı fabrikalarında
Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat, zeytinyağı fabrikacılarıyla buluştu. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Manisa İl Koordinatörü Murat Akın’ında katıldığı toplantıda Alhat,
“Zeytinyağı fabrikaları çevreyi kirletiyor diye 2 faz modeli dayatılmıştı. Ceza ile korkutulan fabrikalar prina tesislerine mahkûm edilmişti. Ama görüyoruz ki onlarda karasuyu derelere salıyor. Eskiden küçük küçük deşarjlar vardı şimdi toplu. Çözüm bu mu yani? Hiçbir sorun düzelmediği halde fabrikalarımızın gelirleri daraldı. Bu model sürdürülemez” dedi. Prina tesislerinin karasuyu arıtmak ya da değerli ürüne çevirmek yerine kolay yolu seçip gizlice doğaya saldığını öne süren Alhat, buna rağmen fabrikacılara ödenen prina fiyatlarının her geçen yıl düştüğünün altını çizdi. Mevcut sistemin sürdürülemez hale geldiğini vurgulayan Alhat “Çözüm entegre zeytinyağı fabrikalarında” diye konuştu. Alhat şöyle devam etti:
“Akhisar ve çevre ilçelerde 128, Türkiye’de ise yaklaşık bin 600 zeytinyağı fabrikası faaliyet gösteriyor. Zeytinyağı fabrikalarımızın çoğu değirmenci modeli çalışır. Yani müstahsilin getirdiği zeytini, yağa işler., yağın bir kısmını emeğinin karşılığı hak olarak alır. Yağ alındıktan sonra prinası da fabrikacıya kalır. Genel kuraldır; üretimden kalan sekonder çıktılar ya değerli ürün olarak kullanılır ya da bertaraf edilmesi gereken atık olarak önümüze gelir ki bu da ekstra maliyet demektir. Yani değerlendirebilirsen para, satamazsan bela…”
“Geçmişi hatırlarsak, eskiden 3 faz modelinde, kuru prina, prina tesislerine satılır, karasuyu ise kullanmayı bilmediğimiz için dere, göl ve denizlere kontrolsüzce bırakılırdı. Yoğun polifenol içeren karasu, antioksidan etkisi ile suda çözülmüş oksijeni bağlayarak su canlılarını öldürdüğü için çevreyi kirletiyordu. Burada yanlış olan, kötü olan, karasu değil. Bu suyun derelere dökülmesiydi. Karasuyu yıllarca öcü gibi gösterdiler. Doğru kullanmasını bilmiyorsan ve doğaya kontrolsüzce salıyorsan ürünün suçu ne?Kullanmasını bilmediğin her şey tehlikeli ve zararlı olabilir”

Atık değil altın
Karasuyun sanıldığı gibi bir atık değil, doğru işlendiğinde yüksek katma değer yaratabilecek bir hammadde olduğunu vurgulayan Alhat, “Karasuyun içeriği aslında çok değerli bileşiklerle dolu. İlaç ve kimya sanayinde kullanılabilecek mesela polifenoller var. Zeytinyağının ppm düzeyindeki polifenolü için güzellemeler yazılırken burada tonlarcası boşa gidiyor, kimse farkında değil. Potasyum var, fosfor var, çeşitli iz elementler ve vitaminler var” ifadelerini kullandı.
Alhat, “Hatta duyduğumuz kadarıyla prina tesisleri artık para vermek yerine para almayı düşünüyorlarmış. Önemli bir gelir kapısı kapanıp yeni bir gider kapısı açılırsa fabrikacı mecburen çiftçiden daha çok hak istemek zorunda kalır” uyarısında bulundu.
İşte çözüm
Alhat, “İmkân ve kabiliyetlerimiz çerçevesinde ayakları yere basan bir projemiz var. Daha ileri prosesler ve yüksek katma değerler mümkün ama biz merdiveninin birinci basamağından başlayacağız. TKDK’ya başvurup zeytinyağı fabrikaları için yeni bir destek modeli oluşturmalarını isteyeceğiz. Her fabrikaya çekirdek çıkarma ve ikinci ekstraksiyon için 3 faz dekantör hibesi ve veya sübvansiyonlu kredi desteği talep edeceğiz” dedi.
Alhat, “Yeni zeytinyağı fabrikası açmak için o çevredeki zeytin ağacı varlığı ve fabrika kapasitesi dikkate alınarak aşırı rekabetin oluşması önlenmeli” diye konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.